TOBB, yüksek lojistik ve ulaşım maliyetlerinin ekonominin canlanması ve kayıtlı çalışmayı engellediğini vurgulayarak, akaryakıt üzerinde devam ettirilen yüksek vergilemenin orta vadede yeniden belirlenmesini istedi
TOBB Ticaret Odaları Konsey Toplantısı Ortak Bildirisi yayımlandı. Bildiride yüksek lojistik ve ulaşım maliyetlerinin ekonominin canlanması ve kayıtlı çalışmayı engellediğini vurgulayarak, akaryakıt üzerinde devam ettirilen yüksek vergilemenin orta vadede yeniden belirlenmesini istedi.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Ticaret Odaları Konsey Toplantısı; TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde, Konsey Üyelerinin katılımıyla, 26 Nisan 2010 Pazartesi günü, TOBB Merkez Binası’nda gerçekleştirildi.
Konsey toplantısında, ticaret sektörünün sorunları detaylı biçimde görüşülerek aşağıdaki hususların kamuoyuna duyurulması kararlaştırıldı.
1- Ekonominin canlanması ve kayıtlı çalışmanın artmasının önündeki engellerden biri yüksek lojistik ve ulaşım maliyetleridir. Akaryakıt üzerinde devam ettirilen yüksek vergileme, bütçe imkânları çerçevesinde orta vadede yeniden belirlenmelidir.
2- Akaryakıt üzerindeki yüksek vergilemeden dolayı, 10 numara yağ kullanımının artması, haksız rekabete, kayıt dışı ekonominin büyümesine, makine ve teçhizatın zarar görmesine ve çevre ile insan sağlığı üzerinde olumsuz sonuçlar doğmasına neden olmaktadır. Bunun önlenmesi için hem denetimlerin artması, hem de akaryakıt ürünleri üzerindeki farklı ÖTV uygulamalarının azaltılması gerekmektedir. Benzer şekilde tütün ve alkollü içecekler üzerindeki vergi yüklerinin artması bu ürünlerde kaçakçılığı tetiklemekte ve özellikle turistik bölgelerde turist ölümlerini arttırma riskini taşımaktadır.
3- Son dönemde Türk lirasındaki değer kazanımının hız kazanması, özellikle emek yoğun sektörlerimiz üzerinde olumsuz etkilere yol açmaya başlamıştır.
4- Perakende piyasasında rekabetin sağlıklı ve kurallara dayalı bir biçimde işleyebilmesi için, Perakende sektörü kanun tasarısı Meclis’te ivedilikle ele alınmalıdır. Bu çerçevede, perakende sektöründeki gelişmeye paralel olarak artan verimlilik ve kayıt altında çalışmaya sekte vurulmadan, özellikle KOBİ'lerin markalaşması, “private-label” şeklindeki haksız rekabet unsurlarının dengelenmesi ve eşit şartlarda rekabet ortamı sağlanmalıdır.
5- Mevcut Organize Sanayi Bölgeleri’nin kullanımının artırılması ve böylece kaynak israfına yol açılmaması için doluluk oranının yüzde 75’i geçmemesi halinde yeni OSB yatırımına başlanmaması yerinde bir karar olmakla birlikte bazı ilçelerde sanayinin gelişmesini sekteye uğratma riski de taşımaktadır. OSB uygulamasında söz konusu riskin doğru yönetilmesine olanak tanıyacak değişikliklerin yapılması faydalı olacaktır.
6- Sosyal Güvenlik Kurumu’nun prim alacakları için mükelleflerin banka hesaplarına hiçbir uyarıda bulunmadan haciz koyması, şirketlerin işletme sermayelerinin bloke edilerek zor durumda kalmalarına yol açmakta ve faaliyetlerini sürdürmelerini tehlikeye sokmaktadır. Bu uygulamadan vazgeçilmelidir.
7- Dış ticaret açığının hızla artmasına rağmen ithalat üzerindeki TSE denetiminin kaldırılmış olması, kalitesiz ürünlerin girişini kolaylaştırmakta ve haksız rekabete yol açmaktadır.
Kaynak: LH