Gümrük kanunu ve
yönetmeliklere neler oluyor demekten başka bir şey, nerede ise
yapılmayacak ortamda yüzüyoruz. Evet asıl bu kararların alınmasında birinci
yetki nerede ise bürokratlarda. Üstelik malzemeleri alan ve aş haline getiren
onlar. Doğal olarak millet vekillerinin, müsteşarın ve bakanın önüne gelen bir
sürü önerilerin ne manaya geldiğini anlamalarını beklemek saf dillik olacaktır
ama, çalışma guruplarının önerilerine de kulaklarının kapalı olduğu
görülmektedir. Bunun canlı şahidiyim. Meclis Plan Bütçe Komisyonlarında
alınan kararlara yaptığımız itiraz ve yönlendirmelere hiç kulak vermediklerini
yaşadım. Kesin olarak yanlış olduğu veya kaosa sebebiyet vereceğini ispat
etmemize rağmen, en ufak bir iyileşmeyi elde etmiş değiliz. Gümrük Kanunu
değişikliklerinde atılan adımlar ne kadar yetersiz ve alınan aptestin ürkütülen
kurbağaya bile değmediği anlaşılmıştır. Dahası ise, kanuna aykırı olarak
yönetmeliklerde rahatlıkla uygulamaya sokulduğunu bir kez daha görüyoruz.
Yıllardır
kanunumuzun mihenk
taşları olan yetkilerin paylaşımı dahil, bir sürü maddeler yerinden
oynatılarak, her kesim ve kişiler şaşkınlık ve ürküntü içine çekilmişlerdir.
Tek tek yazmaya kalkarsam sayfaların dolmasına sebep olacağım. Çok kısa kısa
son haftaların gelişmelerini alt alta yazarsam sizler kararınızı
vereceksinizdir. Örnekler;
Gümrük Müşavirliği
sektöründe müşavir olunması için geçerli kriter sınavları geçerek hak etmektir.
Üstelik tek sınav şekli ile olunur. Başkaca bir ayırımı yoktur. Bir tek burada
ayırım teşkilattan ayrılanlara tanınan anayasaya ve eşitlik ilkesine aykırı
olarak sınavsız müşavir olmalarıdır. Son aylarda alınan kararlarda bu sektör,
sadece genelge ile parçalanmıştır. Şöyle ki:
Gümrük müşaviri. . .
Yetkilenmiş Gümrük Müşavir. . . Daha da ileri gidilerek müsteşarlık
uygulamalarla ilgili olarak uygun gördüğü müşavirleri görevlendirir diye
tutuşturulmuş
bir dip notla,
kral olmuştur. Boyuna ve şirinliğine veya eski olmasına, belki sadece
teşkilattan ayrılmasına bakarak, kıstaslar belirleyerek, tam bir yamalı
bohça olmasına sebebiyet verebilecektir. Şimdiden tam karmaşa başlamıştır.
Özellikle Yetkilenmiş Gümrük Müşavirleri -Ambar Memurluğu ile taktis edilerek
bir sürü yanlışlar, hatalar ve cezalarla boğuşturulmaktadırlar. İnanın hepsini
saçları dimdik. Hiç bir özel kurstan geçmemişler, ders görmemişler ve sınava
tabi tutulmamışlar. Sadece zembille oraya oturtulmuşlardır. Ambarın nasıl
sayıldığını bile öğrenmemişlerdir. Ayırmak gerekli, eğer gümrük teşkilatında bu
projenin içinde ise veya ilgili ambar denetleme bölümünde görev almışsa,
yağmacı Hasan'ın böreğini eline geçirmiştir. Gerisi saçları tarumar halde
dolaşmaktadır. Burada bir de Gümrük müşavir Yardımcılarının durumu söz
konusudur. Aynı yeterliliğe sahip hatta 1615 ten gelenler tam tecrübe ile
donanmış olmalarına rağmen, ayrımcılık yaparak Lise - Üniversite zorlaması
getirmişlerdir ve mahkemelik olunmuştur. Sürü ile davaya bir yenisi
eklenmiştir.
İkinci olarak özet
beyan veya antrepo beyanı ile eşyaların özel antrepolara alınması meselesi
vardır ki, tam bir ben yaptım oldu edebiyatı. Siz teşkilat olarak yatırımcıdan
medet ummuş ve hatta yalvarır gibi antrepo açın diye kararlar almışsınız,
insanların parasını, emeğini, vaktini ve hayatını buraya bağlamışsınız. Eeee
şimdi ne oldu da özet beyanla mal almayı kısıtladınız. Dün teşvik ettiğinin ve
zorunlu kaldığının hangi mesele halloldu acaba? Özellikle İstanbul'un trafiğimi
rahatladı, devletin antrepo sayısımı arttı veya çıkarılan kararlarla eşyaların
sayısında mı azalmalar oldu ne dersiniz????? Kocaman . . . . HAYIR DEĞİŞEN BİR
ŞEY YOK. . . . . . . . . . . . . . Buna tek kelime ile gavur eziyeti çektirmek
denir veya başka meseleler söz konusu olabilir. Mesela rant gibi, yeni
arazilerin el değiştirmesi gibi veya yetkili kral olmak gibi. vs. vs. . . .
Başka ne oldu.
Kanunda değişiklik maddelerinden biri şirket statüleri ile ilgili. Kanun lastik
gibi yazılmış ama, meclis plan bütce komisyonunda maddenin gerekçeli kararı çok
açık. Diyor ki:" Kanuni bir tüzel kişilir oluşturulurken, bir gümrük
müşaviri ile bir veya birden fazla gümrük müşaviri ortak olmalarına olanak
sağlamak için. ". . . . tesbitini
yapmıştır. Peki
uygulamaya koyacak olan Gümrük Yönetmeliği maddesi nasıl çıktı dersiniz??? Tam
bir komedi ve hukuksuzluk. " Gümrük müşavir yardımcıları kurulu tüzel
kişiliğe, (yani şirketlere) SONRADAN ORTAK OLABİLİRLER. . . . Bunun türkçesi şu
anda ki gibi iki gümrük müşaviri ile ancak kurulu şirkete ortak olabilirler
demektir. Alın size hukuk ihlali. Kanuna aykırı iş yapmak ve yetkili
olduğunu var saymak. Buna da dava açılıyor. Daha o kadar çok ki. İlgilenenlerin
kafasını şişirmemek için daha sonra yazacağım. Bu ülkede neler oluyor Allah
aşkına. Düdüğü eline geçiren kendini borozancı başı sanıyor. Ve astığım astık
ettiğim ettik, ben yaptım oldu havalarındalar.
Bu millete, emekçiye, ailesini namuslu geçindirene,
yatırımcıya ve dahası her kese yazık ediliyor. İnanın bu durumu görmek bile bir
yıkım ve baş ağrısı yaratıyor. Yazıklar olsun bize ve yönettiğini zannedip
yıkıp geçenlere.
Kaynak: Osan Başta/Lojiport