Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Gündem / MAHFİ EĞİLMEZ: TÜRKİYE BÖLGESEL LİDERLİK ROLÜNDE

MAHFİ EĞİLMEZ: TÜRKİYE BÖLGESEL LİDERLİK ROLÜNDE

MAHFİ EĞİLMEZ: TÜRKİYE BÖLGESEL LİDERLİK ROLÜNDE10.02.2010Radikal'de Mahfi Eğilmez Türkiye'nin bölgesel liderlik rolünü giderek üstlendiğini yazdı. Rolün gelişimi ise Türkiye'nin ABD ve AB ilişkilerine bağlı

Türkiye, son yedi yıllık dönemde bulunduğu bölgede, yani Ortadoğu ve Orta Asya’da bölgesel lider konumuna geliyor. Bu liderliğin altyapısı bu yüzyılın başlarında ABD tarafından oluşturulmaya başlandı. Yakın döneme kadar Ortadoğu’yu Mısır, İsrail ortak ekseninde yönetmeye çalışan ABD bunun işlemediğini görünce yeni bölgesel düzen çerçevesinde bölgesel liderlik rolünü Türkiye’ye devretti.
Türkiye bu yeni yaklaşımda yer almayı kabul ederek bugüne kadarki dış politika yaklaşımında bir paradigma değişikliğine giderek bilerek ve isteyerek bu rolü üstlendi.
Türkiye’ye böyle bir rol verilmesinde birçok neden var: (1) Türkiye, bulunduğu bölgenin en büyük ekonomisi. Aşağıdaki tabloda 2009 GSYH verileri itibarıyla (milyar dolar olarak okunmalı) Balkanların, Ortadoğu’nun ve Orta Asya’nın en büyük üç ekonomisi ve Türkiye sırayla yer alıyor. 1980’lerde Suudi Arabistan’ın Türkiye’den daha büyük ve Yunanistan’ın da Türkiye ile eşit konumda olduğunu görüyoruz. 2000’li yıllardan başlayarak görünüm değişiyor ve Türkiye öne geçmeye başlıyor. 2009 yılında ise Türkiye bu üç bölgenin en büyük ekonomisi konumuna tam anlamıyla oturuyor. 2000’lerden sonra atak yapmış olsa da İran’ın 1980 ile 2000 yılları arasındaki dönemi tam anlamıyla kayıp yıllar olarak göze batıyor. (2) Türkiye, biz beğenmesek de, batılı anlamda demokrasiye sahip bir ülke. (3) Türkiye, ABD’nin en yakın ortaklarından birisi. (4) Türkiye, Balkanlar dışında bölgede batıya en yakın ülke. AB ile üyelik müzakeresi sürdürüyor. (5) Türkiye, Cumhuriyetin ilanından bu yana ilk kez Avrupa’da olmak ama bu bölgeye de lider olmak istiyor. Yani bu role ABD tarafından itilmiş olmaktan çok, ABD’nin önerisi üzerine kendi isteğiyle talip olmuş durumda. Türkiye, şimdiye dek daha çok Avrupa’ya odaklı bir yaklaşım çerçevesinde komşularını, özellikle de Ortadoğu ülkelerini, bir kenara bırakan bir dış politika izlemişti. Son yıllarda bu politika değişti ve bulunduğu bölgeye ağırlık veren bir dış politika gündeme geldi. (6) Türkiye, bölgede petrolü ve doğalgazı bulunmayan tek önemli ülke. Ki bu Türkiye’nin petrol kavgasından uzak durmasına ve dolayısıyla enerji ulaşımına aracılık etmesine olanak sağlıyor. Yani bugüne kadar aleyhe olan petrolsüzlük ilk kez lehe çalışıyor.
Bence bu değişiklik Türk dış politikası açısından Türkiye’nin geleceğine damga vuracak kadar önemli bir değişikliği, bir paradigma değişikliğini işaret ediyor. Bu yeni politikanın başarılı olma şansı kadar başarısız olma olasılığı da söz konusu kuşkusuz. Çünkü bundan sonrasında neler olacağı artık yalnızca Türkiye’nin karar ve uygulamalarına değil ABD ve AB ile Türkiye ilişkilerinin ne yönde devam edeceğine bağlı.

Kaynak: Euroaktiv