Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Gündem / KAZANIN NEDENİ ALİMETRE BOZUKLUĞU

KAZANIN NEDENİ ALİMETRE BOZUKLUĞU

KAZANIN NEDENİ ALİMETRE BOZUKLUĞU12.05.2010

Hollandalı müfettişler THY'nin kazasına ilişkin son resmi raporunu açıkladı 
         
THY'nin Boeing-737 yolcu uçağının 25 Şubat 2009'da Hollanda'nın Amsterdam kentine inişi sırasında yaptığı kaza hakkında son resmi rapor açıklandı.

THY Boeing-737-800 tipi "Tekirdağ" yolcu uçağının 25 Şubat 2009'da Hollanda'nın Amsterdam kentine inişi sırasında yaptığı kaza hakkında son resmi raporu açıklayan Hollanda'nın havacılık güvenlik-teftiş kurulu uzmanları, kazada altimetre arızası, hava kontrol kulesinin gerekli bilgiyi pilot kabinine aktaramayışı ve pilotların da buna uygun cevabı veremeyişinin kazaya yol açtığını bildirdi.
İstanbul'dan TK 1951 sefer sayısıyla Amsterdam'ın Schiphol havalimanına yaklaştığı sırada burnu tarlaya saplanan uçak hakkında nihai raporu açıklayan Hollanda Havacılılık Emniyet Kurulunun nihai raporunda, "Uçağın altimetresinin asgari irtifa yüzünden yanlışlıkla motorları durdurması, bu yüzden motor itici gücü eksikliğinden kanatların gerekli hava basıncını alamayışı kazaya yok açmıştır" denildi.
Hollanda Havcılık Emniyet Kurulu Başkanı Pieter van Vollenhoven, "Son derece istisnai talihsiz koşullar bir araya gelmiş, uçak pilotları hava kontrolörlerinin olağan talimatıyla piste doğru inişe geçmiştir" dedi.
Boeing firması, kazadan sonra açıklamalarından birinde, firmanın uçakları kullanan tüm pilotlarının uçuşun "kritik" hallerinde tüm aygıtları en dikkatli biçimde kontrol etmelerini tavsiye etti.
Hollanda'nın AKD Prinsen Van Wijmen (AKD) hukuk bürosu, kazadan kurtulan yolcuların, Amerikan şirketi Boeing'den tazminat için doğrudan ABD'deki havacılık uzmanı "Clifford Hukuk Şirketi"ne başvuru imkanını kabul ettiklerini hatırlattı.
Rapora göre kazanın oluşumu
B737-800 uçaklarında yer ile olan düşey mesafeyi ölçen 2 radyo altimetre sistemi mevcut bulunduğu ifade edilen açıklamada, şöyle denildi:
"TC-JGE uçağının, Amsterdam Schiphol Meydanı 18 sağ pistine yaklaşması sırasında, o anda uçağa kumanda etmekte olan 2. pilotun kullandığı sağ radyo altimetre normal çalışırken, soldaki eksi 8 feet değerinde hatalı bir yükseklik bilgisi vermiştir. Otomatik uçuş sisteminin hızı kontrol eden kısmı olan otomatik gaz sistemi (autothrottle), tasarım özelliği olarak yere yakınlık bilgisini sağ radyo altimetre değeri ile karşılaştırmadan sadece sol radyo altimetreden aldığı için, gelen hatalı bilgiyi uçağın yerle temas anında olduğunun bir göstergesi olarak değerlendirmiştir. Otomatik gaz sistemi bunun sonucu olarak gazı keserek hızın kontrol edilebilir en düşük seviyenin (stall hızı) altına düşmesine ve yere çok yakın bir yükseklikte uçağın kontrolünün kaybedilmesine neden olmuştur. Otomatik gaz sistemi ile sol radyo altimetre arasındaki hataya yatkın bu ilişkiye uçak üreticisi tarafından pilotlar için hazırlanan dokümanlarda kaza öncesi yer verilmemişken, kaza sonrası yayın yapılarak dokümanlara konulmuştur."
Uçağın, Amsterdam Hava Trafik Kontrolü tarafından, normalden daha kısa bir yaklaşma rotasıyla getirildiği ve olması gerekenden yüksek ve hızlı kaldığı da ifade edilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi:
"Uçağın gaz kollarının yüksek hızı düşürme amacıyla rölantide olması gerektiği beklentisi, olağan dışılığın algılanmasını önlemiştir. Hız, kontrol edilebilir değere yaklaştığında, görsel ve işitsel ikaz sistemleri devreye girmiş ve hemen ardından kurtarma manevrasına başlanmıştır. Ancak bu manevra sırasında kokpit ekibi tarafından açılan gaz kolları hatalı altimetre bilgisi nedeniyle otomatik gaz sistemi tarafından geri çekilmiş, hemen ardından sistem ekip tarafından devreden çıkarılarak gaz kolları yeniden açılmıştır. Bu durumdan kaynaklanan zaman kaybı ve düşey mesafenin yetersizliği nedeniyle kurtarma manevrası başarısız olmuştur. Uçak üreticisinin dokümanlarında böyle bir durumda pilotların derhal gaz kollarını açmaları gerektiği belirtilmesine karşın, otomatik gaz sisteminin devreden çıkarılması gereğine değinilmemiştir."
Kaynak: Dünya