Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Gündem / LİMANA HOLLANDA ÖRNEĞİ

LİMANA HOLLANDA ÖRNEĞİ

LİMANA HOLLANDA ÖRNEĞİ19.01.2010

DTİK Avrupa Başkanı Turgut Torunoğulları(solda), Türkiye’nin özellikle limancılıkta kendisini kanıtlamış olan Hollanda’yı örnek alması gerektiğini ifade etti.

Dünya Türk İş Konseyi(DTİK) Avrupa Bölge Komitesi Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Torunoğulları, özellikle limancılıkta kendisini kanıtlamış olan Hollanda’nın Türkiye’ye limancılıkta ve diğer sektörlerde örnek teşkil etmesi gerektiğini bildirdi. Anavatan Türkiye’ye, Türk sanayisine, Türk ticaretine katkı sunmanın Hollandalı Türk işadamları olarak en temel görevleri olduğunun altını çizen Torunoğulları, Türk sanayisine Hollanda’da faaliyet gösteren Türk girişimcileri olarak ‘model’ sunmak ve ‘Hollanda’ modelini Türk yetkili makamlarının yanı sıra Türkiye’deki ‘KOBİ’lerle ve büyük ölçekteki uluslar arası firmalarla paylaşmak hedefinde olduklarını vurguladı.

DTİK Avrupa Bölge Komitesi Başkanı Turgut Torunoğulları, Hollanda’da temaslarda bulunan AK Parti Dış İlişkiler Başkanı Kürşad Tüzmen’e ‘Avrupa ile Türkiye arasındaki ticarete ivme kazandırma, sanayide ‘Hollanda’ modeli ve Türk girişimcilerin üstlendiği roller’ başlığını taşıyan bir rapor sunduklarını söyledi. Raporda yabancı plakalı araçların Türkiye’de 6 aydan fazla kalamamaları sorununa da değinerek, sözkonusu olan ‘6 ay’ sınırının ‘2 yada 3 yıl’ gibi bir süreye çekilmesinin Avrupa’da yaşayan Türkler’i sıkıntıdan kurtaracağını özellikle vurguladıklarını belirten Torunoğulları, Tüzmen’den destek istedi.

 

Avrupalı Türk Demokratlar Birliği'nin davetlisi olarak Hollanda'ya gelen AK Parti Dış İlişkiler Başkanı Kürşad Tüzmen, Hollanda'daki Türk işadamları, sivil toplum örgütü temsilcileri ve Türk kökenli siyasetçilerle biraraya geldi. Utrecht Uluslararası Turizm Fuarı'ndaki Türk firmalarını da ziyaret eden Tüzmen, Hıristiyan Demokrat Partisi'nin yeni yıl resepsiyonuna katılarak, Hollandalı yetkililerle temasta bulundu.

 

SANAYİDE HOLLANDA MODELİ

                                                                                                                        

DTİK Avrupa Bölge Komitesi'nin de yeraldığı görüşmelerde Türk toplumunun ve işadamlarının sorunlarını içeren bir raporu Kürşad Tüzmen’e sunan Turgut Torunoğulları, Türk işadamlarının tüm dünyada yatırım yapmalarının önünün açılması arzusunda olduklarını Tüzmen’e iletti. Raporda, kurulması için düğmeye basılan Dış Türkler Başkanlığı’nın içinde yeralmak arzusunda oldukları cümlesine de yer veren Turgut Torunoğulları, ayrıca Türkiye’ye de ‘Sanayide Hollanda modeli’ önerisini getirdi.

 

DTİK Avrupa Bölge Komitesi'nin hazırladığı rapor, Avrupa'daki Türk iş dünyasının adeta ortak sesiydi. 

 

İŞTE KONU BAŞLIKLARI

 

Şöyle deniliyordu raporda: “Türkiye ile Hollanda kardeş ülke olsun, Türkiye, sanayide ‘Hollanda’ modeline geçmeli, Türk işadamlarımızın önü açılmalı, Yabancı plakada süre 3 yıla uzatılmalı, Dış Türkler Başkanlığı’nda yeralabilmek arzusundayız”. Rapordaki bu ana başlıklar, Türk işadamlarımızın da ‘ortak isteği’ değil mi? Elbette ki öyle.

 

İşte DTİK Avrupa Bölge Komitesi'nin Kürşad Tüzmen’e sunduğu raporun tam metni:

 

SAYIN KÜRŞAD TÜZMEN

ADALET VE KALKINMA PARTİSİ(AK PARTİ) MİLLETVEKİLİ

 

ANKARA-TÜRKİYE

 

İlgi: Avrupa ile Türkiye arasındaki ticarete ivme kazandırma, sanayide ‘Hollanda’ modeli ve Türk girişimcilerin üstlendiği roller

Hollanda – Ocak 2010

 

Sayın Bakanım,

 

Avrupa’da yaşayan, üreten, istihdam sağlayan, ihracat yapan ve Türkiye’ye döviz kazandıran girişimci Türk işadamları olarak gerek Avrupa’daki Türklere istihdam sağlamada gerekse Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyelik sürecinde bizlere önemli görevlerin düştüğünü bilmekteyiz. Özellikle Türkiye ile Hollanda arasındaki ticari faaliyetlere ivme kazandırılması ve varolan ticari rakamların daha artırılması yönünde Türk makamlarına biz de hizmetlerimizi sunmak arzusundayız.

Hollanda Türk İşadamları Derneği(HOTİAD), Hollanda’da faaliyet gösteren başarılı Türk işadamlarının bir araya gelerek oluşturdukları bir ‘çatı’ kurumudur. Türk işadamlarının sorunlarının çözüme kavuşturulması ve Türkiye’yi en iyi şekilde temsil etmek anlamında HOTİAD, kendisini kanıtlamış bir dernektir. Hollanda’daki Türk işadamlarının ortak sesi olan HOTİAD, Hollanda-Türkiye ticari ilişkilerinin canlandırılması hedefiyle çalışmalarına devam etmektedir.

Türkiye ile Hollanda ve Türkiye ile diğer Avrupa Birliği ülkeleri arasındaki ekonomik işbirliğini teşvik ve takip etmeyi hedefleyen HOTİAD, üyelerini bulundukları ülkelerdeki ekonomik olanaklar ve fırsatlar konusunda aydınlatmak ve onlara rehberlik etmeyi amaçlamaktadır. Üyelerinin girişimlerini desteklemek, Türk-Hollanda ve Avrupa makamlarına karşı çıkarlarını savunmayı kendisine görev bilen HOTİAD, kendi üyeleri arasındaki dayanışma duygusunu pekiştirmek, üyeleri ile Türkiye- Hollanda Avrupa Birliği ülkelerindeki ekonomik örgüt ve kurumlar arasındaki ilişkileri geliştirmek ve özendirmeyi arzulamaktadır.

DEİK VE DTİK’İN FAALİYETLERİ

HOTİAD olarak faaliyetlerimize devam ederken bir yandan da Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu(DEİK) Avrupa Bölge Komitesi olarak Türkiye ile Avrupa arasındaki ticari ilişkilere ivme kazandırmak amaçlı her türlü organizasyon ve girişime olumlu yaklaşıyoruz. HOTİAD’ın başkanlığının yanı sıra Dünya Türk İşadamları Konseyi(DTİK) Avrupa Bölge Komitesi Başkanlık görevimi sürdürüyorum.

Özellikle Türkiye’den Avrupa’ya ve Avrupa’dan Türkiye’ye yapılacak yatırımlarda girişimcilere destek olmakla birlikte gerekli altyapıyı da hazırlama işlevlerini üstleniyoruz.

Bildiğiniz gibi Türk özel sektörünün dışa açılan kapısı olan ve Türkiye’nin yabancı ülkeler ve uluslararası topluluklarla olan ekonomik, ticari, sınai ve mali ilişkilerini izlemek, bu ilişkilerin kurulmasına ve geliştirilmesine yardımcı olmak üzere 1988 yılında kurulan DEİK, iki taraflı ‘İş Konseyleri’ aracılığı ile faaliyet gösteriyor. Yabancı muhatap kuruluşlarla imzalanan işbirliği anlaşmaları ile kurulan İş Konseyleri, Türk kanadı ve ilgili ülkedeki muhatap kuruluş olmak üzere iki kısımdan meydana gelmektedir.

Dünya Türk İş Konseyi (DTİK) ise Türkiye dışında bulunan Türk işadamları ve Türk işadamları örgütlerinden oluşan yeni kurulmuş bir İş Konseyi’dir. Türkiye’nin uluslararası topluluklarla ilişkilerinde öncü role sahip olan DEİK, Dünya Ticaret Örgütü(WTO), Dünya Bankası(WB), Avrupa İmar ve Kakınma Bankası(EBRD), Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü(OECD), Çokuluslu Yatırımlar Garanti Kuruluşu (MİGA), Asya Kalkınma Bankası (ADB), İslam Kalkınma Bankası(IDB), Gelişen 8(D-8) ve Ekonomik İşbirliği Örgütü (ECO) gibi uluslararası kuruluşlar ile işbirlikleri kurmaktadır.

“Dünya Türk İş Konseyi” (DTİK)’in ana ekseni, yurtdışında yerleşik Türk iş dünyası arasında ticari ve ekonomik faaliyetleri geliştirici faaliyetlerde bulunarak Türk lobisini yurt dışında geniş kitlelere yaymak, dünyaya yayılan, yurt dışında yerleşik bir hayat süren Türk girişimcilerimizin, sorunlarına tek çatı altında çözüm getirmeye çalışmak, Türkiye’nin yurt dışındaki yüksek imajının, bulunduğu konumdan daha yükseğe çıkarılmasında öncülük etmektir.

DTİK Avrupa Bölge Komitesi, Avrupa-Türkiye ticari ilişkilerinin canlandırılması hedefiyle çalışmalarına devam etmektedir. DTİK Avrupa Bölge Komitesi olarak diğer ülkelerden ve özellikle Türkiye’den Avrupa’ya yapılacak yatırımlara da önayak olarak ilgili yatırımcılara her türlü desteği vererek gerekli altyapıyı da hazırlıyoruz.

 

2009’DA SAYIN BAKANLARIMIZA

RAPORLARI TESLİM ETTİK

 

Sayın Bakanım,

Kurulduğu günden bu yana Türk işadamlarının dışa açılan ‘ortak sesi’ olan HOTİAD ve DTİK olarak, ‘tanıtım ve organizasyon’ atağına geçerek, Türkiye Cumhuriyeti bakanlarına teslim ettiğimiz ve Türk toplumunun sorunlarına çare arayan raporlarla üstümüze düşen görevleri yapmaya çalıştık. Hollanda’da gerek sivil toplum örgütleri gerekse işadamlarına başvurularak ve görüşleri alınarak gerçekleştirdiğimiz anket sonuçlarını bakanlarımızın bilgilerine arz ettik.

20 Ekim 2009’da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Ömer Dinçer ve Sağlık Bakanı Sayın Recep Akdağ, 15 Aralık 2009’da Hollanda’ya gelen Devlet Bakanı Sayın Zafer Çağlayan, 12 Ocak 2010’da Sanayi ve Ticaret Bakanı Sayın Nihat Ergün ve Devlet Bakanı Sayın Faruk Çelik, 13 Ocak 2010’da da Devlet Bakanı Sayın Hayati Yazıcı ile görüştük.

DTİK olarak, Sayın Bakanlarımıza teslim ettiğimiz raporlarla, Hollanda’daki Türk toplumunun ve işadamlarının isteklerini anavatan Türkiye’ye iletmiş olduk. Örneğin Sayın Bakanımız Zafer Çağlayan’a teslim ettiğimiz raporda, Avrupa’daki Türk girişimcilerin yapacağı ‘lobi’ faaliyetlerinin başarılı olabilmesi için, Türk girişimcilerin ‘tek çatı’ altında toplanmasını sağlayacak bir dizi toplantı ve görüşmelerin gerçekleştirilmesi, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu(DEİK) ve Dünya Türk İşadamları Konseyi(DTİK)’in de bu konuda belirleyici bir rol üstlenmesinin gerektiğini vurguladık. DEİK’in Avrupa’da seminerler vererek, aile şirketlerine ivme kazandıracak bir ortamı yaratması gerekliliğinin altını çizdiğimiz raporda, Avrupa’daki Türk girişimci derneklerinin, TOBB, DEIK veya ilgili kurumlar tarafından ‘eğitim süreci’nden geçirilmesi gerektiğini ifade ettik. 

YABANCI PLAKADA SÜRE 3 YILA UZATILMALI

Bakan Zafer Çağlayan’a teslim ettiğimiz raporda Avrupa’da yaşayan Türkler’in ortak sorunu olan, yabancı plakalı araçların Türkiye’de 6 aydan fazla kalamamaları sorununa da değinerek, sözkonusu olan ‘6 ay’ sınırının ‘2 yada 3 yıl’ gibi bir süreye çekilmesinin Avrupa’da yaşayan Türkler’i sıkıntıdan kurtaracağını özellikle vurguladık. Bu konuda sizin de desteğinizi rica ediyoruz.

HOTİAD olarak Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne giriş sürecinde Yatırım Cenneti Türkiye – Maastricht Ekonomi Zirvesi yaparak, Türkiye’nin ekonomik ve turistik tanıtımını başarıyla yerine getiriyoruz. Aynı zamanda DTİK Avrupa Bölge Komitesi Başkanlığı görevini yürütmem, HOTİAD’ın da gücünü artırmaktadır.

Üyelerimizin Türk, Hollanda ve Avrupa makamlarına karşı çıkarlarını savunarak, işadamlarımızı yalnız bırakmayan HOTİAD olarak faaliyetlerimiz lobi çalışmaları, yatırım ve istihdam olmakla beraber, ticari ve sosyal, kültürel gelişmeleri de yakından takip ediyoruz.

Gerek DEİK gerekse HOTİAD olarak Türk işadamlarımızı dünya çapında daha iyi yerlerde görmeyi arzuluyor ve bu yönde vargücümüzle çalışıyoruz.

SANAYİDE ‘HOLLANDA’ MODELİ

Sayın Bakanım, özellikle sanayi ve ticarette Hollanda’nın diğer ülkelere bir ‘model’ teşkil ettiğini biliyoruz. Özellikle limancılıkta kendisini kanıtlamış olan Hollanda’nın Türkiye’ye de limancılıkta ve diğer sektörlerde örnek teşkil etmesi gerektiğinin bilincindeyiz. Anavatan Türkiye’ye, Türk sanayisine, Türk ticaretine katkı sunmak, Hollandalı Türk işadamları olarak boynumuzun borcudur. Türk sanayisine Hollanda’da faaliyet gösteren Türk girişimcileri olarak ‘model’ sunmak ve ‘Hollanda’ modelini Türk yetkili makamlarının yanı sıra Türkiye’deki ‘KOBİ’lerle ve büyük ölçekteki uluslar arası firmalarla paylaşmak hedefindeyiz.

HOTİAD olarak Türkiye’den Hollanda’ya ve Avrupa’ya yapılacak yatırımları gönülden destekliyoruz. Bu konuda Hollanda’daki şartlar ve imkanları Türk yatırımcılara anlatıyoruz, danışmanlık hizmeti veriyoruz. Türk firmalarını ticarette ‘Hollanda’ şartlarına hazır hale getiriyoruz.

Diğer yandan Hollanda’dan Türkiye’ye yapılacak yatırımlarda da yine Hollandalı firmalara Türkiye’yi anlatıyor, gerekli desteği vererek, altyapıyı hazırlıyoruz.

TÜRKİYE İLE HOLLANDA KARDEŞ ÜLKE PROJESİ

Ancak HOTİAD olarak bundan sonraki esas amacımız; anavatan Türkiye’ye ‘Hollanda’ modelini sunarak Türkiye’nin ticaret ve sanayi altyapısında Hollanda gibi gelişmiş bir ülkeyi ‘referans’ almasını sağlayabilmektir. HOTİAD olarak gerek ticari gerekse sosyo-ekonomik ilişkilerde Türkiye ile Hollanda’nın ‘kardeş şehir’ olmasını istiyoruz.

TÜRK İŞADAMLARIMIZIN ÖNÜ AÇILMALI

HOTİAD olarak Türk işadamlarımızın tüm dünyada yatırım yapmalarının önünün açılması amacındayız. Çünkü işadamlarımızın önlerinin açıldığı takdirde, sahip oldukları girişimci ruhun da etkisiyle, önemli başarılara imza atacaklarının bilincindeyiz. Türkler, Avrupa’ya işçi olarak geldiler ama işçi olarak kalmadılar, kimisi kendi işyerini açtı, kimisi akademisyen ya da politikacı oldu, kimisi de ticarette büyüyerek Türk insanının yanı sıra Hollanda vatandaşlarını bile istihdam eder hale geldi. Yani Türk insanı girişimcilikte sınır tanımıyor yeter ki aradaki engeller kaldırılsın ve eşit bir rekabet ortamı yakalanabilsin. Türk girişimcilerinin uluslar arası arenada yakalayamayacağı başarı yoktur diye düşünüyoruz.

HOTİAD’ın yanı sıra Dünya Türk İş Konseyi(DTİK) Avrupa Bölge Komitesi olarak da çalışmalarımıza yoğun şekilde devam ediyoruz. Amacımız Türk iş dünyasının önündeki engelleri kaldırarak, daha üst sıralara yerleşebilmektir.

DIŞ TÜRKLER BAŞKANLIĞI’NIN İÇİNDE YERALABİLMEK ARZUSUNDAYIZ

Sayın Bakanım,

Özellikle Türkiye’nin yurtdışında yatırım koşullarının en iyi seviyeye getirilmesi ve benzeri konularda DEİK’i iyi tanıyan eski bir bakan olarak konuyla ilgili hassasiyetinizi bilmekteyiz. Biz de HOTİAD olarak Türk işadamlarımızın tüm dünyada yatırım yapmalarının önünün açılmasını istiyoruz. Çünkü işadamlarımızın önlerinin açıldığı takdirde, sahip oldukları girişimci ruhun da etkisiyle, önemli başarılara imza atacaklarının bilincindeyiz.

Hollanda’daki Türk işadamları olarak size arzetmek istediğimiz konu başlıklarımız şunlardır:

- Hollanda’daki sivil toplum örgütleri ve işadamları olarak, kurulmasına karar verilen ve şu anda imza aşamasında bulunan ‘Dış Türkler Başkanlığı’nın içinde yeralmak istiyoruz. Çünkü bizim sorunlarımızı bizden daha iyi kimse bilemez. Yüksek okullarda okuyan on binlerce öğrencimiz, milletvekillerimiz, bakanlarımız, bürokrasimiz ve her şeyden önce 5 milyonun üzerinde ülkesine bağlı vatandaşımız var. Bu şansın dünyada hiçbir ülkesinde olmadığı kanısındayız.

- Avrupa’da yaşayan Türkler’in ortak sorunu olan, yabancı plakalı araçların Türkiye’de 6 aydan fazla kalamamaları sorunu bizlere büyük sorun yaşatmaktadır. Sözkonusu olan ‘6 ay’ sınırını ‘2 yada 3 yıl’ gibi bir süreye çekmenin bizler açısından daha rahatlatıcı olacağı düşüncesindeyiz.

-  Avrupa’daki Türk girişimcilerin yapacağı ‘lobi’ faaliyetlerin başarılı olabilmesi için, Türk girişimcilerin ‘tek çatı’ altında toplanmasını sağlayacak bir dizi toplantı ve görüşmeler gerçekleştirilmelidir. DEİK ve DTİK, bu konuda belirleyici bir rol üstlenmelidir.

- Türk şirketlerinin çoğunun aile şirketi olduğu gözönüne alındığında, DEİK Avrupa’da seminerler vererek, aile şirketlerine daha ivme kazandıracak bir ortamı yaratabilir.

-  Türk girişimci derneklerini temsil edecek bir ‘Türkiye Masası’ kurulmalıdır.

-   Avrupa’daki Türk girişimci dernekleri, TOBB, DEIK veya ilgili kurumlar tarafından ‘eğitim süreci’nden geçirilmelidir.

-   Türk sivil toplum örgütleri, beraberce ve profesyonelce hareket etme kabiliyetinin artırılması konusuna odaklanmalıdır.

- Türkiye Tanıtım Fonu, Avrupa’daki Türk girişimci dernekleriyle ortak çalışma alanları oluşturmalıdır. Sadece seçi
m dönemlerinde değil, dönemsel bilgi alışverişinin olabileceği kurumsal bir çalışma mekanizmasının oluşturulması gerekmektedir.

-    Avrupa’daki girişimcilerin yapacağı ‘lobi’ faaliyetlerinin başarısı Türkiye’nin desteğine ve yönlendirmesine bağlıdır.

-    Avrupa’daki sivil toplum örgütlerinde ‘Türkiye tarafından terkedilmişlik hissi’ yokedilmelidir. Ve Türkiye’nin imajı konusunda çalışmalar yapılmalı, Türkiye’nin AB’ye hazır konumda bulunduğu ısrarla vurgulanmalıdır.

- Türkiye ajansının yapmış olduğu çalışmalar ve faaliyetler öncesi Avrupa’daki seçkin sivil toplum örgütleri ile istişare toplantıları yaparak, bilgi alışverişinde bulunulmalıdır.

- Avrupa’da yaşayan Türk vatandaşlarına seçme ve seçilme hakkı verilerek bu vesile ile Türkiye ile olan bağlarının güçlenmesi sağlanmalıdır.

- Ankara’nın Brüksel ile olan trafiği, kısmen Avrupa’daki sivil toplum örgütlerine kaydırılabilirse, bunun AB adayı Türkiye’ye faydaları kaçınılmazdır. Türkiye’nin AB üyeliği için referandum şartının dillendirildiği bir ortamda, ‘kamuoyunun gücü’ karşımızda durmaktadır. Kamuoyunu yönlendirebilecek etmenlerin başında da ‘sivil toplum örgütleri’ gelmektedir.

-    Lobi faaliyetlerinin başarılı olabilmesinin bir önemli şartı ise girişimciler, sivil toplum kuruluşları ve bu ülkede yaşamakta olan toplum arasında iyi bir koordinasyonun tesis edilebilmesidir.

– Hollanda ile Türkiye arasındaki ticari ilişkilerin artırılmasında Avrupa’daki Türk sivil toplum örgütlerine büyük görevler düşmektedir. Bilmenizi isteriz ki HOTİAD olarak her türlü desteğe hazırız.

- Özellikle Türkiye’de sayın bakanlarımızın Hollanda’daki sivil toplum örgütleriyle bağlarını koparmaması ve ilişkilerin devamlı sıcak tutulması gayretindeyiz.

- Özellikle Avrupa’da yaşayan vatandaşların karşılaştığı ortak bir sorun olan gümrüklerde yaşanan olumsuzlukların üzerine gidilmelidir. 

 

- Hollanda’da ve Avrupa’da Türk girişimci sayısının artması, Türkiye ile Hollanda ticaret hacminin yükselmesi, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üye olması, Türkler’in her alanda Hollanda toplumunda söz sahibi olabilmesi gibi konularda toplumun tüm katmanlarına büyük görevler düşüyor. Ancak öncelikle Türkiye’ye büyük görevler düşüyor.


DÜNYA TÜRK İŞADAMLARI KONSEYİ(DTİK) AVRUPA BÖLGE KOMİTESİ BAŞKANI- HOLLANDA TÜRK İŞADAMLARI DERNEĞİ(HOTİAD) YÖNETİM KURULU BAŞKANI- TURGUT TORUNOĞULLARI

 

Kaynak: Sinan SAYGI- Lojiport