Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Gündem / HAVA KARGO TAŞIMAMIZ GELİŞMELİ

HAVA KARGO TAŞIMAMIZ GELİŞMELİ

HAVA KARGO TAŞIMAMIZ GELİŞMELİ25.05.2010

Türkiye’de hava taşıması yapan kurumlar Utikad ( International Fright Forwarder Association) derneği altında örgütlenmiştir. Derneğin 350 üyesinden 200 adedi hava taşıması acenteliği yapmaktadır.

Dernek yaptığı eğitim çalışmaları ve yayınları ile forwardırlara destek vermekte, sorunları ile ilgili raporlar hazırlamakta ve başvurular yapmaktadır. Derneğin 21. Nisan 2010 tarihinde Türkiye Sivil Havacılık Meclisine verdiği raporda hava kargo taşımasının kapasitesinin çok artacağı ve buna uygun çalışmaların yapılması gerekliliği ortaya konmuştur. Geliştirilmesi gereken konular Altyapı, Mevzuat ve uygulamalar olarak üç ana grupta ele alınmıştır.

Altyapıda geliştirilmesi gereken konuların başında en büyük kapasiteye sahip havalimanı olan Atatürk Hava Limanı’nın geliştirilmesi gelmektedir. Bu liman yolcu hizmetleri konusunda büyük yatırımlarla büyütülmüş, modernize edilmiş ancak yük taşıması için gereken yatırım yapılmamıştır. İhracat, ithalat ve aktarma transit taşımacılığının hava kargoda odak noktası olan Atatürk Havalimanı’nda, dış ticaretimizdeki hava taşımamızın, gelen ve giden kargonun yaklaşık yüzde 70’i gerçekleştirilmektedir. Atatürk Havalimanı’ndaki mevcut kargo tesisleri yetersiz olup, ihtiyaca cevap verecek nitelikte değildir. Kullanılan tesis eskimiş, mevcut trafiğe cevap veremeyecek konumda ve 1999 yılında yaşanan depremde hasar görmüş durumdadır. Mevcut ana binada depolama ve gümrüklü antrepo alanları yetersiz olup, bu binaya yakın alana son dönemde konuşlandırılan yeni antrepoların gelecekte artacak olan ihtiyaca cevap veremeyeceği görülmektedir. Gelen ve giden eşya için açık alandaki yükleme boşaltma bölümleri de yetersizdir. Ayrıca dünyanın hiç bir kargo alanında görülmeyecek bir şekilde, çok dar alana sıkıştırılmış tesislerin içerisine otopark işletmesi de konuşlandırılmış bulunmaktadır. Mevcut tesislerde forwarderler için elleçleme ve depolama alanları da mevcut değildir.

DHMİ İşletmesinin kullanılan metrekare üzerinden uyguladığı kira ücretleri de çok yüksektir. Ayrıca aylık kira bedellerinin üzerinden alınmakta olan yüzde 20 oranındaki Genel Giderlere Katılım Payının karşılığı ne tür bir hizmet sağlandığı da belirsizdir?

Mevcut kargo tesislerinin hemen yanında bulunan kargo gümrük binası da, yerleşim, çalışma alanları açısından gümrük görevlileri ve bu hizmeti alan forwarderların elamanlarının çalışması için yetersizdir.

Sektörde çalışacak insan gücü için eğitim kurumları yetersizdir. Genellikle çalışanlar mesleki gelişmelerini kendi iş yerlerinde çalışarak sağlamaktadır.

Atatürk Havalimanındaki bu yetersizlikler karşısında çözüm olarak İstanbul’da bulunan 2. Hava limanı Sabiha Gökçen devreye alınmıştır. Anadolu yakasındaki ihtiyacı görmektedir. Avrupa yakasındaki talepler için de İstanbul’a yaklaşık 100 km mesafede bulunan Çorlu Hava limanı projelendirilmektedir.

Hava limanları ile deniz limanları, demiryolu istasyonları, kara terminalleri arasında bir entegrasyon da sağlanılmamıştır.

Uygulamadaki mevzuatlar yönünden de Gümrük Kanunu ve Yönetmeliği 2009 yılı içersinde değişmiş bulunmakta, ancak halen gümrük mevzuatı ile e-imza ve özet beyan verileri açısından uygulamalarda önemli aksaklıklar yaşanmaktadır.

Zamanın en kritik faktör olduğu hava kargo taşımacılığında ne yazık ki Kargo Gümrük İdaresi mesai saatleri dışında yönetmelikleri gereği çalışmamaktadır. Mesai bitiminden sonra ertesi sabaha kadar gelen ve giden kargonun gümrüklemesi yapılamamakta ve ürün kaybına yol açılmaktadır. Özellikle Cuma akşamı ile Pazartesi sabahı arasındaki hafta sonu tatilinde hiç bir işlem ve mal çekilmesi yapılamamaktadır. Gümrük İdaresinin haftanın her günü 24 saat çalışmasına imkan tanınmalıdır.

Gümrük kanunu gereği forwarderların sektör bünyesinde Gümrük Müşaviri istihdamına Gümrük Müsteşarlığınca izin verilmemesidir. Eşyanın teslim şekillerine göre, Incoterms DDU-DDP olarak kapıdan kapıya kargo teslimi yapan Lojistik sektörü maalesef bu hizmetlerini sağlayamamaktadır,

Uygulamada karşılaşılan bir başka sorun da entegre lojistik hizmeti sağlamayı hedefleyen Türkiye Lojistik Sektörünün Atatürk Havalimanı’ndan kendi araçları ile kargo taşıyamamasıdır. Atatürk hava Limanında bulunan Motorlu Taşıyıcılar Kooperatiflerinin uyguladığı ve kontrolünde tuttuğu yöntem ile yurt dışından gelen ithal eşyanın firmaların kendi araçları ile taşınması engellenmektedir.

Geleceğe dönük öneriler

Türkiye dünya üzerindeki coğrafi konumu, çevre ülkeleri ile olan bağlantıları ve taşımacılığa verdiği önemi ile Ortadoğu’da bir üs olmayı hedeflemiştir. Bu amaçla devlet limanlarını özelleştirmekte, kara tollarının kalitesini arttırmakta, çift hatlı yol inşatlarına ağırlık vermekte, demiryolları ile yatırımlara başlamaktadır. Ülke olarak amacı doğusundaki ve batısındaki üretim ve tüketimin gerektirdiği taşıma koridorlarının alt yapısını kurmaktır.

Dünya taşıma koridorlarında yer almanın dışında hava taşıma koridorlarında da söz sahibi olmayı hedeflemiştir. Bunun sağlanması için hava yük taşımacılığı desteklenmekte ve gereken kanunlar, uygulamalar gündeme getirilmektedir. Alt yapı ihtiyacı olarak hava limanları iyileştirilmekte, yeni hava alanları inşa edilmekte, mevcut hava limanlarındaki kargo tesisleri inşatlarına kaynak ayrılmaktadır. Milli hava yolu olan THY’nın uçak ihtiyaçları için de bağlantılar yapılmıştır. Kargo uçaklarının sayısı arttırılmakta, kapasiteleri büyütülmektedir. Yeni hava kargo şirketleri uluslar arası yük taşımalarında Türkiye’yi aktarma merkezi olarak kullanmak amacıyla başvurularda bulunmaktadır.

Hava kargo alt yapısının geliştirilmesi açısından Çorlu hava alanına ilave olarak Atatürk Havalimanının da kargo kapasitesinin geliştirilmesi projesi başlamıştır. Çorlu ve İstanbul arasında kurulacak olan raylı sistemle bu iki hava alanı birbirine bağlanacaktır.Hava taşımanın İstanbul merkezli aktarma istasyonu olarak devreye girmesi,kapasitenin artmasına,etkin ve güvenli bir taşımanın sağlanmasına, Elleçleme hızının artmasına, yeni teknolojilerin, otomatik ayıklama sistemlerinin devreye girerek maliyetlerin düşmesine olanak verecektir.

Güney bölgemizde de Adana hava limanının devre dışı bırakılarak yerine Mersin Adana arasında yük konusunda da hizmet verecek yeni hava limanı inşaatı söz konusudur. Bu bölgede kurulacak olan Türkiye’nin ilk Lojistik merkezi böylece hava yolu taşımasına da bağlanmış olacaktır.

Türkiye Avrupa Birliği, dil, din, politik, tarihsel geçmiş ve ekonomik ilişkilerindeki avantajı kullanarak dünyanın bir çok ülkesi ile hava taşımalarının aktarma merkezi olacak altyapıya sahiptir. Özelleştirmeye açık yapısı, son ekonomik krizden olabildiği kadar az etkilenen ekonomisi ile gelecekte bir Dubai olabilecek potansiyeli konuşmaktadır. Bu hedefin gerçekleşmesi amacıyla hava taşıma alt yapısının büyütülmesi, teknik gereksinmelerin karşılanması, uluslar arası kurumlara fırsat yaratılması, yerli şirketlerin teşvik edilmesi konularında çalışmaya devam edecektir.

Atilla YILDIZTEKİN