Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Gündem / TÜRK UÇAKLARI HAVADA DÜNYA UÇAKLARI APRONDA

TÜRK UÇAKLARI HAVADA DÜNYA UÇAKLARI APRONDA

TÜRK UÇAKLARI HAVADA DÜNYA UÇAKLARI APRONDA11.11.2009

Tüm dünyada global ekonomik krizden dolayı birçok havayolu firması sapır sapır dökülürken ve sektörde iflaslar yaşanırken Türkiye'de ise sektör büyümeye devam ediyor. Özellikle havayolu yolcu taşımacılığında bu yılın 9 ayında iç hatta yüzde 12, dış hatta ise yüzde 3 oranında bir büyüme gerçekleşti.

Oysa Avrupa'da sektör yüzde 8 ila 10 arasında bir küçülme içinde ve uçaklarının önemli bir kısmı yerde. Global ekonomik kriz tüm sektörleri olduğu gibi ulaştırma sektörünü de olumsuz yönde etkiledi. Krizin sonlanıp sonlanmadığı ile ilgili; kimi ekonomist artık krizin dibinin göründüğünü ve çıkışa geçildiğini söylüyor, kimi ekonomist ise krizle ile ilgili daha yaşanacakların olduğunu belirtiyor. Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de birçok sektör krizden payına düşeni aldı. Büyümenin yerini küçülme aldı, kar marjları düştü, birçok alanda tasarrufa gidildi, harcamalar kısıldıâÂÂ
Ancak Türkiye'de öyle bir sektör var ki, krizde de dahi büyümeyi başardı. Son yıllarda sürekli büyüme gösteren bu sektör: Havacılık. Daha doğru bir tanımla söyleyecek olursak: Havayolu yolcu taşımacılığı. Çünkü hava kargo sektöründe bu tip bir büyüme görünmüyor.
Nasıl oldu da havayolu yolcu taşımacılığı krizden etkilenmedi? Tüm dünyada havacılık sektöründe küçülmeler yaşanırken nasıl oluyordu da Türk sivil havacılık sektörü büyümesini hala sürdürüyordu? Amerika'da ve Avrupa'da birçok havayolu firması iflas ettiğini duyuyorken, Türkiye'de sektöre yeni şirketler ekleniyordu. Peki tüm bunlar nasıl gerçekleşiyordu? Transport dergisi olarak Türkiye'de havacılığın bugünlere nasıl geldiğini ve krizden en az etkilenen sektör olma başarısını nasıl gösterdiğini araştırdık. Özellikle de Türk sivil havacılık sektörünün 2002 yılından bu yana gösterdiği atılımı nasıl yaptığını mercek altına aldık. Tüm bunlar için konunun en üst düzey muhatabı olan Sivil Havacılık Genel Müdürü (SHGM) Ali Arıduru ile görüşme yaptık ve merak ettiğimiz soruları kendisine yönelttik. Bütün bunların yanı sıra sektördeki gelişimi rakamlarla yansıtmaya çalıştık.
2002 RAKAMLARI
SHGM'nin '2002'den 2008'e Sivili Havacılık' adlı kitabında 2002 yılıyla ilgili sektörün durumu şu ifadeler ile anlatılıyor: "2002 yılında iç hat tarifeli seferleri sadece Türk Hava Yolları (THY) tarafından yapılıyordu. THY ile birlikte 13 tarifesiz havayolu firması vardı. Türk tescilli 150 büyük gövdeli hava aracı mevcuttu ve bunların koltuk kapasitesi 25 bin 114'tü. Türk havayolu taşımacılarının 2002 yılında yurtdışı taşıma payı yüzde 18 idi ve yurtdışında 78 noktaya uçuş gerçekleştiriliyordu. İç ve dış hatlarda toplam 896 bin 865 ton kargo taşımacılığı gerçekleştiriliyordu. Taşınan iç hat yolcu sayısı 8 milyon 729 bin, dış hat yolcusu ise 25 milyondu."
HAVAYOLU HALKIN YOLU
SHGM Genel Müdürü Ali Arıduru, havacılığın 2002 yılından bugüne gelinmesinde Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın 'Havayolu halkın yolu' ve 'Her Türk vatandaşı hayatında en az bir kez uçağa binecektir' sözlerinin çok önemli bir etkene sahip olduğunu söyledi. Ali Arıduru, ikinci önemli etkenin ise, özel sektörün iç hatta tarifeli uçabilmesinin sağlanması olduğunu ifade etti. Ayrıca özel havayollarının iç ve dış hatta önünü açarken toplam 17 lira tutan bir takım vergilerin alınmamaya başlandığını söyleyen Arıduru, özel sektörün de kar marjlarını biraz düşürerek kendisine yeni bir portföy oluşturmayı başardığını belirtti. Tüm bu etkenlerin sonucunda son 5 yılda Türk sivil havacılığında önemli bir başarıya imza atıldığını belirten Arıduru, bu dönemde THY'nin de önemli oranda bir büyüme gerçekleştirdiğine dikkat çekti.
İÇ HATTA YÜZDE 400'LÜK BÜYÜME
Bugün 300 civarında büyük gövdeli uçağa sahip olduğumuzu bunun 2002 yılında 150 kadar olduğunu söyleyen SHGM Genel Müdürü Arıduru, filoda yüzde 100'lük bir büyüme başarısı gösterdiklerini söyledi. İç hat yolcu sayısının 2002 yılında 8 milyon 729 bin olan iç hat yolcusunun 35 milyona çıktığını belirten Arıduru, iç hat yolcu taşımacılığında yüzde 400'lük bir büyüme kaydettiklerini vurguladı. 2002 sonunda 25 milyon olan dış hat yolcusunun 2008 sonunda 42 milyona yükseldiğini belirten Arıduru, toplamda 77 milyon yolcu sayısına ulaşarak yüzde 100'ün üzerinde bir büyüme gerçekleştirdiklerini söyledi. Hava trafiğinde ise iç hatta 137 binlerden, 347 inlere ulaştıklarını söyleyen Arıduru, "Toplamda ise 2008 sonunda 1 yılda 1 milyon 10 uçak trafiğine ulaştık. 2002 sonunda bu uçak trafiği 370 bin civarındaydı. Burada da yine yüzde 300'lük bir büyümeden söz edebiliriz" dedi.
66 ÖZEL JET
"Şimdi tüm dünyada bir kriz yaşadık. Dünyada birçok şirket battı ama bizde global ekonomik krizden dolayı hiçbir şirket batmadı. Kendi içimizde çok ciddi büyüme gerçekleştirdik. Bu yılın sonunda büyük gövdeli uçak sayısında 320 adeti yakalayacağımızı düşünüyoruz" diyen Arıduru, bugün Türkiye'deki iş jeti sayısının 66'ya yükseldiğini ve her ay jet girişlerinin yaşandığını söyledi. Krizle ilgili ise Arıduru şu yorumu yaptı: "Diğer kulvarları bilmiyorum, ama havacılıkta bir kriz var idiyse de, biz bunu çok ciddi manada avantaja dönüştürdük. Büyüyerek ve güçlenerek buradan çıktık" dedi. Bu yılın 9 ayında iç hatta yüzde 11-12, dış hatlarda da yüzde 2-3 oranında bir büyümenin gerçekleştirildiğini söyleyen Arıduru, Türkiye'de havacılığın büyümeye devam ettiğini ama Avrupa'da yüzde 8 ila 10 arasında bir küçülmenin yaşandığını ve uçakların önemli oranda yerde olduğunu belirtti.
ÇOKLU ANLAŞMALAR NELER GETİRECEK?
Yapılan uluslararası anlaşmalara ve bunun getireceği faydalara da değinen Arıduru konuyla ilgili şunları söyledi: "Bugüne kadar Türkiye kendi iç regülasyonlarıyla uğraşmış. Aslında onunla da tam uğraşılmamış. 2002 yılı sonuna kadar Türkiye'ye baktığımızda bizim çoklu anlaşma dediğimiz yani 4-5 ülke bir araya gelerek yapılmış hiçbir anlaşma yok. Tekli anlaşmalar var ama bunların sayısı da 67 civarında. Bugün biz bu anlaşma sayısını 105'e çıkardık. Çoklu anlaşmalar bizim için çok önemli. Karadeniz Ekonomik İşbirliği'nin kapsamında deniz taşımacılığı vardı, karayolu taşımacılığı vardı ama havacılık yoktu. Biz buraya havacılığı da dahil ettirdik. 1998'de Türkiye'nin liderliğini yaptığı D8 ülkeleri vardı. Endonezya, Malezya, Afganistan, Pakistan, Nijerya, Mısır, İran, Türkiye. D8'in içine de havacılık modu aldırıldı. 12 ülkenin içinde bulunduğu taşımacılıkla ilgili bir organizasyon olan TRACECA-Avrupa-Kafkasya- Asya Ulaşım Koridoru'nun içinde de havacılık yoktu, oraya da havacılık dahil edildi. Akdeniz ülkeleriyle bir çalışma yoktu. Akdeniz ülkeleriyle bir araya gelindi, anlaşma imzalandı. Ortadoğu ülkeleriyle de bir şey yoktu. Şu anda 5 ülke var ama o sayı sürekli artacak. Ortadoğu ülkeleriyle de bir anlaşma yapıldı. 48 Afrika ülkesini temsil eden Afrika Sivil Havacılık Örgütü (AFCAC) ile de geçen aylarda Türkiye sivil havacılığı olarak anlaşma imzaladık. Bunlar bir çırpıda olan şeyler değil. Amacımız Türkiye'yi bu coğrafyanın lideri ve otoritesi yapmak. 2006 başından bu yana Türkiye'yi bölgenin eğitim ve bakım merkezi yapmayı amaçlıyoruz. Komşu ülkelerin önemli bir bölümü uçak bakımlarını bizde yapıyor. Personel eğitimlerini de bizden almaya başladılar. İşte tüm bunlar bu anlaşmaların bir ürünü. Türkiye büyümeye devam ediyor. Bu büyümenin beraberinde yeni ihtiyaçlar getireceği muhakkak. İhtiyaçları çok iyi tespit etmemiz ve çok iyi planlama yapmamız lazım. Ve bu planlama çerçevesinde yatırımlarımızı gerçekleştirmemiz lazım."
BÖLGENİN OTORİTESİ OLMAK
"Gelecek 10 yılda Türkiye'deki sivil havacılık ile ilgili öngörünüz nedir?" şeklindeki sorumuza ise Arıduru şu cevabı verdi: "Tek cümle, Türk sivil havacılığı bölgesinin lider ve otoritesi olacaktır. Bunu kimse de engelleyemez." Denetimler konusuna da değinen Arıduru, 140'ı aşkın filonun bulunduğu 2002 yılında Türkiye'de hiç denetimin yapılmadığını belirterek, "1987'de SHGM kurulduğundan 2005'in sonuna kadar bütün denetimleri toplayın 20 ile çarpın 2009'un bugünü değildir. Denetimlerimiz sonucunda sektör dışarıda rahat ediyor. Türk uçaklarına müthiş bir saygınlık kazandırdık" dedi.

Kaynak: Transport