Avrupa Birliği'nin (AB) kimyasal madde düzenlemesi REACH'in Türk firmalarına faturası belli oldu. TEPAV'ın tamamladığı "REACH Tüzüğü'nün Türkiye Kimya Sanayiine Ekonomik Etkisinin Değerlendirilmesi Projesi"nin (ERCIT) sonuçlarına göre; tek bir kimyasalın AB'ye kaydı, firma büyüklüğü ile kayıt tarihine göre 22 bin ila 283 bin euro arasında değişecek. Maliyet yükü daha çok finansal ve yönetim gücü bulunan büyük ve yabancı sermayeli şirketleri etkilerken, az miktarda ihracat yapmaları nedeniyle sektörde ağırlıkta olan KOBİ'lerin büyük çoğunluğu daha uzun ve masrafsız bir kayıt takvimine sahip olacak.
Sektörde kayıt zorunluluğu bulunmayan "riskli kimyasal içermeyen eşya" ihracatının ağırlığı ise Türkiye'ye avantaj sunuyor. TEPAV Modelleme Direktörü Sibel Güven, sektörün yapısı nedeniyle REACH sürecini fırsata çevirmenin mümkün olduğunu belirtirken, örneğin ihracat yapmayan eşya üreticilerinin REACH nedeniyle düşük maliyetli yerli ürüne yönelmeleriyle Türk kimya sanayisinin gelişebileceğine işaret etti. Güven, hem KOBİ'lerin korunması hem de fısata çevirme potansiyeli
nedeniyle 2013 yılında REACH'i ulusal mevzuata aktarmayı planlayan Çevre Bakanlığı'na AB'den geçiş süresi alma çağrısı yaptı. TEPAV'ın projesinin sonuçları, bugün İstanbul'da sektör ile kamudan ilgililerin katılacağı kapanış toplantısıyla açıklanacak.
Maliyetler artacak
Proje sonuçlarını Referans'la paylaşan Güven'in verdiği bilgilere göre; 2010 yılında kaydı gerekli ürünlere sahip işletmelerin tek bir madde için kayıt masrafı büyük firmalarda 73-186 bin euro olacak. Bu rakam, orta ölçekli firmalar için 10-15 bin euro ve küçük firmalarda da 20-25 bin euro daha az olacak. Büyük firmaların sistemde maliyetlerin ve bilgilerin paylaşıldığı konsorsiyumlara katılması halinde ise fatura 283 bin euroya kadar çıkacak. 2013-2018 dönemi için ayrıntılı kayıt maliyetleri bulunmuyor. Ancak TEPAV, bu dönem KOBİ'lerin tek madde için 22-42 bin euro arasında ödeme yapmasını bekliyor. Sistemin kayıt zorunluluğu 2010'da 1.000 ton ve üzeri, 2011-2013 dönemi 100 ton ve üzeri, 2013-2018 dönemi de 1 ton ve üzeri miktarda ihracat yapanları kapsıyor. AB'de ise üreticiler kayda tabi bulunuyor.
Türkiye'nin AB'ye kimyasal ticaretinin hiçbir alt sektörde fazla vermediğini belirten Güven, ayrıca AB'den kimyasal girdi kullanımının yoğunluğuna da işaret etti. Güven, Türkiye için ortak ticarette olumsuz olan bu tablonun REACH'te çeşitli fırsatlar yaratabileceğini vurguladı. Örneğin Türkiye'de sektör firmalarının daha çok iç pazara dönük çalıştıklarını ve ihracat yapan KOBİ'lerin de tonajlarının düşük olduğunu söyleyen Güven, bu nedenle 2010'da kayıt yükümlülüğü bulunan firmaların tamamına yakınının büyük işletmelerden oluştuğunu kaydetti. Güven, ihracatçı KOBİ'lerin de büyük kısmının 2018 yılına kadar kayıt süreleri bulunduğunu belirtti.
Kaynak: Referans