Asya’dan Avrupa’ya at başı gibi uzanan bir ülkede yaşıyoruz. Kuzeyimizde Karadeniz’i , Güney’imizde Akdeniz’i, iki büyük ekonomik bölgeyi birbirine dar, iki boğaz ile bağlıyoruz. İstanbul ve Çanakkale boğazlarıyla. Büyük bir deniz trafiğinin Avrupa’nın en kalabalık şehrini, İstanbul’u tehdit ettiği bir konumdayız. Boğaz geçişi için yapılan beklemeler, kılavuz ücretleri, geçiş harçları bu trafiği pahalı ve yavaş bir hale sokmaktadır.
Deniz taşıması en ucuz taşıma şekli olmasına rağmen demiryolu ve buna bağlı konteyner taşımaları, Ro-La taşımaları zaman zaman deniz yolu taşımacılığına rakip olarak ortaya çıkmaktadır. Özellikle uzak mesafe ulusal ve tüm uluslararası taşımalarda demir yolunun payı artmakta ve alt yapıları teşviklerle geliştirilmektedir.
Ülkemiz de Karadeniz’i sıcak denizlere Akdeniz’e, okyanuslara bağlayacak bir yük koridoru arayışı içindedir. Mersin limanının özelleştirmesi ile başlayan Mersin- Samsun demiryolu yük koridoru, kuzey ucundaki Samsun limanının 2008 de başlayan özelleştirmesi bir türlü sonuçlanamadığı için 2 yıldır beklemektedir. Samsun limanı özelleştirilip gereken yatırımlar yapılamadığı için gecikmektedir. Karadeniz’in ihraç ürünleri dolaylı ve pahalı yollardan uluslar arası pazarlara yollanmakta ve maliyetleri artmaktadır.
Artık yeni bir fırsat doğmakta Samsun’dan; bir ekonomik seferberlik ışığı yükselmeye başlamıştır. TCDD Samsun limanı “Samsunport” adı altında yaklaşık 2 yıllık bir beklemenin ardından, Cey Grup’ bağlı Samsunport Samsun Uluslar arası Liman İşletmeciliği A.Ş. yönetimine geçmiştir. 125.200.000 Dolarlık bir bedelle, 36 yıl boyunca kullanım hakkı kiralanmıştır. Limanın çağdaş limanlar seviyesinde işletilmesi, yeniden planlanması, ekipman yatırımının, inşaat yatırımının, insan gücünün sağlanması için daha çok milyon dolarlar harcanacaktır bu proje için. Samsun şehrimize büyük ekonomik katkısının olması dışında bölgeye gelen ve bölgeden gidecek olan ürünlerin taşınması açısından bölge ekonomisine, transit taşımacılık olarak ülke ekonomisine büyük katma değer yaratacak olan bir projedir Samsunport. Samsun’da lojistiğin gelişmesine, bölge üreticisine, tüccarına, yaşayanına ve çalışanına kurulacak olan lojistik köylerle, demiryolu aktarma tesisleri ile yaşam kolaylığı getirecektir.
Kuzeyi Güneye bağlayacağız. Mersin limanı ve Mersin’de inşa edilecek olan Mersin lojistik Köyü bu projenin Güney ayağı olarak hazırlanıyor. Samsun limanı da kısa zamanda hazır olacaktır. Yatırımlar yapılmaya başladı bile. Samsun’da bir lojistik köy çalışması başlamıştı. Uzun zamandır kozasında beklemekte. Uyandığında, bir dönem sonra hazır olacaktır. Sırada ulaşımı sağlayacak kan damarları, demiryolu alt yapısı kalmaktadır. Elleçleme alanlarında beklemeyecek, yolcu trenlerine yol vermeyecek, çift yönde çalışacak, eğimleri ve yarıçapları düzgün altyapıda hareket edecek, yüksek hızlı demiryoluna ihtiyacımız vardır. Hiç olmazsa kamyondan daha çabuk ve ekonomik taşıma yapabilecek bir demiryolu hattı her iki limanımıza da, lojistik köylerimize de canlılık getirecektir.
Samsun limanının yeni sahibine, 36 yıllık kiracısına, Cey Gruba başarılar diliyorum. 19 Mayıs hareketinin başladığı şehrimizde çalışan bir devlet limanımızın bir milli yatırımcı tarafından işletilecek olmasından da gurur duyuyorum. Darısı diğer limanlarımızın başına.
Kaynak: Dünya