Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Gündem / TİCARET VE ULAŞTIRMA ET İLE TIRNAK GİBİDİR

TİCARET VE ULAŞTIRMA ET İLE TIRNAK GİBİDİR

TİCARET VE ULAŞTIRMA ET İLE TIRNAK GİBİDİR31.03.2010

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, “Ticaret ile ulaştırma, et ile tırnak gibidir. Eğer ticaretinizi artırmak istiyorsanız, ulaştırma altyapınızı yerleştirmeniz lazım” dedi.

Bakan Yıldırım, Antalya'dan gecikmeli geldiği Mersin'de, valilik ziyaretini iptal ederek, AK Parti İl Danışma Meclisi Toplantısı'na katıldı. Yıldırım, burada yaptığı konuşmada, ''ticaret ile ulaştırmanın etle tırnak gibi olduğunu'', ticareti artırmanın ulaştırma altyapısının geliştirilmesiyle mümkün olduğunu belirtti. Ulaştırma altyapısının yetersizliğinin ticarete de olumsuz yansıyacağını ifade eden Yıldırım, ''2003 yılı başında 30 milyar dolar ihracatla yetinmek zorunda kalan bir ülkeydik. Bunu 130 milyar doların üzerine çıkardık. İşte bu büyük başarının arkasında şüphesiz başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bakanlar, milletvekilleri, yerel yöneticiler ve bu güzide topluluk, AK Parti ailesi var'' diye konuştu.

Eski Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen'in de ''hakkının yenilmemesi'' gerektiğini ifade eden Yıldırım, şunları kaydetti: ''Toplam ticaretimizi 300 milyar doların üzerine çıkardık. Bu gerçek bir başarıdır. Komşularının hepsiyle sorunu olan bir Türkiye, bugün komşularıyla sorununu büyük ölçüde halletmiş ve onlarla hasım olacağına hısım olmayı prensip olarak kabul etmiştir. Türkiye bu çizgide Suriye, Irak, Ürdün ve Lübnan ile vizeleri de kaldırmış, bölgenin kaderini değiştirecek tarihin rekor adımlarını atmıştır. Antalya'dan geliyorum, oteller Orta Doğu'dan, Suriye'den gelen misafirlerimizle dolu, ne kadar güzel. Komşularımızla yaptığımız ticareti yüzde 7'den aldık yüzde 38'e çıkardık. Eğer bunu yapmasaydık krizdeki halimizi siz düşünün.''

Türkiye'nin değişim sürecinden geçtiğini vurgulayan Yıldırım, şöyle devam etti: ''Bu değişimi okuyanlar var, okuyamayanlar var. Değişimi gördüğü halde karşı olanlar, Türkiye'nin içe kapanmasından, dünya ile kopmasından, küçülmesinden menfaat umanlar var. Varlıklarını, konumlarını istikrardan, Türkiye'nin demokratikleşmesinden, kalkınmasından, insanımızın hak ve özgürlüklerinin önündeki engellerin kalkmasından değil de çatışma kültüründen, kısıtlama kültüründen alanlar var. Oysa Türkiye, kuruluş dönemi Türkiyesi değil. 1970'lerin, 1980'lerin, 90'ların Türkiyesi değil. Bugün hem gelişmişlik olarak, hem zihniyet olarak tarihimizin en güçlü, en dinamik, en istikrarlı dönemini yaşıyoruz. Buradan siyasetçiler olarak pay çıkarmaya hakkımız yok. Millet istediği için yapıyoruz, milletin sesine kulak veriyoruz. Milletin ihtiyaç olarak gördüğünü ihtiyaç olarak görüyoruz. Büyük Atatürk'ün 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' sözünü hayatiyeti olan bir ilke olarak kabul ediyoruz. Onun için hiçbir kişinin, hiçbir kurumun kendisini milletin iradesinin üzerinde görmesini, bu görüşünü dayatmasını kabul etmiyoruz. Şapkamızı alıp gitmiyoruz. Millete daha iyi nasıl hizmet ederiz, milleti daha iyi nasıl anlarız, muasır medeniyet seviyesinin üstüne neler yaparsak çıkarız diye şapkamızı önümüze alıp düşünüyoruz.'' Dünyanın hiçbir yerinde değişimin kurumların dayatmasıyla sağlanamayacağını belirten Yıldırım, ''Değişim kurumların katkı ve katılımıyla sağlanır. Dayatma, toplumların doğasına aykırıdır. Türkiye'de de değişim kurumlar eliyle olmaz. Kurumlar değişimi dayatamaz. Değişim, tabii insiyakla, halkın sağduyusuyla gerçekleşiyor. Siyaset kurumunun da bürokrasinin de yargının da halkın taleplerini uzun vadede göz ardı etme gibi bir lüksü olamaz. Zamanın ruhunu idrak edemezseniz, ülkenizin önüne çıkan fırsat aralıklarını iyi değerlendiremezseniz bu millete kötülükten başka bir şey yapmazsınız. Bize yönetme iradesini veren milletin beklentilerini yok sayarsak kendi aslımızı inkar etmiş oluruz'' diye konuştu.

Bakan Yıldırım, Türkiye'nin mevcut Anayasa ile çağdaş uygarlık yolunda layık olduğu noktalara ulaşamadığını, birçok alanda gereken gelişme ve ilerlemeyi ortaya koyamadığını söyledi. Yıldırım, tartışmaya açılan taslağın Avrupa Birliği ile katılım müzakerelerini yürüten, dünya ile entegre olmaya çalışan güçlü bir ülkenin yolunu önemli ölçüde açacak nitelikte olduğunu kaydetti.

Bakan Yıldırım, Yenice'ye, sadece Çukurova yöresinin değil, Türkiye'nin en büyük lojistik merkezini yapacaklarını belirterek, bu konudaki çalışmalarda kamulaştırma sürecinin bittiğini söyledi. Mersin-Adana-Osmaniye-Kayseri demir yolundaki iyileştirmelerin ihalesini de yaptıklarını ifade eden Yıldırım, ''Adana-Mersin demir yolu 67 kilometre. Biz gelene kadar buranın bakımı, yenilenmesi yapılmamıştı. Hem yolu yeniledik, hem yeni seferler koyduk. Seyahat süresini 70 dakikadan 45 dakikaya düşürdük'' dedi. Bakan Yıldırım, Mersin'e yapılacak uluslararası havaalanının Bakanlar Kurulu'nda imzalandığını ve temmuz ayında ihaleye çıkılacağını kaydetti.
Kaynak: UBAK