Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO), denizde can ve mal emniyetinin arttırılması ve deniz kirliliğinin engellenmesi amacı ile çıkarttığı birçok uluslararası sözleşme ve karar gereği üstlenilmiş sorumlulukların ne ölçüde yerine getirildiğini tespit etmek için Türkiye’nin IMO hususlarında çalışan kurum ve kuruluşlarını denetleyecek.
IMO’nun, öncelikli hedefi olan ‘denizde can ve mal emniyetinin sağlanması ile deniz kirliliğinin önlenmesi’ hususunu gerçekleştirebilmesi IMO Sözleşmelerindeki hükümlerin tüm üye devletler tarafından tam ve etkili şekilde icrası ile mümkün olduğundan taraf devletler, gerekli mevzuatı oluşturmak ve gerektiği gibi uygulamak üzere her türlü tedbiri almak zorunda. IMO, geliştirdiği standartların tüm üye ülkeler tarafından etkili, tutarlı ve uyumlu bir şekilde icra edilmesini amaçlamakta ve bu amaçla da üye devletleri denetliyor.
IMO Üye Devlet Denetim Programı (VIMSAS), IMO üyesi devletlerin taraf oldukları IMO sözleşmeleri ile bunlara bağlı tavsiye kararlarına uyumunun ne derecede olduğunun görülmesi amacı ile 2005 yılında başlatıldı ve hâlihazırda devletlerin gönüllü katılımı esasına göre yürütülüyor. Bu denetim programı kapsamında bugüne kadar dünya denizciliğinde sözü geçen ülkelerin birçoğu (35 IMO üyesi devlet) denetimden geçmiştir, 15 ülke de denetlenmek üzere sırada bekliyor. 1 Ocak 2015 tarihinde zorunlu hale gelecek VIMSAS uygulaması IMO açısından çok büyük bir önem taşımaktadır ve IMO’nun yetkili organları her platformda IMO üyesi devletleri bu denetim için gönüllü olmaya çağırıyor.
IMO’nun çağrısına uymayan ve gönüllü denetime katılmayan üye ülkelere ilk yaptırımlar Paris Liman Devleti Kontrolü bölgesinde 1 Ocak 2011 tarihinde uygulanmaya başlayacak. Paris MoU tarafından uygulanacak yeni denetim rejimine göre gönüllü IMO denetimine katılım sağlamayan ülke bayraklarını taşıyan gemiler rejimin uygulandığı limanlarda “alçak riskli” kabul edilemeyecek ve sonuç olarak daha sık denetimlerden geçirilecek. Bu tip uygulamaların kısa süre içerisinde diğer liman devleti denetim rejimlerine de yayılması ve çeşitli derecelerde yaptırımlar uygulanması bekleniyor.
Uygulama, gönüllü üye devletlere zorunlu IMO regülasyonlarını iç hukuk sistemlerine nasıl dahil ettikleri ve nasıl uyguladıkları konusunda tarafsız ve detaylı bir değerlendirme fırsatı sunmaktadır. Gönüllü denetimle birkaç yıl sonra zorunlu hale gelecek denetim sistemine hazırlanma imkânı da veriliyor. IMO denetiminin en önemli faydaları; ülkedeki eksiklerin görülerek önceliklerin tayin edilmesi, gerekli mali, idari, personel veya lojistik kaynakları temin ederek kapasite arttırma yoluna gidilmesine imkân vermesi, performansın arttırılması için hedefe yönelik çalışma yapılması. Denetim hazırlanırken mevzuat ve uygulama hususlarındaki eksikliklerini azaltan ülkeler ulusal, bölgesel ve küresel ölçekte “denizde can ve mal emniyeti” ile “denizlerin kirlenmeden korunmasına” daha etkili olarak katkı yapabilecekler.
Kamu kurum ve kuruluşları IMO kurallarına daha iyi uyum sağlayacak, standartlarını yükseltecek, ölçütleri daha iyi ve etkili icra edebilecek, böylece ilgililere ve sektöre daha etkili, şeffaf ve doyurucu hizmet verilebilecek. Türkiye, denetim için 13 Kasım 2009 tarihi itibarı ile Uluslararası Denizcilik Örgütü’ne başvurusunu yaptı ve gerekli yapılanmanın ardından 2010 yılı başı itibarı ile de denet hazırlıkları başladı. Denizcilik Müsteşarı Sayın Hasan NAİBOĞLU, IMO Genel Sekreteri Efthimios MITROPOULOS’a gönderdiği mektup ile ülkemizin IMO denetim adaylığını bildirdi. Bu adaylık, üye ülkeler arasında da olumlu karşılanmış ve Türkiye 27 Kasım 2009 tarihinde yapılan konsey üyeliği seçimlerinde aldığı oy sayısını geçen yıllara göre rekor ölçüde arttırarak 129 oy ile C Kategorisinden yeniden üye seçildi.
IMO konseyinde alınan karar gereğince yaklaşık iki yıllık bir hazırlık sürecinden sonra Türkiye, IMO denetiminden geçecek. Denetim hazırlık için birçok kamu kurum ve kuruluşu tarafından yapılması gereken çok sayıda ve önemli hukuki ve pratik düzenlemeler bulunuyor. Türkiye'nin özellikle IMO Stratejisini belirlemesi, IMO hususunda kurumlar arası üst koordinasyonun nasıl yapılacağını tanımlaması, devamlı gelişecek ve ülke performansını arttıracak bir analiz ve değerlendirme sistemi kurması, henüz katılmadığı IMO sözleşmelerine taraf olması, IMO enstrümanlarını içeren iç mevzuatını uluslararası değişikler paralelinde devamlı güncel halde bulundurması, IMO sözleşmelerini uygulama hususlarındaki performansını arttırması, IMO tavsiye kararlarını iç hukuk sistemine dahil etmesi ve uygulaması ve teknik personeli uzmanlaştırarak devamlı surette eğitmek üzere kalıcı bir sistem kurması gerekiyor. Hazırlıklar denizcilikle ilgili birçok kanunda değişiklikler yapılmasını ve yeni kanunlar çıkartılmasını gerektiriyor. TBMM ve hükümet seviyesinden başlayacak hazırlıklar birçok bakanlık ve kurum tarafından yürütülecek.
Denetim, IMO’nun A.974(24) Sayılı Meclis Kararı ile belirlenen yöntemlere göre yapılacak ve yaklaşık 10 gün sürecek. IMO tarafından görevlendirilen 3 veya 4 kişilik bir denetim ekibi, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarında incelemeler yaparak ülkemizin imzalamış olduğu zorunlu IMO sözleşmeleri ile üstlenmiş olduğu görevlerini ne ölçüde yerine getirdiğini kontrol edecek. Denetimde ayrıca IMO’nun A.996(25) Sayılı ve “Zorunlu IMO Enstrümanları’nın Uygulanması Kod’u” başlıklı Meclis Kararında belirlenmiş genel sorumluklar ile bayrak, liman ve kıyı devleti sorumluklarına ne ölçüde uyum sağladığımız kontrol edilecek. Zorunlu IMO enstrümanlarında belirlenmiş görevlerimize ve kodun yüklediği sorumluklarımıza uyumsuz bulunan her husus eksiklik olarak nitelendirilecek ve belirlenecek bir süre içerisinde düzeltici eylem yapılması gerekecek.
Denizcilik Müsteşarlığı, Türkiye’nin Denizcilik İdaresi sıfatı ile IMO Denetimi konusunda koordinatör kurum olarak çalışacak ve IMO‘nun kural koyduğu konularda görev yapan çok sayıda kamu kurum ve kuruluşunun hazırlık çalışmalarını koordine edecek. IMO denetimi Türkiye koordinatörü olarak ülkemizin VIMSAS hususlarında uluslararası görev verilen tek uzmanı olan ve VIMSAS kapsamında IMO adına İsveç, Avustralya ve Malezya’yı denetleyen Denizcilik Müsteşarlığı Antalya Bölge Müdür Yardımcısı Kaptan Hüseyin Cahit Yalçın görevlendirilmiştir. Yapılacak hazırlıklar bilgilendirme toplantıları ile başlayacak. Koordinasyon ekibi tüm ilgili kurum ve kuruluşları ziyaret ederek yetkilileri IMO denetimi hususunda bilgilendirecek, IMO denetim uzmanlarının hangi hususları soracağını, hangi konuları inceleyeceğini bildirecek ve muhtemel eksiklikler ile zayıf noktalarda IMO’nun bakış açısını açıklamak sureti ile icracı kurum tarafından düzeltici önlemlerin alınmasına yardımcı olacak. Türkiye’nin hedefi IMO denetine kadar iyi bir hazırlık yapmak ve denetimi ülkemizin yüzünü ağartacak bir sonuçla tamamlıyor.
Kaynak: www.UlasimOnline.Com