Demiryolu yolcu taşımacılığı ile de Türkiye, sınır ticareti ve turizmde bir çekim alanı haline gelecektir. Ortadoğu'da 100 sene önce demiryolunun etkisiyle ayrışmalar yaşanmıştı. Yüzyıl sonra "demiryoluyla" aracılığıyla çevre ülkelerle oluşturulan iyi ilişkiler bu defa barışa, yakınlaşmaya ve birlikteliğe dönüşecektir.
İçinde bulunduğumuz dönemde Ortadoğu'da çok önemli siyasi gelişmeler yaşanıyor. Yüzyıl önce Ortadoğu bir Osmanlı bölgesiyken de çok önemli siyasi gelişmeler yaşanmıştı. Yüzyıl ara ile yaşanan bu siyasi gelişmelerin ortak paydasının "demiryolu" olduğunu görüyoruz.
İlginç olan, yüzyıl önce Ortadoğu'nun bölünmesine neden olan demiryolu, yüzyıl sonra Ortadoğu ülkelerinin ekonomik ve sosyal ilişkilerinin birleştirici unsuru olmasıdır.
Ortadoğu'da yüzyıl önceki ve yüzyıl sonra demiryolunun etkisiyle oluşan olayları ve gelişmeleri şöyle bir hatırlayalım:
1-Yıl 1909 ve Ortadoğu'nun genel durumu:
Devlet olma vasfını çok önceden tamamlamış Büyük Britanya, Fransa, İspanya, Portekiz gibi bazı ülkeler 15'nci yüzyıldan 20'nci yüzyılın başına kadar ticaret yolu olarak denizi kullanmışlar, denizyolu ile keşfettikleri yerleri sömürge haline getirmişler ve bu yerlerin zenginliklerini ülkelerine aktarmışlardı.
Demiryolunun icadı ve 1830'lu yıllardan sonra demiryolu ile ticari taşımacılığın başlamasıyla da sömürgelerinden ve diğer ülkelerden denizyolu ile ülkelerinin limanlarına getirdikleri zenginliği, demiryolu ile ülkelerinin içlerine yaymışlardı.
Almanya ancak 1871 yılında birliğini sağlayabilmiş ve devlet olma vasfını kazanmıştı.
Dolayısıyla sömürgecilik ve zenginlik bakımından İngiltere ve Fransa'nın çok gerisinde kalmıştı.
Almanya petrol, tarım ürünleri ve maden hammaddesine ulaşmak, dünya siyasetinde yer edinebilmek için "Şark'a Doğru/Drang nach Osten" stratejisine/projesine uygun olarak Osmanlı ile iyi ilişkiler kurma girişiminde bulundu. Osmanlı ile "Demiryolu İmtiyazı Anlaşmaları" yaparak Berlin-Basra demiryolu projesini harekete geçirdi.
Osmanlı da hac yolculuğunu ve askeri taşımalarını hızlı ve güvenli yapmak, ülkesinin önemli yerlerine gelişmeyi (tarım ve ticareti)götürebilmek için, Almanların Berlin-Basra projesine Şam-Medine arasını demiryolu ile bağlamak üzere kendi parası, işletmeciliği ve insan gücü ile "Hicaz Demiryolunu" hayata geçirdi. Böylelikle Osmanlı'nın Hicaz, Yemen ve Mısır'da gücü artacaktı.
Ancak İngilizler ve İngilizlerin etkisiyle de Araplar rahatsız oldu.
20'nci yüzyılın başında Avrupa'da "Osmanlı Devleti hasta adamdır yakında çökecektir ve Osmanlı paylaştırılacaktır. Bu paylaşmada daha çok hisse sahibi olan dünyayı kontrol edecektir" yaklaşımı vardı.
Almanya'nın Berlin-Bağdat demiryolu projesi ile Osmanlı'nın Hicaz Demiryolu Projesi Avrupa'da "Hasta Adamı" tedavi edici ve kuvvetlendirici unsur olarak değerlendirildi.
İngilizler ve Fransızlar bu projeleri kendilerinin geleceği için tehdit unsuru olarak algıladılar. Bu tehdit algısı İngiltere, Fransa ve Rusya'yı bir araya getirdi. Demiryolu ile güçlenecek Almanya'nın ve Osmanlı'nın önü kesilmek isteniyordu.
Bu arada Amerika Birleşik Devletleri'de (ABD) Chester Demiryolu Projesi ile devreye girdi. 4 bin 400 km demiryolu ile Samsun ve Trabzon limanlarını Sivas-Erzincan-Harput (Elazığ)-Diyarbakır-Van Gölü çevresi-Yumurtalık-Kerkük-Musul'a bağlayacaktı. Bu iş için para istemiyordu. İstediği demiryolunun her iki kenarında 20 km'lik genişlikteki petrol, maden ve tarım alanlarını işletmekti.
İşte tam da bu yıllarda 1'inci Dünya Savaşı çıktı. Çanakkale Savaşları yapıldı.
Bize göre bu savaşların çıkış nedeni demiryoluydu. Demiryolu ile güçlenecek Osmanlı'nın ve Almanya'nın önünün kesilmesi, Osmanlı'nın paylaşılması ve petrolün kontrolü isteniyordu.
Avrupa ve Ortadoğu'daki herkes (Tüm devletler) Osmanlı, Almanya ve Bulgaristan'a karşı savaştı. Osmanlı'nın demiryolu ile yeniden büyük bir güç haline gelmesinin önünü kestiler ve Osmanlı'yı paylaşarak istediklerini aldılar.
Kurtuluş Savaşı sonrası Osmanlı Devleti yerine Türkiye Cumhuriyeti kuruldu.
2- Yıl 2009 ve Ortadoğu'nun genel durumu:
Türkiye'nin çevre ülkeleri ile dostluk ilişkilerinin geliştirilmesinde "demiryolu" temel yapı taşı olarak kullanılıyor. Demiryolu odaklı ilişkiler ve gelişmeler şöyle:
- TCDD ve Suriye demiryolu yetkilileri 16-20 Şubat 2009 tarihinde Adana'da buluştu. Toplantıda Mersin-Halep hattında yolcu treni sefere konulması kararlaştırıldı.
- TCDD'nin dönem başkanlığını yürüttüğü UIC Güneydoğu Avrupa Demiryolları Grubu (SERG) toplantısı 17-20 Şubat 2009 tarihlerinde Ankara'da yapıldı. Toplantıya Türkiye, Romanya, Yunanistan, Makedonya, Bulgaristan, Bosna-Hersek ve Sırbistan demiryolu temsilcileri katıldı. Toplantıda bir konuşma yapan TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman, "Çağdaş bir demiryolu sistemini hedef alan Türkiye, bir yandan Avrupa, Uzakdoğu ve Ortadoğu ülkeleri arasında demiryolu koridoru oluşturulması öte yandan da bölge ülkelerindeki demiryolu sistemlerinin geliştirilmesi yönünde büyük bir çaba göstermektedir. Bu yönde önemli projeleri hayata geçirmekteyiz. Hedef demiryolu ulaşım sektöründe işbirliğini artırmaktır" dedi.
- Suriye ile Türkiye arasında biri Türkiye'de Nusaybin İstasyonu'nda diğeri Suriye'de Meydan Ekbez'de olan iki demiryolu sınır kapısına ilaveten üçüncü sınır kapısı olarak Türkiye'deki Çobanbey istasyonu demiryolu sınır kapısı açılması çalışmaları Mart 2009 tarihinde başlatıldı.
- Türkiye ile Suriye arasında imzalanan "Bölgesel Kalkınma ve İşbirliği Anlaşması" çerçevesinde Karkamış-Çobanbey (Kilis) arasındaki yol yenileme çalışmaları Nisan 2009 tarihinde bitirildi.
- Uluslararası Demiryolu Birliği'nin (UIC) 5'inci Bölgesel Kurul Toplantısı TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman'ın Başkanlığında ve Suriye Demiryollarının ev sahipliğinde 31 Mayıs 2009 tarihinde Halep'te yapıldı.
Toplantıya Türkiye, Suriye, İran, Irak, Ürdün/Akabe, Ürdün/Hicaz demiryolları ve UIC katıldı. Demiryollarının geliştirilmesi ile ilgili kararlar alındı. Ayrıca "Ortadoğu'da
Darboğazsız Demiryolu Ağına Doğru" konulu bir çalıştay da yapıldı.
- TCDD ile diğer CMO Yük Çalışma Grubu'nun üyelerinin katıldığı toplantı 16-17.Haziran 2009 tarihinde Ankara'da yapıldı. Toplantıda Türkiye, Suriye, Irak,
İran, Suriye-Hicaz, Ürdün-Hicaz ve Lübnan demiryolları temsilcileri katıldı. Toplantıda bölgesel demiryolunun durumu ve geleceği görüşüldü ve olumlu sonuçlar alındı.
- TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman 13 Temmuz 2009 tarihinde Almanya'nın da katılımıyla açılan "Hicaz ve Bağdat Demiryollarının 100'üncü Yılında Fotoğraf sergisinde yaptığı konuşmada "Yüzyıl önce Anadolu-Bağdat Demiryolunun tamamlanmasıyla kutsal topraklara yolculuk başta olmak üzere ticareti ve seyahati kolaylaştıran İstanbul-Şam-Amman-Medine arasında dostluk köprüsü kurulmuştu. Geçmiş yıllarda Hicaz demiryolu ile kurulan dostluk köprüsünün yeniden canlandırılması için günümüzde Türkiye-Suriye-Ürdün ve Suudi Arabistan arasında bu köprünün yenden kurulması ile ilgili projeler yürütülmektedir. Bu projelerin içinde Kapıkule-İstanbul Yüksek Hızlı Demiryolu Hattı, Marmaray, İstanbul-Konya Yüksek Hızlı Demiryolu Hattı, Konya-Adana-Sınır Rehabilitasyonu, Meydanekbez-Halep Hattının iyileştirilmesi, Halep-Şam Rehabilitasyonu, Şam-Deraa-Amman Yeni Hat Yapımı, Mekke-Medine Demiryolu Projesi bulunmaktadır. Tüm bu projeler bittiğinde Mekke ve Medine İstanbul'a dolayısıyla Avrupa'ya bağlanmış olacak" dedi.
- Kars-Tiflis-Bakü demiryolu temeli her üç ülkenin Cumhurbaşkanları tarafından 24 Temmuz 2009 tarihinde atıldı.
- Gaziantep ve civarını Suriye'ye bağlayacak ve Suriye ile Türkiye arasında üçüncü demiryolu kapısı olacak Çobanbey İstasyonu ile Gaziantep arasındaki Gaziantep-Karkamış-Çobanbey demiryolunun yenileme çalışmaları 7 Eylül 2009 tarihinde başladı.
- 16 Eylül 2009 tarihinden Başbakan Recep Tayip Erdoğan ve Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'ın katılımıyla gerçekleşen heyetler arası görüşmeler sonucunda "Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi Anlaşması" imzalandı. İki ülke arasında vize işlemleri kaldırıldı.
- 17-18 Eylül 2009 tarihlerinde İstanbul'da düzenlenen Türkiye-Irak Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi Birinci Bakanlar Toplantısında, 2007 yılından bu yana kapalı olan Türkiye-Irak demiryolu yük trafiği yeniden başlatıldı.
- TCDD ile RAİ (İran Demiryolları) 06-09.Ekim.2009 tarihleri arasında Türkiye'de yapılan toplantıda bilgisayar ortamında veri iletimi sağlanması amacıyla bir protokol imzalandı.
- 15 Ekim 2009 tarihinde Irak'ta gerçekleştirilen Türk-Irak Ortak Kabine Toplantısında ulaştırma, ticaret, bayındırlık, sağlık, çevre, enerji, tarım konularını kapsayan 48 mutabakat zabtına imza atıldı.
- TCDD ile RAI 18-23 Ekim 2009 tarihlerinde Ankara'da iki ülke demiryolları arasındaki konuların görüşüldüğü bir toplantı yaptı.
Demiryolu sektöründe alınan bu kararların etkisiyle çok yakın zamanda çevre ülkelerle oluşacak yakın işbirliği, Türkiye'nin tüm (hizmet ve üretim) sektörlerindeki gelişmeleri hızlandıracaktır. Demiryolu yolcu taşımacılığı ile de Türkiye, sınır ticareti ve turizmde bir çekim alanı haline gelecektir. Ortadoğu'da 100 sene önce demiryolunun etkisiyle ayrışmalar yaşanmıştı.
Yüzyıl sonra "demiryoluyla" aracılığıyla çevre ülkelerle oluşturulan iyi ilişkiler bu defa barışa, yakınlaşmaya ve birlikteliğe dönüşecektir.
Türkiye demiryolu sektörü olarak bu güzel geleceği oluşturmaya hazır olmalıyız.
Kaynak: Transport