Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Gündem / İKLİM KONFERANSI HEDEFLERİ ULAŞTIRMADA TALEP YÖNETİMİNİ İÇEREN BİR DÖNEM AÇACAKTIR

İKLİM KONFERANSI HEDEFLERİ ULAŞTIRMADA TALEP YÖNETİMİNİ İÇEREN BİR DÖNEM AÇACAKTIR

İKLİM KONFERANSI HEDEFLERİ ULAŞTIRMADA TALEP YÖNETİMİNİ İÇEREN BİR DÖNEM AÇACAKTIR16.12.2009

Dünyanın küresel ısınmadan kurtarılması  için bunun son bir şans olduğu ikaz edilirken, tarihteki en önemli BM küresel iklim değişikliği konferansı 192 ülkeden diplomatın katılımıyla Kopenhag’da..

 

Sera gazı oluşumuna önemli katkısı olan ulaştırma sektörüne, salımın düşürülmesi yönünde ciddi baskılar yolda... Her ne kadar önemli bir mesafe alınmışsa da, AB’nin genel anlamda 2020’ye kadar mevcut gaz salınımı düşürülmesi hedeflerini tutturması açısında ilerlemenin yavaş olduğu düşünülmektedir. Şayet AB, Kopenhag’da ilave salınım düşürme konusunda taahhütlerde bulunursa, hükümetler, ulaştırmadaki talebin kısılması yönünde yeni arayışlara yönelmek zorunda kalacaktır.

 

Bundan önceki ve şu andaki mevcut AB politikaları, çevre üzerindeki olumsuz etkileri azaltmak bakımından önemli ölçüde araç teknolojisinin ve yakıt kalitesinin iyileştirilmesi yönünde oldu. Konferanstan önce Avrupa Komisyonu Avrupa Çevre Ajansı tarafından derlenen bir dosyada bu politikaların, ulaştırmadan kaynaklanan sera gazı salımının azaltılmasında başarısız kaldığı konusunda uyarıda bulunulurken, salımı azaltmak için alınan önlemelerin ulaştırmada artan hacimlerle fazlasıyla etkisiz kaldığı belirtilmektedir. Salınımı düşürmede başarılı olabilmek için; önlemlerin ve politik araçlarının ciddi bir şekilde ulaştırmadaki talebi ile hesaba katmasının gerektililiği dile getirilmektedir.

 

AB Komisyonu, ulaştırma sektöründen kaynaklanan salınımın üye devletler bazında, bio-yakıt kullanımı dahil, bağlayıcı hedeflere tabi olacağını daha önce açıkladı bile. Ancak konuyu bağlarken, mevcut hedeflere ulaşmadaki toplam talebin (yolcu ve yük) düşürülmesiyle ulaşılabileceğini belirtildi. Bu, fiyatlama veya diğer “ talep yönetimi araçları” ile sağlanabilir.

 

Hükümetler, talebin aşağı çekilmesi yönünde bir gereksinim duyarsa, bunun küresel ulaştırma sektörüne birçok etkisi olacaktır. Modern küresel ekonomi, düşük maliyetli uluslararası ulaştırma temeline oturarak, Batıya ucuz tüketim malları sağlarken, Doğudaki ekonomilere de görece refah sunmaktadır.

 

Şu an için, hükümetlerin piyasaya müdahale etme yönünde karar vermesi durumunda, küresel ekonomin nasıl bir gelişme göstereceği yönünde bir model oluşumuna ihtiyaç doğacaktır. Geçen yıl uluslararası ve ulusal taşımacılıkta sert bir talep düşüşü yaşanırken, şüphesiz bu, çevreciler bakımından salınımlarda oluşan düşüşten ötürü birçok yarar sağladı.

 

Talebin kısılması ve sunumun düzenlenmesinin, kaçınılmaz olarak ulaştırma sektörü ve genel anlamda küresel ekonomiye etkileri olacaktır. Bu aşamada bu bedelin ödenmesinin değip değmeyeceği konusunun, iklim değişikliğinin gerçekten olacağına inanıp inanmama gibi esas olarak öznel bir değerlendirme kapsamında karşılığı bulunmaktadır. Ancak, ulaştırma sektöründeki karlılık ve kazançlardaki artış bakımından etkilerinin tam olarak ileride görülüp anlaşılacağı konusu bir kenara, bunun sonuçlarının gerçekten etkili olacağı açıktır.

 

Kaynak:  Transport Intelligence