Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Gündem / CREAM PROJESİNDE TREN KAÇIYOR

CREAM PROJESİNDE TREN KAÇIYOR

CREAM PROJESİNDE TREN KAÇIYOR28.12.2009

Ocak 2007’de başlayan ve Ocak 2010’da bitirilmesi planlanan AB destekli Cream Projesi’nin süresi uzatıldı.

Avrupa Birliği’nin desteğiyle 2007’de başlayan ve Benelux ülkelerinden Türkiye’ye kadar uzanan koridorda intermodal taşımacılığın geliştirilmesini öngören Cream Projesi, belirlenen hedefe bir türlü ulaşamıyor. Projede özellikle ücretler ve transit geçiş süreleri konusunda sıkıntı yaşanırken en büyük sorun Türkiye açısından yaşanıyor. Cream Projesi’nde Türkiye’yi özel sektör adına temsil eden Balnak Lojistik Yönetim Kurulu Başkan Vekili Kosta Sandalcı, “Maalesef Cream Projesi ulaşmak istediği hedefe henüz ulaşmadı. Çok aksayarak gidiyor. Tabii Türkiye açısından geçerli bu. O kadar  çok fazla içsel ve dışsal etken var ki; bu projenin tam anlamıyla doğru yürümesini engelliyor. 2 tane önemli faktör var: Ücretler ve transit süreleri. Bu 2 faktör iyileştirilirse Cream Projesi başarıyı yakalayabilecektir. Hemen bunun altında 3’üncü ve son faktör olarak da dile getirebileceğim de kalite faktörüdür. Trenlerin manevra sürelerinde bir kalite farklılığı var. Her ülke aynı sürede hareket ettiremiyor treni. Bunu göz önünde bulundurduğumuzda hizmetin olması gerektiği kaliteden uzakta olduğu görülüyor. Oysa Cream Projesi’nin en önemli amaçlarından birisi de kaliteyi yükseltmek. Bu henüz başarıya ulaşmış değil” diye konuştu.

 

“Proje, TCDD’de üst seviyelere ulaşmadı”

“Cream Projesi’nin Türkiye açısından başarısız olmasının arkasında yatan neden demiryolu altyapısının yetersiz olmasıdır” diyerek devam eden Sandalcı, “Türkiye’nin demiryoluna eğilmesi yüzde 100 gereklidir. Sinyalizasyondan vagonuna kadar bütün altyapının yenilenmesi zorunludur. Türkiye demiryoluyla yeniden donatıldığında Cream Projesi ve buna benzer projeler büyük başarı kazanacaktır” dile getirdi. Sandalcı, diğer bir engelin de TCDD’nin projeye göstermesi gereken ilgiyi göstermemesi olduğunu vurgulayarak, “TCDD’nin görevlendirmiş olduğu TCDD Pazarlama Direktörü Hülya Çılgı, süreçte çok aktif rol aldı. Ancak yetkileri sınırlı olduğu için çabaları bürokratik engellerle karşılaşıyor. Maalesef Cream Projesi, TCDD’de üst seviyelere ulaşmadı. TCDD’nin Cream Projesi’ne sarılamamasının arkasında yeniden yapılanma çabası da yatıyor. Bir büyük devden 3 tane küçük dev yaratma aşamasındalar. Bu süreç nedeniyle gereken ilgiyi göstermediler” diye konuştu. Sandalcı sözlerini şöyle sürdürdü: “Cream Projesi aslında 6 Ocak 2010’da bitecekti. Ama uzatılmasına karar verildi; çünkü projede ulaşılmak istenen hedefe henüz ulaşılamadı. Türkiye’nin Cream Projesi’ne sarılmaması özellikle Bulgaristan ve Romanya’nın projeye 4 elle sarılmasına neden oldu. Türkiye’den kaynaklanan boşluğu onlar doldurma girişiminde bulundular. Unutmamak gerekir ki Cream Projesi bizzat Avrupa Birliği’nin desteğiyle ayakta duruyor. Avrupa Birliği bu proje için para veriyor. TCDD’nin de bu altın yumurtlayan tavuktan faydalanması gerekirdi. Koordinasyon sıkıntısı yaşandı.”

 

“Fiyat ve geçiş süresi başarıya engel”


Kosta Sandalcı, “Trenin kiminle rekabet ettiğine bakmakta yarar var diyerek, “Bugün demiryolu taşımacılığı denizyolundan pay almaya gayret gösteriyor. Denizyoluna nazaran demiryolu taşımacılığındaki fiyatlar aslında uygulanabilir ve kabul edilebilir düzeyde. Çünkü denizyoluyla 15 günde taşınabilecek bir yük demiryoluyla daha çabuk taşınabilir. Karayolunda fiyat ve transit süre faktörü çok önemli rol oynuyor. Bir yük sahibini, ihracat veya ithalat taşımalarını demiryoluna kaydırmak için ikna etmeye çalışırsanız bu iki engele çarpıyorsunuz. Münih’e karayoluyla kapıdan kapıya teslim ortalama 4 gün. Demiryoluyla Halkalı’dan aktarma yapılıyor ve bir aktarma masrafı var. Münih’te de aktarma yapılıp kapıya teslim edildiğinde en iyi ihtimalle 8 gün geçiyor. Süre 2 katına çıkınca yük sahibi çekiniyor. Bugün bir araç Münih’e 2600-2700 Euro’ya gidiyor. Demiryolunda 2500 Euro. 200 Euro için yük sahibi 8 günlük yolu, aktarmaları göze almaz. Bu da başarıyı engelliyor” şeklinde konuştu.

 

“Kotaların arkasında demiryoluna yönlendirme çabası var”

2-3 Aralık tarihlerinde Viyana’da bir toplantı yaparak Cream Projesi’nin nerede olduğunu görüştüklerini sözleyen Sandalcı, “O toplantı esnasında da Türkiye açısından Cream Projesi’nin ulaşması gereken hedeflerin oldukça gerisinde olduğu teyit edildi. Cream Projesi’nin öngördüğü sistem Avrupa’da işliyor. Balkanlar’dan sonra işlememeye başlıyor. AB bunun bilincinde. Bizi de vizelerle kotalarla sıkıştırıyor. Karayolundaki tüm bu engellemelerin arkasında demiryoluna yöneltme çabası var. Bizim de bunu görmemiz lazım” dedi.

 

“TCDD’de vagon yok, yabancılar taşıyor”

“Cream Projesi’nin en büyük hedeflerinden birisi de Ro-La’nın aksine intermodal taşımacılık usulünü geliştirmektir” diyerek sözlerine devam eden Sandalcı “İntermodal taşımada dorse çekici olmadan özel bir vagonda taşınır. Türkiye’de bu özel vagonlar yok. TCDD en azından bu vagonları üretebilir veya ithal edebilirdi. Bu yapılmadı. Avrupa’daki operatörlerde bu tür vagonlar çoktur. Dolayısıyla bu firmalar ellerinde ilgili ekipmanlar olduğu için piyasaya bir avantajla giriyorlar. TCDD’nin ne altyapısı ne de vagonu olduğu için intermodal taşımacılıkta işletici olamıyor. O zaman yabancılara muhtaç kalınıyor” diye konuştu.

2007 yılında Kapıkule’den, İpsala’dan ve Hamzabey’den 700 bin aracın Avrupa’ya çıkış yaptığını vurgulayan Sandalcı, “Cream Projesi’yle bu 700 bin aracın yalnızca yüzde 1’i  demiryoluna geçseydi haftada 2 tren karşılıklı gidip gelebilirdi. Bunu yapabilmek için de fiyat ve transit süreyi iyileştirmek gerekiyor. Ama bu yapılamadı. Maalesef Balnak da, Cream Projesi’nde hiçbir taşıma yapamadı. Yapamamasının temelinde az önceki nedenler yatıyor. Balnak’ın müşterileri fiyat konusunda son derece hassastır. En çok hizmet verdiğimiz sektör tekstil sektörü. Bu sektör transit süre açısından çok hassastır. Biz Cream Projesi’ni kullanmak için iyileştirme yapılmasını bekliyoruz” açıklamasını yaptı.

Geçtiğimiz haftalarda Rail Cargo’nun Cream Projesiyle  taşımalara başladığını hatırlatan Sandalcı, “Ama sıkıntılar hem trenin İstanbul’dan Avusturya’ya yüklenmesi hususunda hem de Avusturya’dan İstanbul’a yüklenmesi hususunda devam ediyor. Bana göre çok iyi niyetli bir girişim. Desteklenmesi gereken bir girişim. Eminim ki önümüzdeki yıllarda Türkiye’de, Cream Projesi adıyla olmasa da başka bir proje altında bu tür taşıma modu devreye girecektir” sözleriyle iyimserliğini korudu.

Kaynak: İlhan DUMAN - PERŞEMBE ROTASI