Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Gündem / VAGONLAR YÜZMEYE HAZIR

VAGONLAR YÜZMEYE HAZIR

VAGONLAR YÜZMEYE HAZIR24.02.2010

Kara, deniz ve demiryolunu aynı anda kullanacak örnek bir proje geliyor. İlk etap, Tekirdağ Akport Limanı ile Derince Limanı arasında başlayacak.

Kara, deniz ve demiryolunu aynı anda kullanacak örnek bir proje geliyor. Tekirdağ Akport Limanı ile Derince Limanı arasında başlayacak tren feri ve Ro-Ro seferleriyle köprü geçişleri bypass edilecek, böylece İstanbul trafiği biraz daha nefes alabilecek.

Akkök Şirketler Grubu’nun adeta bir iskele görüntüsünde Özelleştirme İdaresi’nden kiraladığı Tekirdağ Limanı, Akport adıyla çağdaş bir liman olma yolundaki atılımlarını sürdürüyor. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde 60 yıldır ilk kez bir şehre demiryolu hattı döşenmesine öncülük eden Akport, bu kez de kenti tren ferilerle tanıştıracak.

Tren ferilerin Tekirdağ-Bandırma ve Tekirdağ-Derince arasında çalışacağını ifade eden Akport Tekirdağ Liman İşletmesi A.Ş. Genel Müdürü Serdar Sözeri, “TCDD ile anlaşmalar yapıldı. Bizim tarafımızdaki çalışmalar da bitti sayılır. Şu anda tren feri rampasının montajları Ankara’da yapılıyor. Rampayı bir kerede getirip monte etmek istiyoruz. Ama hacim çok büyük olduğu için karayolunda serbest taşımak mümkün olmuyor. Karayolları’ndan izin alıp bir kerede taşınacak ve Tekirdağ’daki yerine monte edilecek. Tahmin ediyorum, nisan ayı içinde açılışını yaparız. Öte yandan, tren feri hattını kamyon feri de çalıştırabilecek şekilde dizayn ediyoruz. Bunun için rayları betonun içine gömdük. Böylece kamyon hareketleri de hiçbir kısıt olmadan yapılabilecek. Gömülmüş olan alanı da lastik kauçuk ile kapladık. Konteyner hareketi nedeniyle orada feri trafiğinden çok vagon hareketi yaşanacağını öngörüyoruz. Diğer tarafa gelince, Derince’de de ihale aşaması bitti. Onun da 4 aylık süre içinde tamamlanması planlanıyor. Oraya da bir rampa kurulacak. Derince-Tekirdağ hattı haziran gibi çalışmaya başlamış olur. Bandırma’da ise henüz bir ihale yapılmadı. Marmaray hattı dolayısıyla Gebze ile İstanbul arası raylar söküleceğinden, trafiğin durmaması için Derince-Tekirdağ hattının bir an önce başlaması çok önemli” diye konuştu.


 

“Tekirdağ, transit liman olmalı”

Doğu Avrupa’ya gidecek bir transit yükün Tekirdağ Limanı’ndan çok rahat bir şekilde çıkarılabileceğini söyleyen Serdar Sözeri, “Çünkü, İstanbul Boğazı’ndaki gemi trafiğinin artması çok istenen bir durum değil. 300 metreden uzun gemiler de İstanbul’dan geçemiyor. Bu nedenle Tekirdağ transit liman olmalı. Buraya inen yükler de, Doğu Avrupa’ya ulaştırılabilir. Çin’den gelen bir geminin Süveyş’ten geçtiği zaman gitmesi gerektiği yer Ege’den Karadeniz. Karadeniz’e de çıkmanın bir maliyeti var. O zaman Tekirdağ bölgesine malı indirip, trenle yukarıya çıkmak gerekir. Strateji bu olmalı. Eğer malınız gidecekse, trenferiye yükleyip, Derince’den Anadolu’nun her köşesine göndermek mümkün” dedi.

 

“Transit gelen, transit muamelesi görmeli”

En büyük aktarma limanlarından biri konumundaki Pire’nin kapasitesinin dolduğunu, bu potansiyelin kaydırılabileceği en önemli noktalardan biri olarak Akport’un öne çıktığını anımsattığımız Sözeri, bizi şöyle yanıtlıyor: “Pire doldu ama Yunanistan Selanik’te büyük bir liman yapımına başladı. Bizim Tekirdağ için düşündüğümüzü onlar Selanik bölgesi için düşünüyorlar. Akport’un aktarma limanı olarak kullanılması, diğer etkenlere de bağlı. Mutlaka o limanın içerisinde o bölgenin konteyner hacmini karşılayacak limanı olması lazım. Çünkü, transit geçişlerde fiyatlar çok düşük olduğundan karlılığınız etkilenir. Aktarma için de, sizin gemilere sunacağınız hizmet önemli. Gemi, geldiğinde beklemek istemez. En önemlisi de, transit gelen bir ürünün transit muamelesi görmesidir. Şu andaki yasalara göre Türkiye’ye gelen bir konteyner sanki ithal edilmiş bir konteyner gibi değerlendiriliyor. Gümrük Muhafaza, istediği zaman açar, içine bakar. Bu da yabancılar tarafından kesinlikle arzu edilmeyen bir durumdur. Bu yasanın değişmesi lazım. Siz Atatürk Havalimanı’na indiğinizde transit yolcu iseniz, ayrı bir salona alıp bir daha kontrolden geçmeden çıkıyorsanız, limanda da böyle olmalı. İşin esası güvenliği nasıl sağlayacağını bilmek ve onu uygulamaya geçirmektir. Kontrol edebildiğinizden emin bir sistem oluşturursanız mesele kalmaz. Başka her türlüsü çözüm değil, hırpalama yöntemidir.”

 

“Bandırma’ya Ro-Ro, yolu 400 km kısaltır”

Ro-Ro taşımalarına özel bir önem veren Serdar Sözeri, öncelikle sefer sayılarını artırarak ‘burada planlı Ro-Ro taşıması yapılıyor’ imajını yerleştirmeye çalıştıklarını söylüyor. Hattın büyük getirileri olduğunu belirten Sözeri, “Bu hattan Bandırma’ya gidiş aşağı yukarı 400 km’ye yakın kazanç anlamına gelir. Bu hem zaman, hem karayollarındaki trafik ve karbon emisyonu, hem de ekonomik açıdan tüm beklentilerin karşılanması demektir. Edirne’den girdikten sonra Bandırma’ya geçişiniz gemi dolacak mı, dolmayacak mı diye şansa kaldıysa aksi durumda oradan dolaşacağınız mesafe daha da uzun olur. O nedenle sistem görülebilir olmalı ve bilet temini de varış anından önce yapılmalı” sözleriyle doğru yapılanmayı tarif ediyor.



BKT Ro-Ro başlayacak, UND sırada

Önce Akport-Trieste arası Ro-Ro çalıştırmak üzere yola  çıkan Beynelmilel Kombine Taşımacılık (BKT) ve son günlerde sık sık gündeme gelen Uluslararası Nakliyeciler Derneği’nin (UND) Ro-Ro projelerini sorduğumuz Sözeri, bizi şöyle yanıtlıyor: “BKT Ro-Ro, Akport’ta yatırım yaptı. 2008’de başlayacağı öngörülüyordu. Ancak, sanırım gemide birtakım problemler yaşadılar. UND ile de görüşmelerimiz sürüyor. UND’nin böyle bir projesi olduğunu öğrendiğimizde, verilmiş bir sözümüz olduğu için etik olarak BKT Ro-Ro yetkililerine bildirdik. Onlar da, gayet olumlu karşıladılar. ‘Görüştüğümüz acenteler de var. Toplu sefer başlatmış oluruz’ dediler. BKT’nin gemisi suya inmek üzere. Yakın zamanda start vereceğimizi sanıyorum. UND için ise bir süre daha bekleyeceğimizi düşünüyorum. Yunanlı bir firma ile bizi görüştürmüşlerdi. Fiyat konusunda da mutabık kalmıştık. Kaptan geldi, yanaşacakları yerler tespit edildi. Şirketi kurdular diye biliyorum. Üye sayısının çok olduğu yerlerde uygulamaların başlaması zaman alabilir. Ancak, yönetim bunun olması ve bu limandan çalışması gerektiğini düşünüyor.”


Liman şehri formülü

Sözeri, son olarak Tekirdağ’ı tam anlamıyla bir liman şehrine dönüştürecek projesinin ipuçlarını da şöyle veriyor: “Liman yapılırken arka alan hesabı göz önüne alınmamış. Liman netice itibariyle devletin limanı. Biz kiracıyız. Diyoruz ki, bu Hazine arazilerini boşaltalım. Yeniden yapılanma adı altında TOKİ ile bir işbirliği yapalım. Limanın arkasındaki stat, askeri bölge gibi bölümleri de TOKİ, bir başka alana taşısın. Bunlar yapıldığı takdirde Tekirdağ gerçekten bir liman şehri olur.”

Tekirdağ, cruise gemileriyle tanışacak

 

Akport, Trakya için farklı bir projeye daha imza atmaya hazırlanıyor. Bölgenin doğal güzelliklerinin yanı sıra, özellikle zengin Osmanlı mirasına ev sahipliği ettiğini ifade eden

Akport Tekirdağ Liman İşletmesi A.Ş. Genel Müdürü Serdar Sözeri, gelen talep doğrultusunda Ro-Ro taşımaları için kullandıkları iskeleyi cruise gemilerinin yanaşabileceği şekilde rehabilite edebileceklerini söyledi.

Bölgeyi otantik Osmanlı usulü alışveriş merkezleriyle donatacaklarını belirten Sözeri, “Kültür ve Turizm Bakanlığı ile konuşup Trakya’nın tarihsel dokularını bir kitapçıkta toplamayı, günübirlik gelen turistlerin turlarla Edirne’deki tarihi yerleri dolaşmasını sağlamayı hedefliyoruz. Bu arada TOKİ, Tekirdağ’a büyük bir otel yapacak, inşaatı başladı. Böyle değerlendirildiğinde cruise limanının önemi bir kez daha ortaya çıkıyor., Kral Yolu Tekirdağ’da. Kumbağ gibi otantik bir balıkçı köyü var. Kırklareli’ne, Edirne’ye gidiyorsunuz tarihi Osmanlı dokusu orada. Görmesini bilenler için önem arz eden dokuları daha geniş kitlelere tanıtmakta yarar var” diye konuştu.


Kaynak: Selçuk ONUR - PERŞEMBE ROTASI