Havacılık sektöründe yarım asrı geride bırakan Çelebi Hava Servisi AŞ. uluslararası alanda hizmet veren bir dünya markası haline geldi. Çelebi Hava Servisi Genel Müdürü S. Samim Aydın, EKOVİTRİN’e konuştu:
“Emin adımlarla ilerliyoruz.”
Havalimanları ve havaalanlarında binlerce yolcuya verilen hava ve yer hizmetinde ünü yurt sınırlarını çoktan aşmış olan Çelebi Hava Servisi, Türk ekonomisinin yüz akı olmaya devam ediyor. Genel Müdür S. Samim Aydın, havacılık sektöründe elli yılı geride bırakan Çelebi Hava Servisi’nin başarı öyküsünü Ekovitrin’e anlattı.
Sayın Aydın, Çelebi Holding’e bağlı Çelebi Hava Servisi’nin faaliyetleri hakkında bilgi verebilir misiniz? Ve Çelebi Hava Servisi’nin, holding içerisindeki konumu nedir?
Çelebi Hava Servisi, Ali Cavit Çelebioğlu tarafından 1958 yılında Ankara’da kuruldu. Yani servis ilk kez 1958 yılında bir merdiven, 5 işçiyle kurulup hava-yer hizmetleri alanında faaliyete başladı. Daha sonra faaliyetler istanbul’a kaydı. Ardından da izmir ve Antalya’ya… ilk önce 8 iken, Türkiye’de şu anda tam 24 istasyonda hizmetteyiz. Bu 24 havalimanı ve alanı Türkiye içinde olabilecek hava trafiğinin yüzde 99.5’i gibi çok önemli bir rakama hitap ediyor. Bunu biz yapıyoruz demek için değil ama, hava trafiğinin bu kadarına hitap etme imkanımız var. Bu 24 istasyon, dediğim gibi yenileri, en son açtıklarımız Hatay var, Erzincan var, K.Maraş var. Yani gittikçe daha da genişliyoruz. Bu andan itibaren artık Türkiye’de bizim gidemediğimiz pek meydan kalmadı diyebilirim. Bir rakam vereyim; şu anda bizim personel sayımız Türkiye içinde yaz aylarında 4500 personeli buluyor.
Çelebi Hava Servisi, Çelebi Grubu’ndaki en büyük şirket. Şimdi tabi grup, havacılık ve yatırım olarak gelişmeye başladı. Türkiye’de havacılık grubu içindeki en büyük şirketiz biz. Bizimle beraber kargo antrepo yatırımları var. Ayrıca bir güvenlik şirketimiz var. Öteki tarafta ise holdingin diğer bölümünde liman işletmeleri var. Antalya ve Bandırma limanı gibi… Yani şu anda biz grup içerisindeki en büyük şirket durumundayız.
ÇELEBİ, YOLCUYLA iLGiLi TÜM HiZMETLERi VERiYOR
Faaliyetleriniz hakkında biraz daha detay verir misiniz?
Şimdi biz ne yapıyoruz? Onu açalım isterseniz. Hava Servisi işletmesi, hava alanındaki yolcu- uçak- hava yoluyla ilgili bütün detayları halleder. Ne yapar? Siz mesela uçak yolcususunuz ve hava alanına geldiniz. THY ile uçacaksınız. Chek-in kontrolüne gidiyorsunuz. Oradaki personel bizim personelimiz. Sizi güler yüzle karşılıyorlar. Adınızla hitap ediyorlar. Nezaketle, “Hoş geldiniz…” diyorlar ve sizi uçağa check ediyorlar. Bağlantınızı yapıyorlar, bagajınızı alıyorlar, pasaportunuzu kontrol ediyorlar ve bu gibi tüm işlemlerinizi işte bizim elemanlarımız yapıyor. Bagajınız, o andaki hava alanının o terminalinin bagaj işletmesi bize ait değil. Bagaj işletmesini terminal, hava alanı hava meydanları işletmesi yapıyor. Ancak bagajın indiği yerde tekrar teslim alınması bize ait. Şimdi siz ne yapıyorsunuz? Check-in’i yaptınız, bagajınız gitti… Boarding kartınız elinizde, üzerinde bagaj etiketiniz var. Artık bagajınız ve siz yeni sistemde birsiniz. Öyle adlandırılıyorsunuz. Bagajınızı aşağıda bizim elemanlarımız, o uçakla ilgili bagaj dağıtım yerinden alıp bir bagaj arabasına koyuyorlar ve koymadan önce de “Skeneerle- skeen” ediyorlar niçin yapılıyor bu? Sizin o bagajınızın hangi arabaya yerleştirildiğini bilmek için. Onu biliyoruz. Yani bagajınız daha sonra uçağın altına gidiyor. Uçağın altında yükleniyor. Yüklenirken de hangi bagajın, hangi bölmede olduğunu biliyoruz. Siz uçağa binerken Boarding-pusunuz bir daha kontrol ediliyor. Orada artık sizin uçağa bindiğinizin teyidi merkezi bilgisayara veriliyor ve bilgisayar sizin aşağıdaki bagajınızı serbest bırakıyor. Eğer siz uçağa binmemiş olsaydınız, o serbest bırakma işareti verilmeyecekti ve biz gidip o uçaktan sizin bagajınızı indirmek zorunda kalacaktık güvenlik açısından. Daha önce hangi arabada ve nereye koyduğumuzu bildiğimiz için bagajınızı elimizle koyduğumuz gibi bulup çıkartıyoruz. Bu işlerin tümünü biz yapıyoruz. Bunun dışında değişik şekillerde böyle tank gibi bazı araçlar görüyorsunuzdur apronda. Bunlar uçakları çekerler, iterler. işte onları da biz yürütüyoruz. Bütün uçakların yanaşan merdivenleri… Mesela; kar yağdığında uçağa bindiğinizde böyle bir şeyler püskürtüyorlar uçağa… Onları da biz yapıyoruz. Yani uçakla ilgili tüm hizmetleri, teknik bakım hariç, uçağın bakımı hariç ama uçağın işletmesiyle ilgili bütün hizmetleri… Sularının verilmesinden-tuvaletlerdeki suların boşaltılması gibi bütün hizmetler bizim tarafımızdan yapılıyor. Otobüsler, eğer uçak açık park pozisyonu dediğimiz körüğe yanaşmamışsa dışarıda duruyorsa, yolcuların taşınması gene bizim tarafımızdan yapılıyor.
ÇELEBi HiNDiSTAN’DA
Yurt dışında hangi noktalara hizmet veriyorsunuz ve 2010 yılı hedefleriniz nedir?
Şu anda yurt içinde Çelebi Hava Servisi olarak yeni bir istasyon planımız yok. Çünkü mevcut 24 istasyonda varız. Türkiye’deki bütün majör ve minör havaalanlarını kapsamış durumdayız birkaç tanesi hariç. Yurt dışında ise Hindistan var. Orada en büyük iki meydanda, yani Bombay ve Yeni Delhi’de konuşlanmış durumdayız. Bombay’da yer hizmetleri, Delhi’de hem yer hizmetleri, hem de kargo hizmeti veriyoruz. Bombay”da operasyona başladık. Delhi’de bu yılın Mayıs ayında faaliyete geçeceğiz. Anlaşmalarımızı yaptık. Ona göre ekipmanlarımızı kuruyoruz. Delhi’de daha önce kargo sistemine başladık. Antrepo işine başladık. Bu çok büyük bir proje. Şu anda 450 bin ton yapıyor yılda. Bu bir anlamda Türkiye’nin bütün hava kargosundan biraz daha fazladır. Dolayısıyla da ciddi bir rakamdır ve önümüzdeki 10 yıl içinde, sadece Delhi’de 1 milyon tona çıkılması planlanıyor… Bombay’da daha fazla kargo kapasitesi var. Bununla ilgili bir çalışmamız da var. Biliyorsunuz Belçika’da bir lisans aldık ve o lisansın gereği olarak da yapılaşmayla ilgili bazı projelerimiz mevcut. Almanya Frankfurt’ta bir yatırımımız var antrepoyla ilgili. Daha birkaç yatırımımız var ama onları da yeri geldikçe söyleyeceğim.
EMiN ADIMLARLA iLERLiYORUZ
Yani Türkiye’nin global gücü olma yolunda emin adımlarla ilerliyorsunuz diyebilir miyiz?
Doğrudur. Kendi branşımızda mümkün olduğunca emin adımlarla ilerliyoruz. Aceleci adımlarla değil. Mümkün olduğunca yapabileceğimiz limitlerde ve en doğrusunu yapmaya çalışarak gitmeye çalışıyoruz hedefe.
Büyüme stratejiniz nedir?
Türkiye artı Avrupa ve bizimle bağlantılı olabilecek, bize turistik açıdan da biz mesela ne yaptık, almanyaya girdik, macaristana girdik, avrupada gene bizimle bağlantılı olan ülkelere, bizim havayollarımızla bağlantılı olan ülkeler girmek durumundayız ki oradaki hava yollarıyla sinerjiyi sağlayalım. Bize uçan hava yollarının uçtuğu yerlerde olmak tercihimiz.
Sektörünüzle ilgili uluslararası örgütlerde rol alıyor musunuz?
Bu sektöre girdiğiniz zaman aktif olarak, belli kuruluşlarda görev almak durumundasınız. Ben, Uluslararası Havaalanları Yer Hizmetleri Birliği’nin Avrupa Grubu Başkanıyım ve birliğin yönetim kurulundayım. Avrupa Grubu Başkanı olmanız demek şu: Avrupa Komisyonu ile çok yakın ilişkilerimiz var. Yani biz AB üyesi olmasak bile, ben bir Türk vatandaşı olarak oradaki bir grubun başkanı olarak, Avrupa Konseyi ile çok yakın ilişkilerim oluyor. Bunlar güzel şeyler tabi.
KALiTE VE ANLAYIŞ OLARAK AVRUPA’NIN ÜSTÜNDEYiZ
Diğer ülkelerdeki yer hizmetleriyle Çelebi’yi kıyaslarsak, neler söyleyebilirsiniz?
Bu konuda tevazu göstermemek gerekiyor. Biz Türkiye’de Çelebi olarak da, bugün rakibimiz Havaş olarak da, Türk yer hizmetleri şirketleri olarak Avrupa’daki diğer örneklerin, rakiplerin çok üstündeyiz. Kalite olarak da, anlayış olarak da çok üstündeyiz. Bizim insanımızın iş yapma şekli, hizmet anlayışı olaya bakışı çok değişik. Hakikaten ilerdeyiz. Bütün hava yollarımız, yerli hava yollarımız dünyanın her tarafına uçuyorlar. Geldiklerinde diyorlar ki; “Sizden aldığımız hizmeti hiçbir yerde görmüyoruz…” Bu bizim için ciddi bir gurur meselesi ve onur vesilesidir. Biz Macaristan’daki şirketimizi Budapeşte’de aldık. Aldığımızı duyduklarında Lufthansa gelip kontrat imzaladı bizimle. Yılda 5 bin uçuş…Çok ciddi bir rakam. Oradaki yapılan uçuşun yüzde 20’si gibi bir oran bu. Hiç düşünmeden bize geldiler. Bugün Hindistan’a gittik. Lufthansa gibi bir şirket, British Airway gibi bir şirket gelip bizimle kontrat imzalıyor.
Çelebi Grubu’nun dünyada bir marka olması gerçekten çok sevindirici.
Dünyada bir marka olduk. Herhangi bir uluslararası kongreye gidiyoruz. Hava hizmetleriyle ilgili veya yer hizmetleriyle ilgili, bize ilgi çok; ikincisi, hep şunu soruyorlar: Şimdi ne yapıyorsunuz. Şimdi nereye gidiyorsunuz. Artık bizden bir şey bekler oldu herkes. Bu da bize biraz stres yapmıyor değil ama, diyoruz ki; yavaş yavaş, emin olalım önce, sonra gidelim. Yapamayacağımız yerlere gitmeyelim. Sadece büyümüş olmak için büyümeyelim. Bunu yapanlar çok oldu. Bilhassa yer hizmetleri piyasasında büyük şirketler büyük zorluklarla karşı karşıyalar çünkü sadece büyümüş olmak için büyüdüler. Bu bizim stratejimiz değil. Biz emin gidelim, emin büyüyelim sağlam büyüyelim ama sağlam kendi kendimize büyüyelim. Biz jimnastik yapmayalım istiyoruz. Yani biz eğer bir şey yapacaksak o iş bize bir artı katkı getirsin, bizim stratejimize artı katkı getirsin, onu yönetirken yürütürken de zorlanmayalım, bana deseniz ki; bugün Amerika’da bir şirket var, 15 hava alanında konuşlanmış, çok iyi, teşekkür ederim, almayayım derim. Yok ki kontrol edemem ki, yani kontrol ederim de buradaki daha yakın ve benim stratejime daha uygun şirketleri her zaman tercih ederim. Biz daha çok Avrupa’ya yöneldik. Tabi Hindistan ayrı bir kazanç merkezi. Onu ayrı görmek gerek. Hindistan da çok uzak değil bize. 6 saat uçuş var. idare kolay, bir sorun olduğunda ertesi sabah oradasınız.
Kaynak: Ekonomivitrini