Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Karayolu / ARAÇ MUAYENE İSTASYONLARI

ARAÇ MUAYENE İSTASYONLARI

ARAÇ MUAYENE İSTASYONLARI 12.05.2010

Araç muayene istasyonları  Hani Anayasamızın 48'inci maddesine göre, "özel teşebbüsler kurmak serbest" idi; hani 73'üncü maddesine göre, "herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlü" idi? Öyleyse bu nasıl özel teşebbüs, bu nasıl vergilendirme?

Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğü 22 Mart 2010 tarihinde yayımladığı 2010KUGM/08 sayılı Genelge ile bu alanda yeni düzenlemeler getirdi. Şüphesiz ki, araç muayene istasyonlarının özelleştirilmesi ve araç muayenelerinin "şeklen" değil "gerçekten" yapılması, trafik ve yol güvenliği açısından, kazaların azalması açısından son derece önem taşıyor. Türkiye'nin benimsemekle yükümlü bulunduğu AB müktesebatı da bunu öngörüyor. Ancak, "dünyada devletçiliğin zirve yaptığı ülke, hâlâ Türkiye" diyenleri haklı çıkaran öyle düzenlemeler var ki, insan bunlara değinmeden geçemiyor.

Örneğin, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 35'inci maddesinin üçüncü fıkrasında, muayene istasyon ücretleri ile ilgili olarak "yetki verilen gerçek veya tüzel kişilerce bir ay içinde muayene ücreti olarak doğrudan elde edilen hasılat ile yetki devrettikleri alt işleticilerce muayene ücreti olarak elde edilen hasılat tutarı toplamının (katma değer vergisi hariç) ilk üç yıl yüzde 30'u, sonraki yedi yıl yüzde 40'ı, daha sonraki on yıl yüzde 50'si ile yüzde 5 olarak fazla tahsil edilen tutarın tamamı Hazine payı olarak ödenir." hükmü yer alıyor.

Hani Anayasamızın 48'inci maddesine göre, "özel teşebbüsler kurmak serbest" idi; hani 73'üncü maddesine göre, "herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlü" idi? Öyleyse bu nasıl özel teşebbüs, bu nasıl vergilendirme? Bu bedel muayene ücreti ise neden yarısından fazlası devlete geri gidiyor? "Hayır bu ek mali yükümlülüktür" deniyor ise neden matrahı, oranı, vergiyi doğuran olayı tanımlanmamış? Kaldı ki, hükmün kendi içinde bile "(katma değer vergisi hariç)" denilmiş. Yani, bu kazanç üzerinden devlet hem KDV hem de hazine payı dışındaki meblağın Kurumlar Vergisini alacak. Özetle, hukukun temel prensiplerine aykırı bu düzenleme ile hem girişimci hem vatandaş kaderine razı olmuş durumda.

Gelelim 2010KUGM/08 sayılı Genelge hükümlerine:

z 5/3 "Ambulans, itfaiye, emniyet teşkilatına ait resmi araçlar, özürlü vatandaşlara ait araçlar ve muayene tekrarına gelen araçların muayeneleri öncelikli olarak yapılır" ayrıcalığı neden? Sırada bekleyen şirket araçlarının iş ve kazanç kaybı ne olacak? "Zaman" kamu kuruluşları için maliyet unsuru da özel kuruluşlar için değil mi? 2918 sayılı Kanun 3'üncü maddesinde "Geçiş üstünlüğü"nü "görev sırasında, belirli araç sürücülerinin can ve mal güvenliğini tehlikeye sokmamak şartı ile trafik kısıtlama veya yasaklarına bağlı olmamaları" şeklinde tanımlamamış mı? Kanunun 71'inci maddesinde "bu araçlar görev halinde iken geçiş üstünlüğü hakkına sahiptir" denilmemiş mi? Muayeneye getirilmiş aracın "görev halinde" olmadığı açık değil mi?

z 6/2 "Araç muayene istasyonlarında çalıştırılacak istasyon amiri, amir yardımcısı ve muayene teknisyenleri Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğü'nün onayı olmadan çalıştırılamaz" hükmüne neden ihtiyaç duyuluyor? Bir özel şirket kendi yöneticilerini kendi iradesi ile belirleyemeyecek mi? KUGM çok istiyorsa, bu personel için mesleki yeterlilik şartı koyarak onlardan belli mesleki eğitim sertifikaları talep edebilir. Bunlar devlet memuru mu ki Ulaştırma Bakanlığı "onayı" olmadan istihdam edilemiyorlar?

z 6/3 "Muayene istasyonu amirinin işten ayrılması veya başka bir mücbir sebeple istasyona gelememesi durumunda, 3 (üç) iş günüyle sınırlı olmak ve Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğünün onaylaması kaydıyla, o istasyonda görevli bir istasyon amir yardımcısı muayene istasyonu amiri vekili olarak görevlendirilebilir" şeklindeki düzenlemenin mantığı ne? Devletin işi gücü yok da "devlet memuru olmayan" istasyon amirlerinin grip olup olmadığını mı takip edecek?

z 6/4 herhangi bir muayene istasyonunda görev yapan bir muayene teknisyeni aynı il sınırları içinde yer alan diğer muayene istasyonlarında Bakanlığa bilgi verilmek suretiyle geçici olarak görevlendirilebilir" hükmüne neden gerek duyuluyor? Özel şirket statüsünde olan muayene istasyonundaki bir teknisyenin çalıştığı istasyondan geçici olarak başka bir istasyona gönderilmesi, temel görevi "ülkenin ulaştırma politikasını belirlemek" olan Ulaştırma Bakanlığını ne kadar ilgilendiriyor? Veya ne kadar ilgilendirmeli?

Kamu kuruluşları, teşkilat yasalarının kendilerine verdiği yetkiler dışında özel sektörü de yönetme eğilimine girerse binlerce yeni kural yaratmak zorunda kalır. Çünkü, getirilmiş olan temel kuralın doğru uygulanıp uygulanmadığını takip, yeni birtakım alt düzenlemelerin yapılmasını gerektirir. Tüm bu kuralların denetiminden elde edilecek "kamu yararı" ise "atılan taşın ürküttüğü kurbağaya değemeyeceği oranda" kalır. Bu ayrıntılarla uğraşan Ulaştırma Bölge Müdürlükleri ise asıl işlevlerini bihakkın yerine getiremez. Ulaştırma Bakanlığımızın bu düzenlemeleri tekrar gözden geçireceğine inanmak istiyorum.
Kaynak: Transport
Gayrettepe Mahallesi, Barbaros Bulvarı Dr. Orhan Birman İş Merkezi No:149/6 Beşiktaş 34349 İstanbul
+90 212 663 08 85 | +90 530 960 84 24
+90 212 663 62 72
utikad@utikad.org.tr