Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Ekonomi / İş Dünyası / TÜRKİYE İÇİN IMF ŞART DEĞİL

TÜRKİYE İÇİN IMF ŞART DEĞİL

TÜRKİYE İÇİN IMF ŞART DEĞİL06.10.2009

Küresel krizi bilen adam olarak tanınan Prof. Nouriel Roubini, IMF ile anlaşmanın Türkiye için şart olmadığının altını çizdi ve küresel ekonomi için yeni bir büyüme şekli gösterdi; 'istihdamsız iyileşme süreci'.

 

IMF ve Dünya Bankası toplantılarının gerçekleştiği İstanbul'da seminerden seminere koşarak küresel kriz sonrası ekonominin yeniden şekillenmesine katkıda bulunmaya çalışan ünlü kahin ekonomist ABD'li Prof. Nouriel Roubini, son dönemde iyice tartışılır hale gelen olası Türkiye- IMF anlaşmasının "zorunlu" olmadığını söyledi. İş Yatırım'ın davetlisi olarak Türkiye'de bulunan ve dün sınırlı sayıda gazeteci ile bir araya gelen Roubini ayrıca Türkiye'de iyileşme sürecinin Euro Bölgesi ile uyum içinde olacağını, tüm dünyada "istihdamsız bir iyileşme süreci"nin gündeme geleceğini, iş saatlerinin azalacağını ve maaşların düşeceğini belirtti.

Türkiye'nin finansman ihtiyacını kendi kendine karşılayabileceğini belirten kâhin ekonomist, IMF anlaşmasının sadece "kredibilite sağlama" anlamında Türkiye'ye faydası olacağını vurguladı. Önceki IMF anlaşmasının da benzer bir etki sağladığını söyleyen Roubini "Geçmişte olanlarla ilgili tüm suçu IMF'ye atamazsınız, politika yapıcıların da bunda payı vardır" diyen Roubini, "Finansman konusunda Türkiye'nin yeni bir IMF programına aslında ihtiyacı yok. Döviz rezervlerine baktığımızda Türkiye finansman ihtiyacını buradan da sağlayabilecek durumda. Ancak IMF ile yapılacak bir anlaşma yabancı yatırımcıyı çekmek açısından faydalı olabilir. Dahası IMF anlaşması büyük bir kredibilite şemsiyesi etkisi yaratır" dedi. IMF ile daha önce gerçekleştirilen anlaşmanın da zamanında yatırımcıya güven vermede etkili olduğunu söyleyen Roubini'ye göre daha fazla yapısal reform da gerekli.

 

Türkiye, Euro Bölgesi'ne bağlı

Türk ekonomisinin iyileşme sürecinin kendi kontrolünde olmayan gelişmelere de bağlı olacağını vurgulayan Roubini'ye göre özellikle Euro Bölgesi'nin gelişimi Türkiye'nin iyileşme sürecinde kilit rol oynayacak. Euro Bölgesi ne kadar hızlı büyürse Türk ekonomisi de o kadar hızlı büyüyecek.

Öte yandan Türkiye'nin, kredi derecelendirme kuruluşları tarafından iflasını açıklayan İzlanda'dan bile düşük notlandırılmasıyla kredi derecelendirme kuruluşlarına olan güven tartışılmaya başlamıştı. Kredi derecelendirme geleneğinin değişmeye başladığını söyleyen Roubini, "Geleneksel olarak gelişmiş ekonomiler her zaman daha yüksek notluydu. Ancak bu son krizle beraber gelişmekte olan piyasalar finansal aşırılıklar ve bütçe açıkları ile baş etmeyi çok daha iyi öğrendi. Şimdi gelişmiş piyasalarda tam tersine ülke riskleri artmaya başlıyor çünkü bütçe açıkları büyüyor, kamu borçları katlanıyor. Finansal kurumlar da bu ülkelerde oldukça zayıf. Bu nedenle ülke riskleri gelişmekte olan piyasaların lehine değişmeye başladı. Artık bazı gelişmekte olan ekonomilerin kötü bir profil çizen kimi gelişmiş piyasalardan daha yüksek notları var" diye konuştu.

 

"İstihdamsız iyileşme" süreci yolda

Özellikle küresel emek piyasaları üzerinde duran Roubini, küresel ekonominin büyüme süreci ile ilgili yeni bir kavram daha ortaya attı: "istihdamsız bir iyileşme". Küresel ekonomide bir "istihdamsız iyileşme süreci"nin başladığını ve istihdam piyasalarının önümüzdeki dönemde finansal piyasalar üzerinde geniş etkiler yaratacağını söyleyen Roubini "İşsizlik minimize edilmediği sürece iş kayıpları harcamalarda düşüşe, bu da büyümede yavaşlamaya neden olacak. Bütçe açıkları daha da büyüyecek, daha büyük korumacı adımlar atılmak zorunda kalacak, emlak resesyonu daha da uzun sürecek" diye konuştu. ABD'de bu krizle yaşanan iş kaybının önceki krizlerden daha fazla olduğuna dikkat çeken Roubini," Son resesyonda 5 milyon kişi işini kaybetmişti. Şimdi ise 7 milyon ABD'li işsiz kaldı. Bu yüzden bu süreç işsiz bir iyileşme süreci olacak. Bir çok OECD ülkesinde de işsizlik oranı yüzde 10'a kadar yükselecek. Bu, iyileşme süreci üzerinde olumsuz etki yaratacak. İş saatleri azalacak, maaşlar düşecek. Önümüzdeki dönemde bu yüzden emek piyasaları iyileşme sürecinde çok önemli bir rol oynayacak" dedi. Bu süreçle başa çıkmak için Roubini'nin önerisi ise vergi indirimleri, harcamaların artırılması, işsizlere işsizlik maaşı verilmesi yönünde.

 

 

ALFABEDE HARF YARATTI: UZUN U

Lehman Brothers'ın çöktüğü dönemlerde küresel ekonomideki iyileşme sürecini "W" yani iki çöküşün görüleceği bir model olarak açıklayan Roubini, hükümetlerin kullandıkları politika silahları sayesinde beklentisini "Uzun bir U" olarak değiştirdi ancak önceki teorisini de tamamen çöpe atmadı. Roubini, küresel iyileşmenin başladığını ancak büyümenin tam anlamıyla "anemik" yanı "oldukça cansız" olacağını, gelişmekte olan piyasaları ise büyüme hızı konusunda daha güçlü gördüğünü söyledi. "Ancak bu ülkeler de kendi aralarında ayrışacak" diyen Roubini, buna karşılık düşük bir ihtimal verse de "çifte dip" riskinin halen var olduğunu, bunun gerçekleşmesi halinde ise Türkiye de dahil gelişmekte olan piyasalar için zor bir dönem başlayabileceğini vurguladı. "W" yani çifte dipli bir resesyon için yüzde 25 olasılık tanıyan Roubini, uzun bir "U" tipi iyileşme ihtimalinin ise yüzde 50 ile 60 arasında olduğunu söyledi. Roubini, "Küresel adımlar sayesinde depresyona sürüklenmekten kurtulduk" dedi.

 

 

KRİZ ROUBİNİ'Yİ YORDU

Son iki yıldır ağzından çıkan her sözcükle dünya piyasalarında büyük yankılar yaratan Roubini, İstanbul'da hafta sonunda "jet hızı"yla çalıştı. Gazetecilerle toplantısının bitmesinin ardından neredeyse 10 dakika içinde Uluslararası Finans Enstitüsü'nün (IIF) düzenlediği bir seminerde boy gösterdi. Yorgunluğu gözlerinden okunan ünlü ekonomist gazetecilerin birebir görüşme taleplerini ise "Aynı şeyi on kere söylemek istemiyorum" diyerek reddetti. IIF semineri sonrası sahnede kendisiyle görüşmek isteyen gazetecileri de nazikçe reddeden Roubini "Kriz yüzünden oradan oraya koşturuyorum, ne kadar uykusuz kaldığımı gözlerimden anlıyorsunuzdur" dedi.

Kaynak: Referans

Gayrettepe Mahallesi, Barbaros Bulvarı Dr. Orhan Birman İş Merkezi No:149/6 Beşiktaş 34349 İstanbul
+90 212 663 08 85 | +90 530 960 84 24
+90 212 663 62 72
utikad@utikad.org.tr