Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Demiryolu / BÜTÇE MARATONU BİTTİ: DEMİRYOLLARI 60 YIL SONRA ÖNE GEÇTİ

BÜTÇE MARATONU BİTTİ: DEMİRYOLLARI 60 YIL SONRA ÖNE GEÇTİ

BÜTÇE MARATONU BİTTİ: DEMİRYOLLARI 60 YIL SONRA ÖNE GEÇTİ13.01.2010

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Ulaştırma Bakanlığı'nın 2010 yılı yatırım bütçesinin yüzde 38'inin karayolu, yüzde 39'unun ise demiryolu yapımına ayrıldığını belirterek, "Son 60 yılda ilk defa yatırımda demiryolları, karayollarının önüne geçmiş oluyor" dedi.

Son dönemde taşımacılık/ulaştırma sektörünü çok yakından ilgilendiren ve taşıma türleri arasında dengeleri değiştirecek gelişmeler oluyor. Bu gelişmeler taşımacılık sektöründe bugüne kadar olan "temel taşımacılık anlayışını" kökten değiştirecek şekilde ortaya konuluyor. Aslında taşımacılık alt sektörleri arasındaki büyük dengesizliğin, insan yaşamına, geleceğine ve doğaya getirdiği yaşamsal sorunlar nedeniyle bu dengesizliği değiştirecek önlemlerin alınması ile ilgili gelişmeler petrol krizi ile birlikte 1970'li yılların başından itibaren başladı ve 21'inci yüzyılın hemen başında da hız kazanarak bugünlere gelindi.
Bu konu ile ilgili gelişmeleri takip edemeyen ve bu gelişmelere göre "kendini hazırlayamayan" Türk taşımacılık sektörü önümüzdeki süreçte çok sıkıntı çekebilir ve zor durumda kalabilir. Yakın geçmişteki bazı gelişmelerle bu konuya açıklık getirmek istiyoruz; Avrupa Birliği'nin (AB) taşımacılık/ulaştırma sektörüne yaklaşımı şöyleydi: Karayolu taşımacılığı kısıtlanmalı, demiryolu taşımacılığı yeniden canlandırılmalı, yük taşımalarında taşımanın ana aksı demiryolu, denizyolu ve iç suyolu olmalı, kombine taşımacılık yapılmalı, yeni demiryolu ağları inşa edilmeli, demiryolu altyapısı devlet tekelinde kalarak demiryolu işletmeciliği özelleştirilmelidir.
Türkiye'nin AB mali takvimi dikkate alarak 2007-2013 yıllarını kapsayacak şekilde ilk defa 7 yıllık olarak hazırladığı 9'ncu Kalkınma Planı da; AB'ye üyelik için uyum sürecini tamamlamış bir Türkiye vizyonu anlayışında ve uzun vadeli strateji (2001-2023) çerçevesinde ve AB'ye üyelik sürecine katkı sağlayacak temel strateji dokümanı olarak tasarlanmıştır. 9'ncu Kalkınma Planı'nda, sektörel ve tematik politikalar ve öncelikler AB ekseni altında ele alınmış ve aynı stratejik amaca hizmet edecek şekilde ilişkilendirilmişlerdir, Bu anlayışla hazırlanan 9'ncu Kalkınma Planı'na göre; yük taşımalarının demiryolu ağırlıklı yapılması ulaştırma sektöründe stratejik bir amaçtır.
Bu doğrultuda özel sektör tren işletmeciliği geliştirilecektir. Yük taşımacılığı özel sektörün işletmecilik avantajlarından yararlanılmak üzere serbestleştirilecek ve TCDD yeniden yapılandırılarak kamu üzerindeki mali yükü sürdürülebilir bir seviyeye çekilecektir. Özel sektörle ortaklıklara gidilerek başta sanayi bölgeleri olmak üzere demiryolu bağlantı hattı yatırımları yapılacak ve araç yatırımları özel sektöre bırakılacaktır. Kombine taşımacılığının yaygınlaştırılması, demiryolu altyapısı ihtiyaçlarının karşılanmasında özel sektör katılımını arttırılacak modeller geliştirilecektir. Yük taşımacılığında demiryolu ve denizyoluna ağırlık verilecektir. Yük taşımalarının demiryollarına kaydırılmasını sağlayan politikalar izlenecek, yüklerin demiryolu ve denizyolu ile taşınması özendirilecektir.
Yine 9'ncu Kalkınma Planı'na göre; eşya taşımalarında gelişme (milyon ton-km) olarak 2007-2013 artış oranı;
- Yurtiçi taşımalarında demiryolunda yüzde 12, karayolunda yüzde 5.6
- Yurdışı taşımalarında demiryolunda yüzde 25 ,karayolu taşımalarında ise bir öngörü
bulunmamaktadır.
Biliyoruz ki, bütçe kanunları, kalkınma planlarında belirtilen hedeflere ulaşabilmek için hazırlanmaktadır. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Ulaştırma Bakanlığı'nın 2010 yılı yatırım bütçesinin yüzde 38'inin karayolu, yüzde 39'unun ise demiryolu yapımına ayrıldığını belirterek, "Son 60 yılda ilk defa yatırımda demiryolları, karayollarının önüne geçmiş oluyor" dedi. Demiryolu yatırımlarının karayolu yatırımlarının önüne geçtiği 2010 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı TBMM Genel Kurulunda kabul edildi.
Bu sonuç göstermiştir ki, Türkiye 2010 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesini AB Direktiflerini, AB Müktesebatını, Türkiye'nin 9'uncu Kalkınma Planını, Ulusal Programlarını ve Hükümet Programlarını dikkate alarak hazırlamıştır. Geleceğin bütçelerinde de bu yaklaşımın/anlayışın devam edeceği, taşımacılık sektörleri arasındaki demiryolu aleyhine olan dengesizliğin giderilmesi ile ilgili düzenlemelerin önümüzdeki süreçte artarak devam edeceği artık kesinleşmiştir. Bu değişimlerin hızlandırılmasına etki edecek bir başka önemli gelişme de, Türkiye'nin Kyoto Protokolünü onaylamasıdır. Bilimsel bir gerçeklik, iklim değişikliğine en çok petrol, doğal gaz ve kömür fosili gibi yakıtlar neden olmaktadır.
Bu durumu dikkate alarak hazırlanan ve amacı, atmosferdeki sera gazı yoğunluğunun, iklime tehlikeli etki yapmayacak seviyelerde dengede kalmasının sağlamak olan Kyoto Protokolü 5 Şubat 2009 tarihinde TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaşmıştı. Bu kanunun gerekçesi de şöyle; "Ülkemizin kurucu üyelerinden olduğu Birleşmiş Milletler'in (BM) saygın bir üyesi olarak, protokole taraf olması, uluslararası gündemin en öncelikli ve acil sorunlarından biri haline gelen iklim değişikliği ile mücadele konusundaki kararlılığını ve uluslararası toplumun güvenilir bir ülkesi olduğunu göstermesi bakımından önem arz etmektedir."
Bu gelişmeleri üst üste koyduğumuzda, Türkiye'de ve tüm dünyada taşımacılık sektöründe demiryolu yatırımlarının ve teşviklerinin çok öne çıkacağı anlaşılacaktır. Burada da devreye demiryolu taşımacılığı yapanlarla bu taşımacılığı besleyen (çeken-çekilen araç sahibi olanlar, çeken-çekilen araç üretimi, bakım ve onarımı yapanlar, eğitimciler v.b) demiryolu sektörleri devreye girecektir. Ayrıca ve özellikle şunu da belirtmek gerekir diye düşünüyoruz.
AB tanımlamalarına göre, sosyal ve ekonomik aktörleri temsil eden kuruluşlar sivil toplumu
oluşturmaktadır. AB'ye aday olan ülkelerde, AB'ye üyeliğin önkoşulunu oluşturan Kopenhag Kriterlerine uyum çerçevesinde sivil toplumun gelişmesine büyük önem verilmektedir.
Sivil Toplum Kuruluşları (STK) temsil ettikleri kitlelerin toplumsal yaşamın tüm yönlerine ilişkin görüş, endişe ve taleplerine aracılık etmektedir. Dolayısıyla farklı çıkarların dile getirilmesi ve katılımcılığın sağlanabilmesi açısından STK'ların karar alma mekanizmasına katılımı şarttır. Hatta günümüzde bu katılımın şekli ve oranı bir ülkedeki demokrasi standartlarının seviyesini gösterir hale gelmiştir. Bu çerçevede Türkiye'de de, AB'ye uyum sürecinde STK'ların güçlendirilmesi ve bu sürece dahil edilmesi gerekmektedir. Bu durumda "Demiryolu Taşımacılığı Ana Şemsiyesi" altında, demiryolu yük ve yolcu taşımacıları, demiryolu çeken ve çekilen araç üreticileri, demiryolu araçlarının ve altyapısının bakım ve onarımını yapanlar, lojistik ve demiryolu ile ilgili eğitim verenler önemli ve yaşamsal bir karar almaları ve "mesleki bir demiryolu sivil toplum kuruluşu" çatısı altında birleşmelilerdir. Bu "mesleki demiryolu sivil toplum kuruluşu" demiryolu ile her türlü mal ve hizmet üretenleri ulusal ve uluslararası her platformda ifade edecek, demiryolunu ve demiryolu taşımacılığını daima gündemde tutulmasını, demiryoluna yatırım yapan ve yapacakların önünün açılmasını sağlayacaktır.
Demiryolu sektöründe mal ve hizmet üretenlerin, kamu kurumları ve diğer sektörlerin ilgili kuruluşları, uluslararası demiryolu mesleki kuruluşları ile olan/olacak ilişkilerini tek tek kendilerine ait kurumlar ve firmalar kanalıyla yapmaları, muhatap alınmaları ve sonuca varmaları pek mümkün görülmemektedir. Yukarıda da belirtildiği gibi demokrasi anlayışı gelişmiş ve geliştirmek isteyen ülkelerde, mesleki STK'ları tüm karar alma ve hak arama süreçlerinde kamu tarafından muhatap kabul edilmektedirler. Mesleki standartların belirlenmesinde, eğitimin yönlendirilmesinde,karar alma mercilerinin harekete geçirilmesinde de mesleki STK'ları dikkate alınmak durumundadır. Yeni bir demiryolu taşımacılığı yapısına geçiş yapmak, ulusal ve uluslararası ilişkilerde sonuç almak ancak demiryolu taşımacılığı ile ilgili olan tüm firmaların güçlü bir mesleki STK'lar aracılığı ile olacaktır.
Unutulmamalıdır ki hangi sektörde olursanız olunuz, sektörünüzü destekleyen Mesleki b STK'lar güç ve destek vermiyorsanız, mükemmel olarak hazırlanmış tüm hedeflerinizi, stratejilerinizi, proje ve yatırımlarınızı kendi başınıza hayata geçirmekte zorlanabilirsiniz. Sözün özü, gelecek demiryolu, demiryolu taşımacılığı ve demiryolu sektöründe mal ve hizmet üretenler/üretecek olanlarındır.

Kaynak: Yaşar Rota/ Transport

Gayrettepe Mahallesi, Barbaros Bulvarı Dr. Orhan Birman İş Merkezi No:149/6 Beşiktaş 34349 İstanbul
+90 212 663 08 85 | +90 530 960 84 24
+90 212 663 62 72
utikad@utikad.org.tr