Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Gümrük / UZLAŞILAN DÖNEMDE İLGİLİ VERGİ İNCELEMESİ YAPILABİLİR Mİ?

UZLAŞILAN DÖNEMDE İLGİLİ VERGİ İNCELEMESİ YAPILABİLİR Mİ?

UZLAŞILAN DÖNEMDE İLGİLİ VERGİ İNCELEMESİ YAPILABİLİR Mİ?03.11.2009

Vergi Usul Yasası'nın 11'inci maddesi hükmü gereği olarak "Maliye Bakanlığı, vergi incelemesine dayanılarak tarh edilecek vergilerle kesilecek cezalarda tarhiyat öncesi uzlaşma yapılmasına izin" verebilmektedir. Ancak Vergi Usul Yasası'nın 359'uncu maddesine konu olan "kaçakçılık suçu"nu oluşturan fiillerle vergi ziyaına sebebiyet verilmesi halinde tarh edilecek vergi ve kesilecek ceza ile bu fiillere iştirak edenlere kesilecek ceza ile ilgili uzlaşma yapılması mümkün değildir.

Tarhiyattan önce uzlaşmaya varılması halinde tutanakla tespit edilen bu husus hakkında dava açılamaz ve hiçbir mercie şikâyette bulunulamaz. Uzlaşılan vergi miktarı üzerinden Vergi Usul Yasası'nın 112'nci maddesine göre ayrıca gecikme faizi uygulanır.

Tarhiyat öncesi uzlaşmanın temin edilememiş veya uzlaşma müzakeresinde uzlaşmaya varılamamış olması halinde mükellefler veya ceza muhatabı olanlar verginin tarhından ve cezanın kesilmesinden sonra uzlaşma isteminde bulunamazlar.

Tarhiyat öncesi uzlaşmanın en önemli özelliği söz konusu uzlaşmanın vaki olması, yani gerçekleşmesi halinde tarh edilmesi öngörülen vergi ile kesilmesi öngörülen cezanın kesinleşmiş olmasıdır. Bu hüküm hem vergi idaresi hem de mükellef açısından geçerli sayılmaktadır. Buna karşılık uzlaşmanın geçerlilik şartlarının gerçekleşmemiş olması halinde uzlaşma da geçersiz olmaktadır. Örneğin uzlaşma kapsamına girmeyen bir tarhiyat ve cezanın uzlaşma konusu edilmesi ve uzlaşmanın vaki olması halinde uzlaşmanın kesinliğinden bahsedilemez.

Uzlaşmaya katılan temsilcinin yetkisiz olması halinde de durum sonradan belirlenmiş olsa bile uzlaşma geçersiz sayılmaktadır. Böyle bir durumda mükellefin dava hakkının düşmemesi açısından uzlaşma komisyonunun tekrar toplanarak mükellefle birlikte uzlaşma tutanağını iptal etmesi, uzlaşmanın vaki olmadığına yönelik tutanak düzenlemesi gerekmektedir.

"Ancak yetkisiz temsilci ile yapılan uzlaşmanın da Borçlar Hukuku'nda olduğu gibi yetkisiz temsilcinin yaptığı işlemlerin, mükellef tarafından kabul edilmesi halinde geçerli olacağını kabul etmek gerekir. Bir başka ifade ile uzlaşma tutanağını imzalayan kişinin yetkisiz olması halinde asıl mükellef tutanaktaki vergi ve cezaları kabul ederse uzlaşmanın baştan itibaren geçerli olacağını kabul etmek gerekir. Bununla birlikte yetkisiz temsilcinin imzaladığı tutanağın geçerli olduğu konusunda asıl mükellefin yazılı ikrarda bulunması gerekir." (Özyer, M. Ali. "Vergi Usul Kanunu Uygulaması HUD Yayınları, Mart 2008, Sf: 1019).

Yasal düzenleme gereği tarhiyat öncesi uzlaşmanın sağlanması halinde mükellefler inceleme raporu ile tarhı öngörülen vergi ve kesilmesi istenen cezaları kabullenmiş sayıldığından, bu konuda dava açamazlar. Buna karşın kısmi uzlaşma yapılmış olması halinde uzlaşılan kısma ilişkin ihbarnamenin beklenmesi gerekmektedir.

Gerçekte "Vergi Usul Yasası'nın ek 11'inci maddesinin ikinci fıkrası ile tarhiyat öncesi uzlaşmaya varılması halinde tutanakla tespit edilen husus hakkında dava açılamayacağı ve hiçbir mercie şikâyette bulunulamayacağı hükme bağlanmış olmakla birlikte, bu hükümle kastedilen amaç, uzlaşılan dönemler için farklı maddi hukuki olaylar nedeniyle yeni inceleme yapmak suretiyle vergilendirme yapılamayacağı hususu olmayıp, üzerinde uzlaşılan vergi ve cezalar için mükelleflerin dava açamayacakları, aynı zamanda üzerinde uzlaşma sağlanan aynı maddi hukuki olay nedeni ile idarenin mükerrer vergilendirme yoluna gidemeyeceği hususudur." (Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu'nun E. No: 2007/57, Karar No: 2007/275 sayılı karar gerekçesi).

Oysa farklı maddi hukuki olaylar nedeniyle farklı tarihlerde yapılan vergi incelemeleri sonucu olarak bulunan matrah farkları ile ilgili olarak cezalı tarhiyat yapmak mümkündür. Bir başka anlatımla mükelleflerin önceki tarihlerde yapılan vergi incelemelerinde tarhiyat öncesi uzlaşmaya göre önerilen vergi ve cezaları ödemesi, aynı dönemler için farklı maddi hukuki olaylar nedeniyle yeni bir incelemeye tabi tutulmamalarını gerektirmemektedir. Bir başka anlatımla mükellefler aynı dönem için yapılan bir vergi incelemesinde tarhiyat öncesi uzlaşma yapabilir. Ancak bu durum söz konusu dönem için mükellefin farklı maddi hukuki olaylar nedeniyle incelenemeyeceği anlamına gelmemektedir.

Dolayısıyla "Üzerinde uzlaşılan vergi ve cezaların ait olduğu döneme ilişkin olarak başka bir maddi olay ve hukuki sebebe dayalı olarak yeniden vergi incelemesi ve tarhiyat" yapılabilmektedir. (Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu E. No: 2007/57, K.No: 2007/275).

Tarhiyat öncesi uzlaşma yolu ile kesinleşen vergilerde verginin normal vade tarihinden uzlaşma tutanağının imzalandığı tarihe kadar geçen süre için ayrıca gecikme faizi hesaplanmakta olup, mükelleflerin uzlaşılan miktar üzerinden ayrıca bu faizi de ödemesi gerekmektedir.

Uygulamada tarhiyat öncesi uzlaşmalarda, söz konusu uzlaşmanın hangi anlama geldiği konusu mükelleflere tam olarak açıklanmadığı için, bu durum zaman zaman sorun yaratmakta ve gereksiz olarak uyuşmazlık konusu haline dönüşmektedir.

Kaynak: Referans

Gayrettepe Mahallesi, Barbaros Bulvarı Dr. Orhan Birman İş Merkezi No:149/6 Beşiktaş 34349 İstanbul
+90 212 663 08 85 | +90 530 960 84 24
+90 212 663 62 72
utikad@utikad.org.tr