İnsan sağlığını direkt
etkileyen tehlikeli madde, sebze & meyve ve bozulabilir
gıda gibi özellik gösteren yükler için özel lojistik kuralları ve uygulamaları gerekmektedir.
Bu
tür yükler için kullanılacak taşıma araçları, taşıma kapları ve geçici veya
uzun süreli depolama yerleri için normal yüklerden farklı teknik özelliklere ve
detaylara sahip olmalıdır. Yine bu tür yüklerin lojistik faaliyetlerini yapacak
ve yönetecek kişilerin de farklı teknik bilgi ve yetkinliklere sahip olması
gerekir.
Tehlikeli
maddelerin deniz yolu, havayolu ve demiryolu ile taşınmasını düzenleyen ve
uluslar arası nitelikte olup Türkiye’nin taraf olduğu ve uygulamaya koyduğu
yasal düzenlemeler vardır (Ör; Uluslar arası Demiryolu Taşımalarına İlişkin
Sözleşme (COTIF ve eki RID) kapsamında Tehlikeli Eşyaların Demiryoluyla Uluslar
arası Taşınmasına İlişkin Yönetmelik ve Tehlikeli Maddelerin Demiryollarında
Yükletilmesine Boşaltılmasına Aktarılmasına ve Etiketlenmesine İlişkin 505
Numaralı Genel Emirler, Varşova Sözleşmesi ve IATA
kapsamında Sivil Havacılık Kanunu ve Tehlikeli Maddelerin Havayolu ile Taşınması
Talimatı ve IMDG – Code
kapsamında (Eski adı IMCO Code) Tehlikeli Eşyanın Ticaret Gemileriyle Taşınması
Hakkında Tüzük).
Tehlikeli
maddelerin karayolu ile taşınmasına yönelik eksik kalan kısım ise 2005 yılında
kabul edilen ADR Konvansiyonu (Accord European Relatif Au Transport Internation
Aux Des Merchandises Dangereuses Par Route) ile tamamlandı. 2010’da yürürlüğe
girmesi beklenen (umut edilen) Tehlikeli Maddelerin Karayolu ile Taşınması
Hakkında Yönetmelik 15.05.2008’de Resmi Gazete’de yayınlandı.
Diğer
bir özellik arz eden taze sebze ve meyveler için 2009 yılının Ağustos ayında
meclise sunulan “Sebze ve Meyve Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun
Tasarısı” kısmen bu malların (kanun tasarındaki ifade) lojistiğinin (tedarik,
taşıma, depolama, dağıtım) düzenlenmesi amaçlanmakta olup genel gerekçesinde de
“Türkiye’de 2008 yılında 27,2 Milyon ton sebze ve 15,6 milyon ton meyve
üretiminin gerçekleştiği, bu ürünlerin % 5’inin ihraç edildiği ve geri kalan
miktarın ise % 25’inin tüketim merkezlerine ulaşamadan zayi olduğu”
belirtilmektedir.
Malların
dalından toplanarak son tüketiciye sunulması aşamasında taşınması, depolanması,
depolarda paketleme, ambalajlama vb. gibi çeşitli işlemlere tabi tutulması
birer lojistik faaliyettir. Bu tasarının mecliste yasallaşması ile kanun ve
sonrasında çıkarılacak yönetmelikler, taze sebzeler ve meyvelerin gıda
güvenliği ve insan sağlığına yönelik gerekli lojistik faaliyetler için uyulması
gereken kurallar, uygulamalar ve yaptırımları gündeme gelecektir.
Tehlikeli
maddeler ve meyve ve sebzelerde olduğu kadar et, süt ve bunların türevleri olan
bozulabilir gıda malzemelerinin de güvenli ve sağlıklı şekilde lojistiğinin
yapılması için benzer yasal düzenlemelere ihtiyaç vardır.
UNECE
(The United Nations Economic Commission for Europe – Transport) tarafından
hazırlanan “Bozulabilir Gıda Maddelerinin Uluslararası Taşımacılığı ve
Taşımalarında Özel Araçların Kullanımı Antlaşması - The Agreement on the
International Carriage of Perishable Foodstuff and on the Special Equipment to
be used for such Carriage” 01.09.1970 tarihinde Cenevre’de imzalanmış ve
21.11.1976’da yürürlüğe girmiştir.
Kısaca
ATP (Fransızcası’nın baş harfleri) olarak da bilinen bu anlaşma,
bozulabilir gıdaların taşınması ve taşıma araçları için gerekli koşulları
ve özellikleri tanımlamaktadır.
Günümüzde
ATP Antlaşmasını 41 ülke kabul etmiş ve yürürlüğe koymuştur. Türkiye, ATP’ye taraf değildir. 9.
Kalkınma Planı (2007-2013) Karayolu Ulaşımı Raporu, Türkiye’nin bu anlaşmaya
taraf olması gerektiğini vurgulamaktadır. Bu, bozulabilir gıda ürünlerinin
belirli standartlar ile taşınarak tüketiciye sağlıklı olarak ulaştırılması ve
ayrıca AB’ye uyum bakımından büyük önem taşımaktadır.
Öneriler ;
- Özellik arz eden yüklerin çeşitli taşıma türleri
için kullanılan münferit kurallarının, multimodal ve intermodal
taşımacılığın dinamiklerine ve prensiplerine uyumlu hale getirilmesi için
uluslar arası düzeyde yasal düzenlemeler gereklidir.
- Ulaştırma Bakanlığı’nın başkanlığı ve
koordinasyonunda, uluslar arası kabul gören lojistik tanımına uygun, bütün
özellikli yüklerin lojistiğini kapsayacak (depolama standartları dahil)
yasal düzenleme gereklidir.
- Uluslar arası yasal düzenlemelere taraf olmak ve
kanunlar, yönetmelikler vb. yürürlüğe koymak kadar bunların gerektirdiği
gerekli kontrolleri sağlayacak alt yapılar kurulmalıdır.
Özellikli
yüklerin lojistiği de özeldir ve bunlar için hizmet veren lojistik
firmalarının, bu firmalarının alt yapılarının ve çalışanlarının da özel olması
gerekmektedir.İnsan sağlığını
olumsuz etkileyecek durumlara karşı yaptırımların mümkün olan en kısa sürede
devreye alınması zorunludur.
Yakıt tasarrufu için aracın
soğutucusunun kapatılmasını engelleyen ve dalındaki kadar taze meyve ve sebzeyi
çocuklarımıza yedirtebilmeyi sağlayacak düzenlemeler ve çalışmalar
yapılmalıdır.
Kaynak: Oruç KAYA - Lojiport