Arkas Holding iştiraklerinden Egekont Gemi Acenteliği, Genel Müdür Cenk Değer’in kaptanlığında başarıdan başarıya koşuyor. 2007 yılında dünyanın en büyük armatörlük firmalarından ikisi tarafından ‘yılın acentesi’ seçilen firma, Yang Ming Line’ın Suriye ve Romanya acenteliğinden sonra Ukrayna’yı da hizmet ağına katmak üzere. Egekont Genel Müdürü Cenk Değer ile firma ve denizcilik üzerine konuştuk.
- 2007 yılında denizcilikte dünyanın en büyük iki firması tarafından ödüle layık görülerek “yılın acentesi” seçildiniz. Üstelik iki ödülün de farklı anlamları var. Grimaldi, grup dışından bir acenteyi bu ödüle layık gördü. 70 acentesi bulunan Yang Ming Line’ın da ilk ödül verdiği acentesiniz. Hangi özelliklerinizle öne çıktınız ve sizce niye sizi seçtiler?
Önce kalite; istenilen bilgiyi zamanında verme ve hattın yük, hizmet, bilgi anlamında Türkiye’den talep ettiklerini karşılama şeklinde özetleyebiliriz. Türkiye’de herhangi bir Line’ın acentesi onun eli, ayağıdır. Türk kanunlarını, evrakları nasıl düzenleyeceklerini bilmez, yardımcı olmanız gerekir. Hattın tüm marketingini size vermiş, onun politikaları doğrultusunda bu hizmeti vermeniz lazım. Acente, hattın adına iş yapar; bu hassasiyeti göstermek gerekiyor. Bunu yaptığınız zaman işin kalitesi ve volümü yükseliyor. Bu da onlar tarafından farklılık olarak algılanıyor. Ben iddia ediyorum, bizim burada yaptığımız acente hizmetlerini yurtdışındaki birçok acente yapamıyor. Bu nedenle bizi seçmelerinden daha doğal bir şey yok diye düşünüyorum.
- Yang Ming Line ve Grimaldi acenteliklerinin yanı sıra, bir de ACL’nin acenteliğini de yürütüyorsunuz. ACL ile Kuzey Amerika ve Akdeniz’de durum ne? Kriz sonrası en çok etkilenen hat hangisi oldu?
En çok etkilenen ilk aşamada Uzakdoğu’ya ihracat oldu. Ama baktığımızda aslında hepsi etkilendi. Ancak, dünyada krizden en çok etkilenen otomotiv sektörüydü. Biz de Grimaldi’nin acenteliğini yaptığımız için en çok araba taşımacılığında etkilendik. Kriz, Uzakdoğu’yu vurdu. Acenteliğini yaptığımız Yang Ming Line, Uzakdoğu kökenli bir firma olduğu için etkilenmemesi olanaksız. Kriz, ABD’den çıktı; o hatta işbirliği yaptığımız ACL’nin de etkilenmemesi imkansız. Yani, çalıştığımız üç hat da çok etkilendi. Fakat, bizim tek avantajımız, bu hatlar çok güçlü oldukları için hiçbirisi servislerini aksatmadı. Krizi yaşadık, ama iş kalitemizi düşürmedik.
- Arkas, Yang Ming Line ile geçen yıl bir ortaklığa gitti. Yeni oluşum hakkında bilgi verir misiniz?
Yang Ming Line ile Türkiye’de Yang Ming Anadolu diye bir şirket kurduk. Amacımız, burayı merkez alarak, Karadeniz’de acentelikler almaktı. Bunu da zaman içinde yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Şu anda Suriye ve Romanya acentelikleri grubumuzda. Önümüzdeki günlerde Ukrayna acenteliğini de almamız söz konusu. Türkiye’deki başarımız, bizim ülkemizde olmayan diğer acentelikleri de almamızı sağlıyor, yeni iş olanakları açıyor. Bölgeyi bilmedikleri için bizi tercih ediyorlar, böylece de potansiyel katlanarak büyüyor.
- Otomotiv, yıllardır iktidardaki tekstili liderliğinden ederek tahtı devralan bir sanayi kolu. Sizin de Arkas Grubu olarak sadece otomotive hizmet edecek bir liman yatırımınız var: Autoport… Otomotive özel bir liman sizce niye olmalı? Hangi farklılıkları sunacak Autoport?
Yaklaşık 1 milyon civarında araç ihracı hedefleniyor ama Türkiye’nin bir araba limanı yok. Bugün Belçika, Almanya, İtalya, Hollanda gibi ülkelerde bir değil, irili ufaklı onlarca araba limanı var. Türk otomotiv endüstrisi de ihracatta çıtayı tepeye koyuyor ancak, tek bir araba limanı bulunmuyor; bu çok absürd bir durumdur. Mevcut halde, araçlar dökme yükle, konteynerlerle birlikte elleçleniyor. Otomotiv, apayrı bir ihtisas koludur. Türkiye’nin bu sektörde söz sahibi olabilmesi için bir değil, birkaç tane araba limanı olması gerekir. Biz de, Autoport’u bundan yola çıkarak kurduk. Araba gemisinin operasyonu 8-10 saat sürer. Konteynerde ise bu süre, 1-2 gündür. Otomotive özel bir liman olduğu için Autoport’ta her gemiyi 8 saatte gönderebileceğiz. Bu da konteyner ve dökme yükle birlikte elleçlemeye göre oldukça avantajlı bir durumdur. İhracatçı da, daha çok gidip geleceği için bu sirkülasyondan olumlu etkilenecektir. Limanımızın en büyük özelliği hızın öne çıkmasıdır. Elimizde dünya standartlarında bir araba limanı bulunuyor.
- Ro-Ro, ağır yük ve proje taşımacılığında önder bir acente konumundasınız. Özellikle proje taşımacılığında bize özgü bir taşıma yaptık diyeceğiniz örnek var mı?
İstanbul’a gelen tüm metrobüsleri Grimaldi getirdi. İsrail’deki Ashdod Limanı’nın kreynleri İzmir’de üretildi. Kreynlerin büyük parçalarını biz taşıdık. Rüzgar türbinlerinin gövde ve pervaneler hariç ana ünitelerini taşıyabiliyoruz. Ağır iş makineleri, trafolar ve tekneler taşıyoruz. Türkiye’ye gelen ağır iş makinelerinin yüzde 50’den fazlasını yani 70-80 tonluk paletli iş makineleri, 100 tonluk gemi makinelerini taşıyoruz. Bir konteyner ya da dökme gemiye yüklenemeyecek boyuttaki yükü taşıyabiliyoruz.
Kaynak: Selçuk ONUR - PERŞEMBE ROTASI