Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Gündem / DÜNYA BANKASI DEMİRYOLLARINI BAŞTAN YARATACAK

DÜNYA BANKASI DEMİRYOLLARINI BAŞTAN YARATACAK

DÜNYA BANKASI DEMİRYOLLARINI BAŞTAN YARATACAK12.05.2010

TCDD, yük taşımacılığındaki hizmet kalitesini yükseltecek, Dünya Bankası tarafından finanse edilen “Yük Taşımacılığı Pazar Araştırması Projesi” için kolları sıvadı.

TCDD,  yük taşımacılığındaki hizmet kalitesini yükseltecek, Dünya Bankası tarafından finanse edilen  “Yük  Taşımacılığı Pazar Araştırması Projesi” için kolları sıvadı. Proje kapsamında müşterilerin ve paydaşların demiryolu yük taşımacılığından beklentileri tespit edilerek  bir “Eylem Planı” hazırlanacak.

Konuyla ilgili görüşlerini Perşembe Rotası ile paylaşan UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Kosta Sandalcı, Dünya Bankası’nın bu projesini desteklediğini, Türkiye’nin lojistik alanında kendini geliştirmesi için projenin büyük bir fırsat olduğunu ifade etti. Proje kapsamında kendisinin de görüşlerine başvurulduğunu kaydeden Sandalcı, projenin ayrıntılarını şu sözlerle anlattı: “Dünya Bankası tarafından finanse edilen proje kapsamında Karya Araştırma ve Danışmanlık Şirketi yetkilileri, müşteriler, lojistik şirketleri, forwarderler/acenteler, üreticiler, dernekler, liman işleticileri ve diğer ilgili kuruluşlarla bir anket çalışması yapacak. Italferr S.p.A. + Trenitalia S.p.A.  konsorsiyumu ile birlikte yürütülecek projede ayrıca, İtalyan yetkili Margherita Vaglio ve Karya yetkilisi, uzun dönemde ulaştırma stratejileri, demiryolu politikaları, pazarın geleceği gibi konularda Ulaştırma Bakanlığı, Denizcilik Müşteşarlığı, DPT, TOBB, DTD ve UTİKAD’ın üst düzey yetkilileri ile görüşmeler yapılacak.”

“TCDD, THY’yi örnek almalı”

TCDD’nin THY’yi örnek alması gerektiğini savunan Sandalcı, “Sayın Bakanımız Binali Yıldırımı takdir ediyorum, çünkü TCDD ile ilgili gerçeği gördü. Ben de TCDD ile yaptığım görüşmelerde kendilerine şu mesajı vermek istedim; TCDD maalesef başarıyı yakalayamamış, başarının peşinde olan bir kuruluş. THY ise, başarıyı yakalamış bir kuruluş. O zaman TCDD’nin önünde bulunan THY’yi örnek alması gerekiyor. THY, öyle bir konuma gelmiş ki, bugün İstanbul, uluslararası yolcular için bir hub. Kargo taşımacılığında henüz  o kadar ileri noktada değil maalesef. Ama yine de elden gelen imkanlarla bir hub olma yolunda. Bugün THY, Avrupa’da 4. sırada yer alıyor. Demek ki, bir başarı var ortada. THY’nin başarılı olma nedeni ise; THY müşterisine yakın, müşterisini tanıyor, ziyaret ediyor, görüşüyor, müşterilerinin beklentilerini soruyor. Başka ne yapabileceği konusunda değerlendirmelerde bulunuyor. Ona göre de pozisyon alıyor. Peki, TCDD bunlardan kaçını yapabiliyor?” şeklinde konuştu.

“Kombine taşımacılığa geçiş şart”

 Türkiye’nin demiryoluna gereken önemi vermekte geç kaldığının altını çizen Sandalcı, “İçinde bulunduğumuz çağ kombine taşımacılık çağı, bizimde taşımacılık sektöründe dünyayla yarışabilmemiz için kombine taşımacılığa yönelmemiz gerekiyor. Kombine taşımacılığın olmazsa olmazlarından biri de demiryoludur” dedi. Sandalcı sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Maalesef Türkiye’de demiryolu geri kalmış. Geri kalmış olmasının nedenlerini de geçmişte aramamız gerekiyor. Ama bunu yaparken ileriyi de planlamamız lazım. Eylül 2009’da gerçekleşen Ulaştırma Şurası’nda TCDD’nin yaptığı sunumda  bahsi geçen projeler gerçekleşirse, o zaman hakikaten Türkiye’de demiryolu bambaşka bir seviyeye gelecektir. Aksi takdirde durum vahimdir. Çünkü Avrupa’da lojistikte ve taşıma endüstrisinde artık intermodal ve kombine taşımacılık en baştadır. Biz  buna ayak uyduramazsak, buradaki bütün yollar önümüzdeki beş sene içinde tıkanır ve biz elimiz kolumuz bağlı açmazı oynamaya başlarız. Demek ki, yüklerimizi kombine taşımacılık mentalitesi içinde uzun mesafeyi, demiryoluyla yani raylı sistemle yapmamız lazım. Diyarbakır’dan Kahramanmaraş’a, Diyarbakır’dan Elazığ’a veya Ankara’dan Karaman’a gibi kısa mesafelerde karayolunu devreye sokmamız gerekiyor. Karayolu vazgeçilmez bir taşıma modudur. Ancak, tamamlayıcı olması kaçınılmaz bir gerçektir. Büyük mesafeler deniz ve demiryoluyla kat edilmeli,  küçük mesafeler ise karayoluyla olmalıdır. Bizim artık bu gerçeği görmemiz, kabul etmemiz gerekiyor. Bugün Almanya’da demiryolu olmasaydı yollar çoktan kapalıydı. Almanya’da demiryolunun geriye gittiği söylense de bu doğru değildir. Aynı şekilde demiryolunda karbondioksitin daha fazla olduğu söyleniyor. Bu da yanlış bir düşünce.Ben bu projeden çok etkilendim. Bizim bunu başarmamız gerekiyor.  İçinde bulunduğumuz şu dönemde kombine taşımacılıktan bahsetmek zorundasınız. Ancak kombine taşımacılık ile lojistik sektörünü ileri noktalara taşıyabiliriz. Aksi takdirde karayolunun içine girdiğiniz zaman daha da fazla boğulursunuz. Avrupa’da 100-150 km kadar olan mesafelerde karayolu tercih ediliyor. Bizde de en fazla 400-500 km’lik mesafelerde karayolu tercih edilmeli. Ama bizim çabamız bu mesafeyi 100 hatta 50 km kadar çekebilmek. Demiryolunu daha fazla devreye sokmamız gerekiyor. Bugün bana göre Türkiye’nin atardamarı, kalbi Bursa’dır. Fakat baktığınız zaman bu kadar önemli bir şehirde demiryolu yok. Ama 120 sene geri gittiğinizde 1900’lerde Mudanya’da demiryolu bulunuyordu. Mudanya demiryolu istasyonu halen oradadır. Fakat otel olarak kullanılıyor. Aklınıza gelen bütün büyük şirketler orada, ama bir tek karayolu var” şeklinde konuştu. 

“Devlet üretim safhasında olmamalı”

“Devlet düzenleyici olmalı. Devletin üretim safhasında olması kadar hatalı bir şey olamaz” diyen Sandalcı,  devletin yatırımlar yaparak düzenleyici bir rol üstlenmesi gerektiğini savunarak şunları kaydetti: “Artık içinde bulunduğumuz 21.yy’da zaten temeli 20.yy’da atılmış devletçilik anlayışı devletin düzenleyici rol üstlenmesi gerektiği yönündedir. Yoksa devlet üretime girer, devlet satışa girer, devlet pazarlamaya girerse hiçbir şeye ulaşmak mümkün olmaz. Bunun örneklerini Türkiye geçmişte çok yaşadı.  Devlet düzenleyici olmalı. Yatırım ise farklı bir olaydır. TCDD’de altyapı yatırımlarını devletin yapması şarttır. Ama işletim yetkisini özel sektöre devretmelidir. Avrupa’da da bu böyle. Liman işletmelerinde de Avrupa’da durum bu şekildedir. Böyle olunca da bizim Avrupa’ya dönüp bakmamız gerekiyor. Bize aynısını adapte etmek yerine bize uygun olanını seçmemiz gerekiyor.” 

 

Kutu.....


DTD: Proje umut vadediyor


Demiryolu Taşımacılığı Derneği (DTD) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Öz ise Dünya Bankası’nın TCDD’yi yenileme projesine çok önem verdiklerini belirterek, şunları kaydetti:  “Konsorsiyum yetkilileri TCDD aracılığı ile derneğimize yazılı başvuruda bulunarak, bu proje bağlamında, uzun dönemde ulaştırma stratejileri, demiryolu politikaları,demiryolu yük pazarının  geleceği gibi stratejik konularda derneğimiz üst düzey yöneticileri ile yüz yüze görüşme yapma talebinde bulundular. TCDD ve konsorsiyum yetkililerinin ve dernek yöneticilerimizin katılımı ile 19 Nisan 2010 tarihinde dernek merkezimizde uzun bir toplantı yapıldı. Dernek Yönetimi olarak “Demiryolu Yük Taşımacılığı Pazarı“ ile ilgili düşüncelerimizi,görüşlerimizi,tecrübelerimizi,öneri ve bilgilerimizi karşılıklı soru/cevap şeklinde aktardık. Söylediklerimiz büyük bir dikkatle not alındı. Demiryolu yük taşımacılığı pazarının tüm taraflarının görüşleri dikkate alınarak hazırlanacak  “eylem planı”nın uygulanması ile TCDD’nin  yük taşımacılığında ve müşteri ilişkilerindeki hizmet kalitesinde önemli bir  gelişme olacağını bekliyoruz. Proje, paydaşların, Ulaştırma Bakanlığının, Denizcilik Müsteşarlığının, DPT ve TOBB’un verecekleri bilgiler temel  alınarak hazırlanıyor.Müşteri odaklı pazarlama stratejileri de bu temel bilgilere göre oluşturulacaktır. Bu nedenle katılımcıların verecekleri bilgiler çok önem kazanıyor. Bu bilgilerin gerçekliği ne kadarsa, projenin başarı oranı da o kadar olacaktır. Dernek olarak görüşmeye çok önem verdik, iyi bir hazırlık çalışması yaparak tüm gerçekleri aktarmaya çalıştık. Bu projeyi çok ciddiye alıyoruz.Çünkü bu proje sonucu oluşturulacak “eylem planı”, demiryolu sektörünü yeniden yapılandıracak olan yasa,tüzük ve yönetmelikler çıktıktan sonra “demiryolu işletmecisi” olacak dernek üyelerimizin de çok yararlanacağı bilgiler olacaktır.”

Kaynak: Perşembe Rotası