Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, 2023 yılına kadar 450 milyar dolar yatırım gerektiren 100 projeleri bulunduğunu, bunların bütçe imkanlarıyla yapılmasının mümkün olmadığını belirterek, “Mega projeleri alternatif finans kaynakları ile hayata geçirmek istiyoruz” dedi.
Bakan Yıldırım, Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) üyeleriyle PTT Genel Müdürlüğü Avrasya Lokali'nde bir araya geldi. Soruları yanıtlayan Yıldırım, kar yağışı nedeniyle kara yolları ve havaalanlarına ilişkin genel hayatı etkileyecek çok büyük bir sıkıntı olmadığını bildirdi. Yıldırım, yasa dışı telefon dinlemelere ilişkin bir soru üzerine, yasa dışı dinlemelerin caydırıcılığı için cezaların artırılması amacıyla düzenleme yapıldığını hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Yasa dışı dinlemelerde şu anda şikayete bağlı dava açılıyor, soruşturma veya kovuşturma oluyor. Bunu da isteğe bağlı olmaktan ziyade savcının mağdura sorması şeklinde, yine isteğe bağlı ama tersinden resen açma olmuyor. Tekrar dosyanın aleni hale gelmesi, kamuoyunda tartışılmasını uygun bulmuyor, tekrar o acıyı yaşamak istemiyor. Savcılık ona soracak, 'mağduriyet yaşadın, şikayetçi misin?' diyecek. Şimdi sorma yok, resen de yok. Kişi gidip şikayet ederse bu hukuki süreç başlıyor. Bu biraz daha mağdurun lehine geliştiriliyor. Cezalar caydırıcı niteliği dikkate alınarak artılıyor. Süreçte bir tıkanma, gecikme yok. İmzaya açıldı kanun. İmza süreci tamamlandı veya tamamlanacak. Adalet Bakanlığı asıl kanun sahibi.'' Yıldırım, gümrük çalışanlarının dinleme yapmalarına yönelik bir çalışma olup olmadığının sorulması üzerine, dinlemelerin sadece hakim kararı ile mümkün olduğunu belirtti. Yıldırım, ''3 istihbarat kuruluşu yapabiliyor. Bir yasa ile başka kuruluşlara dinleme yetkisi doğrudan verilemez. Kime bu hak verilirse verilsin doğrudan mahkemeye gitmek zorunda. 'Benim aklıma esti, gidip yetki alayım, dinleyim' gibi bir şey yok. Herkes birbirini dinlemeye kalkar. Öyle bir şey olmaz'' diye konuştu.
Yıldırım, Tekel işçileri ile hükümet arasında bir uzlaşma olması için Türk-İş yetkilileriyle görüştüğü hatırlatılarak, bu konudaki fikirlerinin sorulması üzerine, Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu ile yaptığı görüşmede, Tekel işçilerinin beklentileriyle hükümetin teklifini karşılaştırdıklarını anlatan Yıldırım, Başbakan Erdoğan'ın bu konuda bugün yapacağı görüşmenin ardından bir çözüme ulaşılmasını istediğini dile getirdi. Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Tekel işçileriyle marjinal sivil toplum örgütleri bir dayanışma içine giriyor ama bunun masum bir dayanışma olduğunu düşünmüyorum. 'Hükümeti yıkacağız' diyorlar. Hükümetin gitme gelme şekli demokrasilerde belli. Konuyu saptırmak Tekel işçisine bir katkı sağlamadığı gibi istismarcılara sanatlarını icra etme şansı veriyor. Doğrusu bu işin Tekel işçilerinin hakkını aramasının ötesinde başka bir mecraya doğru gittiğini görüyorum. Bunu SEKA'da da görmüştüm. Tekel işçisinin hakkını aramak tabii ki sendikaların görevi ama böyle çok masum bir arayışı, talebi istismar eden marjinal kesimler her zaman oluyor, burada da bunu görüyoruz. Bu tür girişimlerin, onların sorununun çözümüne hiçbir katkısı olmadığı gibi belki çözümsüzlüğü de artırıyor. Sayın Başbakanımızla Türk-İş Başkanı'nın görüşmesinin çözüme önemli katkı sağlayacağını düşünüyorum.'' 4-C kadrolarına ilişkin teknik bilgi veren Yıldırım, ''Aklıselimle davranıp bu meseleyi istismarcıların elinden kurtarıp, suhuletle çözülmesini hükümet olarak arzu ediyoruz'' dedi.
Yıldırım, bir başka soru üzerine, Ulaştırma Bakanlığının gündeminde Çanakkale'de inşa edilecek köprü gibi 12-13 Yap-İşlet-Devret modelli proje bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti: ''Finans maliyetinin çok ucuzladığı, bu nedenle de YİD projelerine uluslararası finans kuruluşlarının çok ciddi rağbet gösterdiği bilgileri geliyor. Biz bunu değerlendirmek ve büyük mega projeleri alternatif finans kaynakları ile hayata geçirmek istiyoruz. 2023 yılına kadar 100 projemiz var ve 450 milyar dolarlık yatırım gerekiyor. Bunun bütçe imkanları ile yapılması mümkün değil. Türkiye'de alternatif finans kollarını kullanarak üreten tecrübe birikimi en fazla olan bakanlık bizimki, bu projeleri gerçekleştirmek bize düşer.'' Bakan Yıldırım, ''Boğaz Köprüsü'ne inşa edilecek üçüncü köprüye ilişkin soruyu yanıtlarken, ''Üçüncü Köprü Projesi, Çevre Etki Değerlendirmeye (ÇED) tabi olmamasına rağmen, ÇED çalışmasının da yapılmasının da doğru olacağı, bu kayıtla yapılmasının uygun olacağı şeklinde bir görüş ortaya çıktı. Dolayısıyla köprünün ve onun bağlantı yollarının yapımı ile ilgili konudaki kararlığımızda bir değişiklik yok'' diye konuştu.
Yıldırım, köprü ile yerli konsorsiyumlar, Çinliler, Koreliler, Avrupa firmaları ve Atlantik ötesi firmaların ilgilendiğini bildirerek, ''Etlik kuzu, közde belli olur. Herkes marifetini gösterecek, ona göre uygun olanı seçeceğiz. Bundan sonra bütçeden para harcama yok. Piyasadaki paraları kullanacağız'' diye konuştu. İnşa edilecek köprünün güzergahı nedeniyle ''rant kapısı açıldığı'' yönündeki görüşlerin aktarılması üzerine Yıldırım, şunları kaydetti: ''Böyle bir proje muhakkak rant doğurur, bu normal. Biz kamulaştırma kararı alıyoruz. Ona razı olmazsa mahkemeler karar veriyor. Aslında köprü oradan geçtiği için onun etrafında kalan alanlar değerlendiği için vatandaştan şerefiye almamız gerekirken para ödemek zorunda kalıyoruz. Bu da bir çarpıklık. Biz bundan vazgeçtik, birken '3 misli 5 mislini ver' gibi taleplerle karşılaşıyoruz. Düşünün hem yol yapacağız hem de vatandaşı razı edeceğiz.''
Yıldırım, ''Maliye Bakanlığının banka şubelerinden tahsil edilmesi öngörülen harç düzenlemesi nedeniyle banka şubelerinin sayısında azalma yaşanır mı? PTTbank sayısında artış olacak mı?'' şeklindeki soruya, ''PTT'nin mevduat toplayıp nemalandırma yetkisi olmadığı'' cevabını verdi. Ekonominin tekrar toparlandığını söyleyen Yıldırım, ''Bankaların karı 20 milyar TL. Kazandıklarının zekatını verecekler. Bankacılarımızın bu konuda cömert olmasını bekliyoruz'' diye konuştu. Bakan Yıldırım, bir başka soru üzerine, ''450 milyon TL bizim için leblebi çekirdek parası ama onunla bin kilometre bölünmüş yol yaparız'' dedi. Yıldırım, başka bir soruyu yanıtlarken, PTT'nin tekel hakkının AB ülkelerindekine benzer şekilde kademeli olarak kaldırılacağını ve anonim şirket olarak daha esnek bir yapıya kavuşacağını bildirdi. Rusya ile havacılık sektöründeki iş birliklerinin sorulması üzerine Yıldırım, görüşmelerin ardından Rusya'da kurulan bir şirketin Türk tescilli uçakların, bu ülkedeki iç hatlarda çalıştığını söyledi. Türk Hava Yollarına (THY) ilişkin bir soruya da Yıldırım, THY'nin bu statüye gelmesi için çok çaba harcadığını dile getirdi. Avrupa'nın 4. hava yolu şirketi olan THY'nin üçüncülüğü hedeflediğini vurgulayan Yıldırım, şirketin dış hat ve uçak sayısını 150'ye yaklaştırdığını, 250 uçak hedeflediğini, havacılık sektörü dünyada daralırken THY'nin büyüdüğünü ve Türkiye'nin küresel markası haline geldiğini kaydetti. Yıldırım, bir başka soru üzerine de kara yollarına ilişkin yasal düzenleme sürecinin devam ettiğini söyledi.
Bakan Yıldırım, ''Ankara'da metroyu siz mi yapacaksınız?'' şeklindeki soruya karşılık, bir düzenlemeyle Ulaştırma Bakanlığının da bu çalışmaları yapabilir hale geleceğini bildirdi. Şu anki düzenlemede Bakanlığın sadece onay verdiğini anlatan Yıldırım, ''Belediyeler başlıyor ama sona erdiremiyorlar. Bu yüktür, sıkıntıdır ama Ankaralı'nın çektiği sıkıntı bizimkinin yanında çok daha büyüktür. 4 hatta çalışma yapılıyor. Bu hatları teker teker Büyükşehir Belediyesinin birimleriyle arkadaşlarımız inceliyor. En yakın hangisi ise ona göre yapacağız. Ankara için YİD değil, mevcut hali ne ise onu yapacağız. İşletmecilik yapmak gibi bir düşüncemiz yok. Belediye ile görüşüyoruz'' diye konuştu. Yıldırım, ''Melih Gökçek gibi eziyet çektirmeyeceğim der misiniz?'' şeklindeki bir soru üzerine, ''Öyle bir şey demedim, demem. Biz eziyeti çekeriz ama Ankaralı'nın eziyet çekmesini istemeyiz. Ankara'da trafik gittikçe zorlanan hale geldi. 7 yıl önce geldim. Araç sayısında yüzde 70 artma oldu. Yollar ve kavşaklar yapıldı ama motorlu taşıt sayısını karşılamaktan uzak. Toplu taşımada belediyenin imkanları yetersiz kaldığı için biz devreye giriyoruz'' dedi. Bakan Yıldırım, ''IMF görüşmelerinde ara bulucu olur musunuz?'' şeklindeki soruya, ''Ben o işten hiç anlamam. Beni o işlere hiç bulaştırmayın. Ben yol, havaalanı, liman, demir yolu yapar, milletin iletişimini sağlarım. Bize müracaat ederlerse onların da yolunu da açarız'' yanıtını verdi.
Sanal mobil operatörlerine yönelik çifte vergi uygulamasında son durumun sorulması üzerine Yıldırım, bu konuyu Maliye Bakanlığı ile görüştüklerini, ''Mükerrer vergi alınmasını doğru bulmadıklarını'' ve bu yıl kalkması için mücadele edeceklerini bildirdi. Yıldırım, internetteki vergi indiriminin geri alınacağı yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerine, ''Kız evinde ses yok, oğlan evi gümbür gümbür... Biz indiriyoruz onlar da bindiriyor. Sizler de ön ayak oluyorsunuz. Böyle bir geri alma yok'' dedi.
Öte yandan, bir gazetecinin, postacı sayısında azalma olup olmadığını sorması üzerine PTT Genel Müdürü Osman Tural, Türkiye'de postacı sayısında artış yaşandığını, bunun 12 binden 13 bin 500'e çıktığını bildirdi.
Kaynak: UBAK