Yoğun iş temposu içinde ithalatçı – ihracatçı – alıcı – satıcı – acente – depocu – gümrükçü – nakliyeci gibi işin içinde bulunan tüm taraflar kendi yönlerinden istedikleri bilgi ve dokümanlara istedikleri nitelikte ve çabuk ulaşmayı bekliyorlar.
Buna karşılık lojistikte iş yoğunluğu her geçen yıl artıyor. Bu iş miktarının yanında ilave getirilen yeni işlemlerle birlikte lojistik çalışanlarının iş yükünün artması anlamına da gelmektedir. Lojistik hizmet üretenlerin yoğun iş yükü karşısında bunları kişisel becerileriyle yönetmesi imkânsız gibi görünmektedir.
Lojistik sektörünün önde gelen küresel firmaları iletişim sistemleri, tedarik zinciri - dağıtım lojistiği ve ters lojistik süreçlerin bütünü içinde yaptıkları işlerin kapsamına göre tüm süreçleri kapsayacak şekilde elektronik bilgi yönetim sistemleri içinde çözüme kavuşmaktalar.
Müşteri siparişlerinin yönetimi, en az stok seviyelerinin belirlenmesi, tedarikçiye üretim termin süreleri göz önüne alınarak siparişlerin verilmesi, lojistik hizmet alan ana sanayilerin dış kaynak kullanımı şeklinde artık lojistik hizmet üretenlere devrettiği temel işlerden biri olmuştur.
Sipariş yönetimi yalnızca tedarikçilere yönelik çalışmamakta, aynı zamanda tedarik edilen malzemeleri kullanacak üreticilerin stoklarını da denetleyici sorumlulukları bulunmaktadır. Alınan siparişlerin nakliye, gümrükleme, depolama, antrepo gibi operasyonlarla entegre edilmesi de gerekmektedir.
Siparişin alımı, küçük partilerle sık teslimatların yapılması, çeşitli ürün dağılımlarına göre sevkiyatların planlanması, tedarikçilerin çalışma usullerine uyum sağlanması, daha karmaşık elektronik iletişim altyapısının kurulmasıyla başarı sağlanabilmektedir.
Uygun aracın veya araçların tedarikçi deposuna yönlendirilmesi, araç içi yükleme planlarının yapılması, güzergâh belirlenmesi, sürücü planlamalarının yapılması, araçla gidecek olan araca ait, yüke ait, sürücüye ait evrakların her birinin ayrı ayrı hazırlanması, gerekli müsaadelerin alınması yine lojistik hizmet üretenlerin temel işleri arasında bulunmaktadır.
Konteynır yüklemelerinde ve karayolunda filo yönetiminde GPRS başta olmak üzere işletme içinde yaygın nitelikli elektronik iletişim donanımıyla operasyonlar en az hata ve zaman kullanımıyla yapılırken, personel kullanımında da optimizasyon sağlanabilmektedir.
Malların hareketi için gerekli izinlerin alınması, evrakların hazırlanması için yoğun veri ve bilgi akışının ilgili idari birimlere ulaştırılması işlemlerinin kısa zaman içerisinde doğru bir şekilde yapılması gerekmektedir. Hazırlanmış malların araç üzerinde beklemesi hem nakliyeci hem de gönderici için ilave maliyetler oluştururken, gecikmeler alıcı ve satıcıların pazar kayıplarına neden olabilmektedir.
Lojistik sektörünün küresel ilişkiler ağı içinde bulunması, bu zincir içinde aynı dili konuşacak bir iletişiminin kurulmasını zorunlu kılmaktadır. Gelen verileri tekrardan yorumlamak ya da sınırlı veri ile işleri görmek, lojistik operasyonları sürdürmek için yeterli değildir. Bu durumda her operasyonda mutlaka riskli bazı durumlarla da karşılaşılabilmektedir.
Bütün bunların üstesinden gelinebilmesi ve nitelik bakımından yüksek standartta operasyonların gerçekleştirilebilmesi, lojistik işletmelerin etkili bir iletişim sisteminin kurulmasına bağlı olmasından ötürü her işte olduğu gibi lojistik faaliyetlerde de sürdürülebilirlik ön plana çıkmaktadır.
Kaynak: Persembe Rotası