Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Gündem / GÜMRÜK BİRLİĞİNDEN ÇIKAR MIYIZ?

GÜMRÜK BİRLİĞİNDEN ÇIKAR MIYIZ?

GÜMRÜK BİRLİĞİNDEN ÇIKAR MIYIZ?20.10.2009

Uzun yıllardır satış ve pazarlama konusunda konuşulanları hep izlerim, hiç TEMSA CEO'su Mehmet Buldurgan kadar güzel bir "pazarlama" yapanı görmemiştim: Mehmet bey düzenledikleri basın toplantısında bakın ne demiş: "Paris Eyfel kulesine çıkıp da TEMSA markalı araç görmedim diyemezsiniz. Diyen varsa kuleye çıkış parasını ben vereceğim!"

Verilecek para öyle ağım şahım bir para değil elbette. Eyfel kulesine çıkmak ya 10 eurodur ya da 20 euro. Ama Mehmet beyin bu kadar iddialı ve markasından bu kadar emin konuşması çok hoşuma gitti. Keşke hepimiz dışsatım pazarlarında bu kadar iddialı olabilsek değil mi ?

***

Ne mutlu ki TEMSA Fransa'ya 2.500-3.000 otobüs satmış ve "Avrupalı" olmuş. Peki ya biz? Yani biz Türkler?

Biz ne zaman Avrupalı (Avrupa Birliği üyesi) olacağız ?

Sanırım artık AB Türkiye'nin gündeminde iyice düştü… Baksanıza geçen hafta Avrupa komisyonunun Türkiye İlerleme Raporu açıklandı. Eskiden olsa birkaç gün önceden raporun ayrıntıları basına "sızardı"(!) Rapor açıklandıktan sonra da hem yazılı basında hem de televizyonlarda konu günlerce tartışılırdı.

Şimdi eh belki bir gün gazetelere haber olmuştur. Sonra rapor falan kalmadı gündemde. Hem de Türkiye'nin gündemi o kadar da yoğun değilken! Attırıktan bir TV dizisinde senaryolaştırılan bir Filistinli çocuğun ölümü bile İlerleme Raporu'ndan çok gündemi kapladı…

Haberiniz var mı bilmiyorum; ama Avrupa Komisyonu'nun Genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn geçen hafta Türkiye'de idi. Benim haberim de taktığı Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray renklerini taşıyan kravatlar sayesinde oldu. Kravat renklerine atıf yapan Komisyon üyesi, kendisinin "gerçek Türkiye dostu" olduğunu söylemiş...

Olli Rehn ile görüşmelerde bulunan Devlet Bakanı ve Baş müzakereci Egemen Bağış de sorulan bir soru üzerine, "Türkiye'nin AB üyeliği 20-30 yıl almaz; daha kısa sürede tamamlanır" demiş!

Komik mi, traji komik mi anlamak olası değil... 1959 yılında başvuru yapmışız; tam üyelik başvurusunun üzerinden de nerede ise 25 yıl geçmiş, hala tam üyelik için yirmi yıldanfalan söz ediliyor.

Ah eğer Adalet ve Kalkınma Partisinin şu "AB üzerinden Türk Silahlı Kuvvetlerini dövme" arzusu olmasa idi, bakın bakalım o zaman neler olurdu... Bizim aslında demokrat olmayan muhafazakar AKP'miz, "AB standartlarına uyarken TSK'yı da iğdiş ederiz (etkisizleştiririz)" diye düşündüğü için hep AB sevdalısı olmuştur.

Olli Rehn de bu beklentiyi boşa çıkarmamış. Türkiye'deki demeçlerinden birinde "Türkiye'nin istikrara kavuşması için Ergenekon davası çok önemli" demiş.

Ama bu sevda böyle sonsuza kadar sürmez. Anlaşılıyor ki biz Avrupalıları AB'ye üye olmaya politik olarak ikna edemeyeceğiz. Daha ilerisi yok işte, adamlar bizi istemiyorlar. Sanırım hiçbir zaman da aralarına almayacaklar.

Eğer bir gün çıkarları bunu gerektirmezse!

O çıkar da mutlaka ekonomik çıkar olacaktır. Yani Türkiye kuzu kuzu AB ile gümrük birliği içinde kaldığı sürece Avrupalılar bizi tam üye yapmayacaklardır. Hiç kimse boşa rüya görmesin ve boşuna da yorulmasın... Avrupalı istediğini almış; artık Türkiye'den (şu anda) alacağı bir şey kalmamış.

Eğer bir gün biz şartlar ve "kardeşim ben artık bu işte yokum. Ya beni tam üye yaparsın ya da ben gümrük birliğinden çıkıyorum" demezsek Avrupalılar bizi daha çok oyalarlar.

Dış politikada başarılı olmakla övünen AKP Hükümeti hadi bakalım bu işi de çözsün de görelim! 

Kaynak: Referans