Kısa bir süre önce dünyanın en büyük finansal yatırım şirketlerinden Invest AD ile ortaklığa giden Ekol Lojistik, ‘yatırım yılı’ ilan ettiği 2010’da, gıda lojistiğine ‘ayrı’ bir önem verecek. Gıda sektöründeki on yıllık deneyimini, Ekol Lojistik’e taşıyan Gıda Sektör Yöneticisi Hacer Asma, gıda sektörüne, kategorilerine göre entegre hizmet vermek için gereken altyapı çalışmalarının tamamlanma noktasına geldiğini söyledi.
Entegre Gıda Lojistiğinde ‘Ekol’ Yaratacak
Sektördeki 20. yılını kutlamaya hazırlanan Ekol Lojistik, hizmet verdiği sektörleri, yeni yönetim anlayışı çevresinde, uzmanlık alanlarına göre yeniden ele alıyor. Beş yıllık planlar çerçevesinde gıda ve ilaç lojistiğinde büyüme kararı alan şirket, özellikle gıda taşımacılığında insan sağlığının önemine dikkat çekiyor. Geçtiğimiz yılın sonlarında gıda ve ilaç lojistiği alanında altyapı çalışmalarına başlayan Ekol Lojistik, depolama, dağıtım, uluslararası taşıma altyapısından aldığı güçle gıda sektöründe ‘fark yaratmayı’ hedefliyor.
Gıda ve içecek endüstrisinin riskli bir sektör olduğu görüşünü, “Yaşayan bir ürün taşıyorsunuz. Bu da, son derece profesyonel bir anlayış ve özveri gerektiriyor. Bir meyve ya da sebzeyi dalından kopardığınız andan itibaren hücreler ölmeye, ürün, doğasını kaybetmeye başlıyor. Bu nedenle ürünü en uygun ve en hızlı şekilde üretime almalı ya da sofraya getirmelisiniz” sözleriyle açıklayan Ekol Lojistik Gıda Sektör Yöneticisi Hacer Asma, bu nedenle sektör bazlı yapılanmalarını gıdaya ve alt sektörlere de uygulayacaklarını belirtiyor. Özellikle verimlilik esasına dayalı çalışmalarda multirejim depolama ve dağıtım sistemleri üzerinde çalışmalarını yoğunlaştırmaktadırlar.
Gıda sektörünün lojistik gereksinimlerini çok iyi tespit ettiklerini kaydeden Gıda Mühendisi Hacer Asma, gıda sektöründe en büyük korkunun, firmaların, ürünlerini bir başkasına emanet etme düşüncesi olduğunu belirtiyor ve ekliyor:
“Sadece bir gıda ürününü değil, aynı zamanda o ürünü üretmiş olan firmanın markasını da taşıyorsunuz. Biz, bu anlayıştan yola çıkarak, ‘Taşıdığımız bu markaya nasıl daha da değer katarız?’ diye hesaplamalar yapıyoruz. Nasıl bir firma ürettiği ürünün kalitesi için maksimum özeni gösteriyorsa, bizim için de durum böyle. Bu anlamda biz de bir üretim gerçekleştiriyor ve var olan değere katma değer katıyoruz.”
Türkiye’de gıda sektörünün üretim ve satış odaklı bir yapısı olduğuna dikkat çeken Asma, gıda sektöründe lojistiğin iyi bilinen bir kavram olmadığını anlatıyor. Önümüzdeki süreçte gıda sektöründe gözde yapının, lojistik olması gerektiğine dikkat çeken Ekol Lojistik Gıda Sektör Yöneticisi, “Çok iyi üretim yapabilir, çok başarılı bir pazarlama stratejisi uygulayabilir, kaliteli bir ürün üretebilirsiniz ancak depolama ve taşıma alanlarında sorun yaşarsanız, ürün değerini kaybeder. Nasıl ki; soğuk zincirde bir kırılma yaşanmaması gerekiyorsa, tüm gıda ürün lojistiğinde kalite zinciri kırılmamalıdır. Bu nedenle de entegre çözümler büyük önem taşımaktadır” diyor.
Özellikle gıda depolama ve taşımacılığında yaşanan kayıpların ülke ekonomisinde büyük zarara da yol açtığını hatırlatan Hacer Asma, “Bir buzdolabı ya da araç yedek parçası taşırken; kırılma, çatlama gibi zararları gözle görebilirsiniz ancak gıdada oluşan ve gözle görülmeyen zararlar insan sağlığını doğrudan ilgilendirdiği için büyük önem arz ediyor. Bu nedenle gıda taşımacılığına soyunan lojistikçi tüm altyapısını dört dörtlük hazırlamak zorunda” şeklinde konuşuyor.
Lojistik firmalarıyla işbirliği içinde olan şirketlerin, verimliliklerinde üst seviyeye ulaştığına dikkat çeken Ekol Lojistik Gıda Sektör Yöneticisi Hacer Asma, gıda taşımacılığında her ürüne uygun kalite standartlarının uygulanması gerektiğini ancak ‘bilinç’ faktörünün göz ardı edilmemesi gerektiğini söyleyerek, sözlerine şöyle tamamlıyor:
“Her türlü kalite belgesine sahip olabilirsiniz, devlet de gerekli yasal düzenlemeleri yapabilir ancak ekibinizin bir bilinçsizliği ürünün bozulmasına yol açabilir. Bu nedenle bilinçlenme ve eğitimli personel çok önemli. Kalite ve hijyen gibi öncelikli konular sadece yöneticilerce değil, operasyonu yürüten tüm ekip tarafından anlaşılmalı ve uygulanmalıdır. ”
Kaynak: Gıda Teknolojileri Dergisi