Gelişmekte olan ülkelerde gıda maddelerine gerekli ehemmiyet verilmediği gibi, gıda taşımacılığına da ehemmiyet verilmemektedir. Bunu yadırgamamak gerekir. Çünkü sistem tamamen ekonomiyle ilgilidir. Gıda ürünlerinin üretim ve taşıma aşamasındaki maliyetlerin yüksekliği, satıştaki düşük karlılık bu ürünlerin hijyenliği ve güvenirliliği ne kadar emniyetli olabilir. Gelişmiş ülkelerde bu söz konusu değildir. Bu gibi ülkelerde devlet kişinin inisiyatifine bırakmamış kanun ve yönetmeliklerle kontrol altında tutarak vatandaşın sağlığını korumaya çalışmaktadır. Bunu sadece kanun ve yönetmelik çıkararak değil, sıkı denetimlerle ve bilinçli tüketiciyle etkin bir şekilde sağlanmaktadır.
Ülkemizde bunların sağlandığını söylemek zor. Her ne kadar kanun ve yönetmelikler çıkarıldıysa da, uygulanması hususunda epey eksiklerimiz var. Maalesef ülkemizde denetim mekanizması tam olarak çalışmamaktadır. Tüketicilerimizin tam anlamıyla bilinçli olmayışı denetimi daha da zorlaştırmaktadır. Ülkemizde eğitime verilen önem ve Avrupa birliğine girme hedefi, bizleri bu konuda daha ileriye götüreceğine ve gelişmiş ülkeler seviyesine ulaşacağımızı umuyorum.
Ülkemizde zeytinyağı ve bitkisel yağın dökme olarak taşınması oldukça yaygın bir olgudur. Taşıma hususunda hiçbir yasa ve yönetmelik bulunmamaktadır. Taşıma tamamıyla, taşıtan ve taşıyan arasında yapılan anlaşma çerçevesinde yapılmaktadır. Taşıma esnasındaki hijyen ve gıda güvenliği tamamen taşımayı gerçekleştiren kişilerin inisiyatifindedir. Burada tamamen insan vicdanı devreye girmektedir. Ekonomik sıkıntılarla boğuşan, firmasını ayakta tutmaya çalışan, normal bir yaşam sürdürmek için para kazanmaya çalışan, işçi çıkartmamak için mücadele eden sanayici ve nakliyeciden dört dörtlük bir taşıma nasıl beklenebilir. 2015'te dünya ikinciliğini hedefleyen Türk zeytinciliği, taşımacılık konusunda kendisini biraz daha toparlamalı ve özen göstermelidir. Tüketiciye sağlıklı bir şekilde yağların taşındığına inandırmalı ve güvenlerini sağlamak zorundayız.
Dökme bitkisel yağ ve zeytinyağı taşıma işi çok hassas ve hijyen isteyen bir iştir. Bunun için özel sac kullanılan tankerlerle çalışmak gerekir. Tabii ki bu da daha fazla sermaye ve yatırım gerektirmektedir. Bunu sağlayan firmalar maalesef hak ettiğinin karşılığını alamamaktadır. Bu yağları taşımaya haiz olmayan tankerlerle çalışan taşımacılarla rekabet edememektedir. Yağ sanayicimiz bunları göz önünde bulundurmayarak sadece taşıma fiyatına bakarak bu tür taşımacıları desteklemektedir. Bu durum haksız rekabeti doğurmakta ve halk sağlığını tehdit etmektedir. Şunu unutmayalım, para hiç bir zaman insan sağlığından önemli değildir.
Kaynak: Gıda Teknolojileri