Almanya'da Yeşiller Federal Meclis milletvekili Memet Kılıç ile işadamı Osman Çat, Türkler'e vize muafiyeti getiren Avrupa Adalet Divanı'nın "Soysal" kararının Almanya'da hala uygulanmamasını eleştirerek "Kazanılmış hakkın pazarlığı olmaz. Türk devleti ve mağdur vatandaşlar dava açmalı" çağrısında bulundular.
AVRUPA Adalet Divanı'nın AB'ye hizmet sunumu için gelecek Türk vatandaşlarına vize muafiyeti getiren "Soysal" kararının mimarı işadamı Osman Çat ile Yeşiller Federal Meclis milletvekili Memet Kılıç "Almanya hala vize uyguluyor. Kazanılmış hakkın pazarlığı olmaz" dediler. Önceki gün Samanyolu TV'deki "Danışıyorum" programına konuk olan avukat Kılıç, Avrupa hukukunu yorumlayan mahkeme olan Avrupa Adalet Divanı'nın aldığı kararın ülkeleri bağladığına dikkat çekerken "Karar, hizmet sunumu veya hizmetten faydalanmak için iki aylığına gelmek isteyen herkese vize muafiyeti sağlar. Ancak Almanya bu hakkı sadece TIR şoförleri ile sınırlandırmaya çalışıyor. Hatta TIR şoförleri bile hala vizeden muaf değiller" eleştirisinde bulundu.
Bütün ülkeler için geçerli
Vizesiz sehayat için vize muafiyet belgesi alınması gerektiğine dikkat eçeken Kılıç "Ancak vize muafiyet belgesini almak, vize almaktan daha zor. Çünkü daha fazla belge isteniyor. Bir AB ülkesi "Vize yok" diyor. Ancak komşu ülke yine de vize istiyor. Hukukun 'harmonize' edilmesi gerekir. Yani bu karar herkesi bağlar ve herkes uygulamalı. Kazanılmış hakkın pazarlığı olmaz. 2007'den beri Türk dışişleri yoğun bir şekilde çalışıyor. Bu sözleşmeyi Avrupa Topluluğu ile Türkiye imzaladı. Eğer uyulmuyorsa elbette sahip çıkılmalı. Türkiye vize kolaylığı değil, muafiyet istiyor. Bunun için Türkiye taraf olarak komisyonda dava açma yoluna gitmeli" diye konuştu.
Mağdurlar dava açmalı
TIR şoförlerini örnek gösterip açtığı davayla Avrupa Adalet Divanı'nın "Soysal" kararını almasını sağlayan işadamı Osman Çat ise şöyle konuştu: "TIR şoförleri karara rağmen vizesiz gelemiyorlar. Çünkü bu sefer geçecekleri diğer ülkeler için Schengen vizesi gerekiyor. Yani değişen birşey yok. Gümrük Birliği Anlaşması'ndan dolayı malların Avrupa'da dolaşımı serbest, ancak malın sahibi 'içeri' alınmıyor. Bunun örneğini son olarak Heimtekstil fuarında gördük. Neden kimse karşı çıkmıyor ve dava açmıyor? Soysal kakarırını örnek gösterip mağdur durumda kalan herkes dava açabilir. Aile ziyareti hizmet kapsamına girmiyor. Ancak doktor ziyareti giriyor."
Kaynak: Hürriyet Avrupa