"Dijital Takograf" konusunda Ulaştırma Bakanlığı'nın çok yakın bir tarihte "ulusal otorite" olarak belirlendiği gözönüne alındığında, tüm hazırlıkların 16 Haziran'a kadar tamamla- namayacağını ve uygulamanın en az 6 ay daha erteleneceğini şimdiden söylemek kehanet olmayacaktır.
"Tüfek icat oldu mertlik bozuldu" diye bir söz vardır, bilirsiniz. Sanırım bu sözü "elektronik sistemler icat oldu şoförlük bozuldu" şeklinde günümüze uyarlamak hiç de yanıltıcı olmaz. Dijital takograf, taşıt takip sistemi, cep telefonu, otoban geçiş kartları, motorin alımında kullanılan kredi kartları gibi sistemlere bir bütün olarak baktığımızda, hiçbir nakliyeci "şoförüm büromdan 3 bin kilometre uzakta; gerçekte ne yaptığını bilmiyorum; gümrüğe mi takıldı, yol mu kapalı izleyemiyorum; harcamaları gerçek mi değilmi bilemiyorum" diyemez hale geldi.
Karayolu taşımacılığı, tüm toplumlara sağladığı refah artışı kadar çevre ve trafik güvenliği gibi konulardaki ek toplumsal maliyetleri de bünyesinde taşıyor. Bu alanda yapılan fayda-maliyet analizleri, karayolu taşımacılığından vazgeçmeden taşıma güvenliğini artırma yönündeki düzenlemelere ağırlık verilmesi gerçeğini ortaya çıkarıyor.
"Dijital Takograf" da bu yaklaşımın bir ürünü… 2006 yılından beri Avrupa Birliği'nde zorunlu uygulamaya konulan 2006/22/EC sayılı Konsey Direktifi, karayolları taşımacılığında kullanılan donanımların kaydına ilişkin 3821/85/AET sayılı tüzüğün uygulanmasıyla ilgili asgari koşulları belirliyor. Sürücülerin araç kullanım sürelerinin, verdikleri araların, hız bilgilerinin kaydedilmesi amacı ile geliştirilen kayıt cihazlarının kullanımı ile ilgili 3821/85/AET ve 561/2006/AET sayılı tüzüklere göre, azami ağırlığı 3.5 tonu geçen kamyonlarla 9 kişiden fazla yolcu taşıyan otobüslerde Mayıs 2006'dan itibaren "Kayıt Cihazı (Digital Takograf) kullanılması zorunlu hale getirildi.
Bu tüzük hükümlerine göre, uyulması zorunlu koşulları şöyle sıralayabiliriz:
- Yeni araçların plaka gibi tanım bilgilerinin yetkili servisler tarafından dijital takografa işlenmiş olması gerekiyor.
- Şoför kartı verilerinin her 28 günde bir elektronik olarak indirilmesi ve arşivlenmesi icap ediyor.
- Araç verilerinin her 3 ayda bir elektronik olarak indirilmesi ve arşivlenmesi gerekiyor.
- Firmanın nakliye sorumlusunun bu bilgileri düzenli olarak takip ederek sürüş saatlerinin ve diğer tüm bilgilerin doğruluğundan ve sağlamlığından emin olması, ihlal durumlarında sürücüyü bilgilendirerek uyarması zorunluluğu getiriliyor.
- Verinin güvenliğinin sağlanması amacıyla bunların düzenli olarak arşivlenerek yedeklenmesi gerekiyor.
- Gerekli olduğunda incelenebilmesi amacıyla, tüm sürücü ve araç bilgilerinin en az 1 yıl süre ile araç dışında elektronik olarak saklanması ve arşivlenmesi icap ediyor.
Araçlarda takılı bulunan mevcut takograflar ile sadece hız denetimi yapılır iken, dijital takograflara sürücü bilgileri de yüklenecek. Bunun için sürücülerinin ehliyetleri de çipli olacak ve sürücü kimlik bilgilerini içerecek. Sürücü araca kullanmaya başlarken ehliyetini dijital takografa takacak, böylece aracı kimin kullandığı bilinecek ve dijital takografın elde ettiği bilgiler de ehliyetin üzerindeki çipe yazılacak. Buradan elde edilen bilgilere araçta hız ve devir aşımı olup olmadığının yanı sıra, sürücünün aracı ne kadar süreyle kullandığı, uluslararası yollarda çok sıkı tutulan sürücü araç kullanma ve dinlenme sürelerine uyulup uyulmadığı da denetlenebilecek.
İlk kez gündeme geldiğinde 550 avro fiyatlarla piyasaya çıkacağı söylenen Dijital Takograf, şimdilerde Avrupa'da 30â€"50 avro arasında fiyatlarla pazarlanıyor. Kaldı ki, yeni üretilen araçlarda zorunlu olarak bulunması gereken donanım içinde Dijital Takograf da var. Bu yönüyle üreticilerden satın alınan araçlarda "yeni regülasyona uyum" sorunu bulunmuyor.
Bu bakımdan Türk nakliyecisi yönünden sorun, eski araçlara "Dijital Takograf" takmaktan öte, çipli yeni sürücü ehliyetine sahip şoförlerle sefer başlatma zorunluluğunun getireceği külfet ve bürokrasidir. Ulusal Programa göre, 16 Haziran 2010 tarihinde uygulamaya sokulacağı taahhüt edilen "Dijital Takograf" konusunda Ulaştırma Bakanlığı'nın çok yakın bir tarihte "ulusal otorite" olarak belirlendiği gözönüne alındığında, tüm hazırlıkların 16 Haziran'a kadar tamamlanamayacağını ve uygulamanın en az 6 ay daha erteleneceğini şimdiden söylemek kehanet olmayacaktır.
Kaynak: Transport