Sektörde önce Reysaş Lojistik, daha sonra da Ran Lojistik borsaya girdi. Sırada Latek Lojistik var. Öte yandan Balnak Lojistik de, 4 yıl içinde borsaya girmeyi amaçlıyor. Peki borsa sektöre, sektör borsaya neler kazandırıyor? Lojistik sektörü Türkiye'de giderek büyüyor. Kamyonculuktan lojistiğe geçiş yapan sektörün atması gereken iki önemli adımı daha var. Bu iki önemli adımın biri: Lojistikte uluslararası bir marka ve markalar ortaya koymak, diğeri de borsada yer almak. Transport'un bu sayısında lojistik firmalarının borsada yer almasının önemini sorguladık. Ayrıca Türkiye'de borsaya giren ve girmeye hazırlanan firmaların 'borsa' ile ilgili görüşlerine de yer verdik.
Türkiye'de taşımacılık ve lojistik hizmeti veren firmaların önemli bir kısmı aile şirketlerinden oluşuyor. Bu nedenle borsaya sıcak bakmıyorlar. Çünkü çoğuna göre borsaya girmek, kontrolü elinden kaçırmak anlamına geliyor. Bir de 'şirketi tamamen kaybetme korkusu' var. Ayrıca şeffaflık getiriyor borsa. Bu da diğer bir durum. Peki avantajları yok mu borsaya girmenin? Var tabii. Bir defa kolaylıkla finansman sağlayabiliyorsunuz. Likidite ihtiyacınızı karşılamakta güçlük çekmiyorsunuz. Ve de kurumsallaşmanın gereklerini yerine getiriyorsunuz.
REYSAŞ VE RAN'IN ATAĞI
Borsaya açılmak ile ilgili kafamızda birçok soru mevcuttu. Tüm bu soruları Borsa Uzmanı- Stratejist -Danışman titrilerine sahip olan Mustafa Aşkın'a sorduk. Mustafa Aşkın, söyleşiye başlarken; lojistiğin ekonomi ile bire bir alakalı bir sektör olduğunu hatırlattı ve ekledi: "Türkiye ekonomisi ve dünya ekonomisi canlı ise ithalat-ihracat faaliyetleri yoğunsa lojistik sektörü misli ile büyüyebiliyor. Fakat kriz ve dalgalanma anlarında ne yazık ki, lojistik sektörü de oldukça ağır darbeler alıyor. Bundan hareketle lojistik sektörünün sermaye yapısının son derece güçlü olması gerekiyor."
Türkiye'deki lojistik sektörünün ailevi ve kurumsallaşamamış firmalardan oluştuğunu belirten Aşkın, son zamanlarda ise hem kurumsallaşma hem de halka açılmalar konusunda bir ilerleme kaydedildiğine dikkat çekti. Önce Reysaş Lojistik sonra Ran Lojistik'in halka açılmasının sektör için çok önemli olduğunu vurgulayan Aşkın, bu firmaların ciddi derecede sermaye yapılarını güçlendirdiğinin altını çizdi. Aşkın lojistik firmalarının krizlerden ve dalgalanmalardan korunabilmeleri için kurumsallaşmaları, sermaye yapılarını güçlendirmeleri ve şeffaflaşmaları gerektiğini özellikle vurguladı. Bunun da ancak halka arz yolu ile yapılabileceğini belirten Aşkın, "Lojistik firmaları halka açılarak bu üçünü de bir taşla vurmuş olacaklar" dedi.
RİSKİ VAR MI?
Aşkın'a, 'İyi güzel de bu halka açılmanın hiç mi riski yok?' diye sorduğumuzda ise şu cevabı aldık: "Riskten ne anladığınıza bağlı. Türkiye'de risk olarak genellikle şu algılanıyor: Aile şirketleri ve ufak şirketler ben yönetimi kaybederim korkusu taşıyorlar. Halbuki yönetimi kaybetme gibi bir şey söz konusu değil. Halka açılacak miktarı zaten büyük paydaşlar olarak siz belirliyorsunuz. Tutup yüzde 100'ünü halka açacak bir şirketiniz yok zaten. Öyle bir olasılık da yok. Dolayısıyla baktığınızda burada yönetimin kontrolü sizde oluyor. Ama burada şunu unutmamak gerekiyor: Şeffaflaşmaya bağlı olarak ciddi bir denetim ve kamuya bildirim yükümlülüğü geliyor şirketlere. Belki de ana pay sahipleri bundan kaçınıyorlar, bundan biraz gocunuyorlar."
LATEK SÜRECE DAHİL OLDU
Sektörde önce Reysaş'ın sonra Ran'ın borsaya girmesi şimdilerde de Latek Lojistik'in borsaya giriş sürecine dahil olması, öte yandan Balnak Lojistik'in 4 yıl içinde borsaya açılmayı hedeflediğini açıklaması ile ilgili gelişmelerle ilgili Aşkın'ın değerlendirmesi şöyle: "Bu gelişmeleri son derece olumlu değerlendiriyorum. Sadece lojistik sektöründe değil, diğer potansiyel sektörlerin de halka açılması gerekiyor. Neden? Halka açılmak sadece uzun süreli sermayeyi sağlamak değil, yeni yönetim modellerini şirketin içine yerleştirmek, gerektiğinde yabancılarla birleşmek, gerektiğinde de uluslararası firma olabilmek adına çok önemli. Lojistik sektörü de doğası itibarıyla zaten uluslararası olması gereken bir sektör. Dolayısıyla halka açılma ile bu sağlanabiliyor. Yalnız halka açılmada Sadece hisse senedi arzı ile halka açılma kısıtlanmamalı. Şirketlerin tahvil çıkartmaları, finansman bonosu çıkarmaları, varlığa dayalı menkul kıymet çıkarmaları veya Türk mevzuatına uygun sermaye piyasası araçları çıkarmaları da bu vasıta altında değerlendirilmelidir. Bunlar da çok ciddi potansiyel taşıyor. Şu unutulmamalı, halka arz ile sermayeye giren sonsuz vadede sizindir. Şirket batmadıkça, başka şirketle birleşmedikçe, şirket tasfiye olmadıkça o para sizindir. Dolayısıyla kaynak maliyeti adına çok ucuz bir parayı elde etmiş oluyorsunuz. Eğer bunu karlılık ve büyüme anlamında akıllı yatırımlarda kullanırsanız, bir anda şirket çok farklı bir yere gelebilir."
"Türkiye'de lojistik sektöründe faaliyet gösteren 15-20 firmanın borsaya girmesi ve ayrı bir lojistik endeksinin oluşturulması gerekiyor" diyen Aşkın, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda (İMKB) turizm, finans endeksi gibi bir lojistik endeksinin oluşmasının birçok avantajı olduğunu belirtiyor. Böyle bir endeksin içinde ve İMKB-100'e dahil olan bir şirketin bir bankaya, bir finans kurumuna gittiğinde kolay borçlanabilme olasılığının arttığını söyleyen Aşkın, "Çünkü hisse senetlerinizi teminat olarak kabul ediyorlar. Aynı zamanda kurumsal yönetim ilkelerine de uyduğunuz için riskiniz çok azalıyor. Dolayısıyla size riske göre para veren finansal kesimdeki aracılar sizin borçlanma maliyetinizi çok daha düşük olarak kabul ediyorlar. Bunlar orta ve uzun vadede şirketlere çok para kazandırıcı unsurlar. Şu anda görünmüyor ama uygulamada çok fark ettiğini şirketler dile getiriyorlar" dedi.
Ran Lojistik CFO'su Bülent Görer:
"Doğru bir zamanlama yaptık"
Sektörde Reysaş'tan sonra borsaya Ran Lojistik girdi. İMKB'den sektörü temsil eden ikinci firma olan Ran Lojistik'in Ekim 2009'da borsaya girdi. Ran Lojistik Mali ve İdari İşler Grup Başkanı (CFO) Bülent Görer, dergimize yaptığı açıklamada, Ran Lojistik'in 1990 yılından itibaren gelişmesini sürdürmüş ve sektörün gerektirdiği dönüşümü sağlamış bir şirket olduğunu söyledi. Lojistik sektöründe özellikle globalleşme nedeniyle yaşanan gelişmelerin, köklü dönüşümlere yol açtığını söyleyen Ran Lojistik CFO'su Bülent Görer, uluslararası ticaretin lojistik ihtiyaçların artığına dikkat çekerek, sadece güvenli taşımacılık yaparak sektörde var olmanın zorlaştığını söyledi.
Türkiye'de lojistik sektörünün nispeten genç bir sektör olduğunu ifade eden Bülent Görer, "Başta depolama hizmetleri olmak üzere tedarik zinciri uygulamaları önem kazanmıştır. Sektörün büyümesi ile birlikte yurtdışı yatırımcı ve know-how girişi hızlanmıştır. Ran Lojistik bu anlamda dönüşümü doğru okuyarak altyapısını kuvvetlendirmiş ve 'kurumsallaşma'yı hedef olarak belirlemiştir. Kurumsallaşma çalışmalarını yürütürken, halka arzın kurumsallaşma çalışmalarımızı olumlu yönde etkileyeceğini, büyümemizi hızlandıracağını değerlendirdik" dedi ve ekledi: "Yabancı ortak alımı sektörde büyümek için kullanılan bir yöntem olmasına rağmen halka açılma pek kullanılan bir yöntem değildi. Sadece bir lojistik firması halka açılmış ancak, sektörün halka açılmasına yönelik bir hareket olmamıştı. Sektör halka açılma konusunda henüz hazır değildi. Biz bu konuda yaptığımız değerlendirmeler sonucu halka açılmanın bilinirliğimizi artıracağına, büyümemize katkıda bulunacağına inandık ve sektöre öncü olduk. Bu doğrultuda, Ran Lojistik'in halka arzından sonra sırada halka arza hazırlanan lojistik şirketlerini göreceğiz yakında."
KRİZ OLMASAYDI HALKA ARZ 2008'DE GERÇEKLEŞECEKTİ
Ran Lojistik'in 2007 yılında halka açılmayı gündemine aldığını söyleyen Görer, hisselerini 2008 yılında halka arz edecek şekilde hazırlıklarını ancak 2008 Ağustos ayında derinleşme işaretleri veren global kriz nedeniyle halka arz çalışmalarını askıya aldıklarını ve 2009'da halka arzı gerçekleştirmeyi hedeflediklerini belirtti. Görer, öngördükleri gibi 26-28 Ekim tarihlerinde halka arzı başarılı bir şekilde gerçekleştirdiklerini vurguladı.
"Kriz olmasaydı 2008 yılında halka açılabilirdik. Bunun yanında geç kaldığımızı da düşünmüyoruz. Grubumuzun gelişimi dikkate alındığında da doğru bir zamanlama yaptığımızı düşünüyoruz" diyen Görer, halka arz izahnamesinde belirttikleri gibi halka açılma ile elde ettikleri kaynakları, öncelikle depo yatırımlarında ve mali bünyelerini kuvvetlendirmek için kullanacaklarını söyledi. 2009 yılı mali tablolarına bakıldığında mali bünyelerinde olumlu gelişmelerin yaşandığının görüleceğini ifade eden Görer, hedeflerinin depoculuk alanında yatırımlar yapmak olduğunu kaydetti.
SEKTÖRÜN BORSAYA BAKIŞI NASIL?
İMKB'nin Ocak 1986'da faaliyete geçtiğini, 20 yılı aşkın bir süredir var olduğunun dikkate alınması durumunda sektörün halka arzlara mesafeli davrandığının söylenebileceğini belirten Görer, 'sektörün borsaya bakışı' ile ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: "Bizim İMKB'de 18 ay sonra halka açılan ilk şirket olmamız ve halka arz ettiğimiz tutarın yaklaşık 2.3 katı talep gelmesi nedeniyle hem ulusal hem uluslararası basında yoğun ilgi görmemiz sektör tarafından da heyecanla karşılandı. Bu yoğun ilgi sektör şirketleri tarafından da ilgiyle izlendi ve bazı sektör şirketleri halka arzı gündemlerine aldıklarını açıkladı. Bazı şirketlerin bu konuda çalışmalara başladığını biliyoruz. Bildiğiniz gibi Latek Lojistik halka arz için SPK'ya başvurdu. 2010 yılı içinde halka arzı gerçekleştirmeyi hedefliyorlar. Önümüzdeki dönemde sektörün halka arzlara ilgisinin artacağını öngörüyoruz. Sektörün önde gelen şirketlerinin İMKB'de yerini alacağını düşünüyoruz. Sektörde taşımacılık alanında hizmet veren irili ufaklı 2 bin civarında şirket varken, depo ve antrepo hizmeti veren şirket sayısı İstanbul'da 420, Türkiye'de 600 civarındadır. Bunların 130'u lojistik belgesi sahibidir. Halka açılmak için belli bir büyüklüğe ulaşmış olmak gerekmekte. Lojistik belgeli şirketlerden kurumsallaşma yolunda belli bir yere gelen büyük ölçekli şirketler halka açılmayı düşünmeli. Bunun sektöre çok olumlu kazanımlar sağlayacağını düşünüyoruz."
KURUMSALLAŞMAYI ARTIRACAK
Borsada kote olan lojistik firma sayısının artmasının her şeyden önce sektördeki kurumsallaşmayı artıracağını söyleyen Görer, bunun yanında sektörün ekonomi dünyası tarafından daha yakın takip edilmesini sağlayacağını, sektörün rakamsal büyüklüklerine ulaşmak için talebin artacağını belirtti. Sektörün ilerlemesinin bölge ticaretinden daha fazla pay kapmamızı da beraberinde getireceğini söyleyen Görer, "Ekonomi dünyası zaten bunun farkındadır ve makro planlamada bu konuda çalışmalar devam etmektedir. Halka açılmalar bu konuda önemli katkılar sağlayacaktır. Şeffaflığın ve raporlama standartlarının yükselmesi sağlıklı rakam üretilmesini de beraberinde getirecektir. Bunun yanında sektöre yabancı sermaye girişi hızlanacaktır. Yabancı ortaklıklar artacaktır. Çünkü borsada işlem gören, düzenli raporlama yapan ve piyasada olumlu algı oluşturan şirketlerin yabancı sermaye tarafından da ilgi gördüğü, daha rahat kaynak bulduğu bilinen bir vakıadır. Bu nedenlerle lojistik sektörünün halka açılmalarını istiyor ve öneriyoruz" dedi.
Latek Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Levent Erdoğan:
Şirketin yüzde 26.4'ü halka açılacak
Borsaya girmek için sektörde son hamleyi Latek Lojistik yaptı. Peki, Latek Lojistik'in borsaya girmesindeki amacı ne, Latek'in borsaya giriş süreci şu an hangi aşamada, halka arzdan elde edilecek kaynaklarla yapılacak yatırımlar neler? Bu sorulara cevap aradık. İşte Latek Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Levent Erdoğan'ın sorularıma verdiği cevaplar.
Latek Lojistik borsaya neden girmek istiyor?
2009 yılında tüm dünyada yaşanan krizin etkisiyle yönetimdeki ortaklarımızın ortak kararıyla projelerimizi erteleme kararı aldık. 2010 yılına geldiğimizde bu dönemin yeni plan ve projelerimizi hayata geçirebilmek için uygun olduğunu düşündük. Burada bir karar vermemiz gerekiyordu. Öz kaynaklarımızla mı büyüyeceğiz? Yoksa projelerimizi kredi alarak mı hayata geçireceğiz? Üçüncü bir yol da halka arzdı ve biz bu yolu seçtik. Çünkü biz kredi ile büyüyen bir şirket değiliz. Kredi borcumuz yok. Şimdiye kadar hep öz kaynaklarımızla büyüdüğümüz için yine bu yolu seçtik. Şirketimiz 8 milyon TL nominal değerli hisseyi halka arz edecek. Halka arzın sonunda şirketin yüzde 26.4'ü halka açık olacak.
Borsaya giriş sürecindeki son durum nedir?
Latek Lojistik Tic. A.Ş olarak halka arz için ön izinin ardından firmaların hisselerinin SPK kaydına alınması ve halka arzın gerçekleşmesi için nihai başvuruda bulunduk. Bu süreçte Latek Lojistik, şirket sermayesini 26 milyon TL'den 30 milyon TL'ye arttırıyor. Latek Lojistik'in sermayesinde arttırdığı 4 milyon TL nominal değerli hisse ile mevcut ortaklara ait 4 milyon TL nominal değerli hisselerin toplamı olarak 8 milyon TL nominal değerli hisse halka arz edilecek. Halka arzın tamamlanmasının ardından şirketin halka açıklık oranı yüzde 26.4 olarak gerçekleşecek.
YENİ YATIRIM VE BÜYÜMEDE KULLANACAĞIZ
Halka açılmadan elde edilecek kaynak hangi yatırımlara harcanacak?
Halka arzdan sağlanacak kaynağın tümünü yeni yatırımlar ve büyüme finansmanında kullanacağız. Bizi diğer şirketlerden ayıracak projelerimiz var, bunları hayata geçireceğiz. Latek Lojistik'in en önemli projelerinden biri Şubat 2010 itibariyle hayata geçirilen "Silk Express" projesi. Bu proje ile tarihi İpek Yolu'nu İstanbul üzerinden hayata geçirmek ve Türkiye'yi lojistik üssü haline getirmek istiyoruz. Şu anda Uzakdoğu'dan gelen ve dünya ticaretinin çok büyük bölümünü oluşturan bütün ürünler Cebelitarık'ı dolaşıp Hamburg, Rotterdam Limanları'na geliyor ve orada konsolide edilip Doğu Avrupa'ya gönderiliyor. Yani gemilerin okyanusta tüm Avrupa Yarımadası'nın etrafından dolaşması gerekiyor ve Türkiye bu ticaretten pay alamıyor. Bütün bu yolu değiştirip Uzakdoğu'dan gelen tüm dünya mallarını Avrupa'yı dolaşmadan İpek Yolu'nun devamı olarak İstanbul limanlarına getirip, konsalidasyonunu yapıp Doğu Avrupa'ya göndermek istiyoruz. Bu yeni yol firmalara yaklaşık 5-10 gün arasında avantaj sağlıyor. Bu sistem ile Türkiye'ye yılda 35-40 milyon dolar artı katma değer sağlanacağının öngörüyoruz.
Gelecek ile ilgili hedefleriniz nelerdir?
5 yıllık strateji planımızı ilk olarak 2003'te yaptık ve 2008 yılına kadar hedeflerimizi tutturduk. 2009 yılında ise krizden dolayı planları erteledik ve eski planı revize ettik. Yeni hazırladığımız 2010â�2015 yılı strateji planımızda Türkiye ve dünyada 450-500 milyon dolar civarında bir ciroya ulaşmayı hedefliyoruz. Buna göre büyüme planlarımız mevcut. Misyonumuz Türkiye'nin konumunu çok iyi değerlendirmek. Lojistik üssü olmak için planlarımız hali hazırda başlamış durumda.
Reysaş Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Durmuş Döven:
"Halka açık şirketler halk tarafından daha prestijli kabul ediliyor"
Raysaş borsaya girdiği tarihten bu yana hem ekonomik hem de tanınırlık anlamında ne gibi kazançlar elde etti?
Reysaş halka açıldığı zaman ekonomik anlamda büyük bir fayda elde etmedi.. Ancak bu büyüklük içerisinde Reysaş bilinen, repitasyonu yüksek, daha güvenli ve inovatif bir durum sergiliyordu zaten. Sadece bunu sağlamlaştırmış olduk. Halka açık şirketler halk tarafından daha prestijli kabul ediliyor. Çalışanın, bankaların, yatırımcının güven unsuru olduğu için bunu bir kazanç olarak görmek gerekir.
Borsada olmak bir lojistik firmasına ne gibi avantajlar sağlıyor?
Ekonomik faydasını görmedik, ulusal statüde halka açılmakla tahta üzerinde halka açılmak arasında da fark var. Halka açık olmayı, ekonomik gelirin artması değil de, şirketlerin uzun vadeli stratejisi olarak görmeye başladığımızda avantaj sağlamak mümkün..
Türkiye'deki lojistik firmalarının borsaya bakışını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye'de ki lojistik firmalarının kendilerini iyi tanımaları ve bir hayat hikayelerinin olması gerekiyor. Realiteye bakmak lazım. Örneğin Reysaş oldukça büyük depo ağına sahip, akaryakıttan otomotive pek çok sektöre lojistik faaliyetler anlamında hakim, iştirakleri (gemi, muayene istasyonları, vb.) olan, ve buna benzer çok yönlü çalışmalarla kendini kabul ettirmiş bir lojistik şirketi. Buna rağmen yatırımcı tüm bu varlıktan ve çalışmalardan etkilenmeyebiliyor. Yani hep daha ileriye ve yukarıya taşımanız gerekiyor kendinizi ve tabi diğerlerine fark yaratarak. Uzun dönem getirisi olan işlere konsantre olmak da önemli. Bunlar olduğu sürece diğer lojistik firmalarının borsaya bakışı daha anlamlı olacaktır.
7 ADIMDA HALKA ARZ
1-İMKB ve SPK'ya Müracaat
Şirket gerekli evrakları hazırladıktan sonra kayda alınmak için SPK'ya, ilgili pazarda işlem görmek için de İMKB'ye müracaat eder. Halka arz sürecinin kısalması açısından İMKB ve SPK başvurularının eşzamanlı olarak yapılması faydalı olacaktır. Başvuru şirket tarafından yapılabileceği gibi yetkili aracı kuruluş tarafından da yapılabilir.
2-Tanıtım Faaliyetleri
Tanıtım faaliyetinin şekli ve tasarımı bu adımda belirlenir. Mümkün olduğunca çok sayıda yatırımcıyı çekmek için tanıtım faaliyetlerine gerekli özenin gösterilmesi yerinde olacaktır. Şirket hisse senetlerinin halka arz edileceğine dair şirket yetkililerinin beyanatları olabileceği gibi, yazılı ve görsel basında şirketin faaliyetleri hakkında bilgilere de yer verilebilir. Diğer taraftan, şirketi tanıtmak amacıyla sadece ulusal alanda değil uluslararası finans kuruluşları ve yatırımcılar nezdinde de tanıtım faaliyetleri yapılabilmektedir.
3-İMKB ve SPK Uzmanlarınca Şirket İncelemesi
Şirketin halka arz ve Borsa'da işlem görme başvurusundaki eksik bilgi ve belgeler tamamlandıktan sonra, şirket merkez ve üretim tesisleri Borsamız ve SPK uzmanlarınca ziyaret edilerek yerinde incelemelerde bulunulmaktadır. İşlem görme başvurusunda bulunan şirketin türüne göre (sanayi şirketi, hizmet şirketi, sigorta şirketi, banka vb.) gerçekleştirilen incelemeler arasında çeşitli farklılıklar olsa da temelde aşağıda yer alan hususlar üzerinde durulmaktadır.
- Kalitatif İncelemeler
Şirketin kalitatif değerleri genel olarak; hammadde temini, üretim prosesi, üretim tesisleri, iç ve dış satışlar, süregelen ve proje halindeki yatırımlar, yönetim ve çalışanların durumu, grup şirketleri ile ilişkiler, iştirak ve bağlı ortaklıklar, hukuki sorunlar, lisans, know-how vb. anlaşmalar, sahip olunan markalar, şirket ve sektör hakkında genel bilgiler, alınması gereken izinler, ruhsatlar ve raporlar, şirketin faaliyeti ile ilgili sözleşmeler, gayrimenkuller ve kiralama işlemleri başlıkları altında incelenmektedir
- Kantitatif İncelemeler
Şirketin finansal durumunun anlaşılması amacına yönelik olarak mali tabloları üzerinde durulmaktadır. Bu incelemelerde, şirketin bağımsız denetimden geçmiş mali tablo ve dipnotları incelenmekte, gerekli görülen kalemlerin incelenmesi için mizan ve muavin defterler üzerinde çalışılmakta, finansal durumunun tespiti için statik ve dinamik mali analizin yanı sıra önemli rasyoların analizi yapılmaktadır.
4-Hisse Senetlerinin Kurul Kaydına Alınması
SPK, başvuruyu izahname ve sirkülerin mevzuatta öngörülen bilgileri içerip içermediğini dikkate alarak kamunun aydınlatılması çerçevesinde inceler ve uygun görülen hisse senetlerini kurul kaydına alır.
5-Hisse Senetlerinin Halka Arzı
Halka açılma esas olarak 3 şekilde yapılır:
-Mevcut hisselerin satışı
-Sermaye artırımı
-Her iki yöntemin birarada kullanılması
Hisse senetlerinin yatırımcılara satışı 3 şekilde yapılır:
-Talep toplama
-Borsada satış
-Talep toplanmaksızın satış
6-Satış Sonuçlarının Bildirilmesi
Satış işlemi tamamlandıktan sonra aracı kuruluş, halka arza ilişkin satış sonuçlarını İMKB ve SPK'ya iletir.
7-Borsa Kotuna Alınma ve İşlem Görmeye Başlama
İMKB'de hisse senetleri işlem görmek üzere başvuran bir şirketin hisse senetleri İMKB uzmanlarınca yapılacak incelemeler sonrasında Borsa Yönetim Kurulu'nca verilecek karar ile İMKB Hisse Senetleri Pazarlarının birinde işlem görür. İMKB Yönetim Kurulu'nun kararının ardından halka arz sonuçları, izahnamesi ve Borsaca gerekli görülen diğer bilgiler Günlük Bülten'de ilan edilir. İlanı izleyen ikinci işgününden itibaren şirket hisse senetleri ilgili pazarda işlem görmeye başlar.
Kaynak: Transport