Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Gündem / TSKB LOJİSTİK SEKTÖR RAPORU

TSKB LOJİSTİK SEKTÖR RAPORU

TSKB LOJİSTİK SEKTÖR RAPORU12.08.2009

TSKB tarafından İstanbul, şehrine ilişkin hazırlanmış lojistik sektör raporunda lojistik sektörünün genel değerlendirmesinin yanı sıra, güçlü yönler, zayıf yönler gibi konularda önemli veriler sunulmakta. Rapora göre Türkiye, sahip olduğu coğrafi konumu itibariyle yakın çevresinde lojistik hizmet verebilecek tek ülke olacak.

 

Tarihsel gelişim

Tarihsel gelişim içinde lojistik, sanayi devriminin gerçekleşmesi ve küreselleşmenin gündemi işgal etmesine kadar sadece askeri alanda sınırlı kalırken, sanayi devrimi lojistiğin evriminde bir dönüm noktası olarak karşımıza çıkmaktadır.

Günümüzün iş dünyası, savaşın yerini uluslararası rekabetin, erzak ve mühimmatın yerini mal, teknoloji ve varlıkların aldığı bir arenaya dönüşmüştür. Başarıya ulaşmak için kullanılan stratejiler ve bunlara uygun faaliyetlerin, yani lojistiğin önemi gittikçe artmıştır. Lojistik, 21. yüzyılda amaca ulaşmak için tüm organizasyonu ve kaynaklarını en uyumlu şekilde hareket ettirebilme yeteneği olarak iş dünyasının gündemine girmiştir.

Bu çerçevede satın alma, nakliye (kara, hava, deniz, demiryolu), gümrük, sigorta, depolama, tedarikçi sipariş izleme, talep tahminleri, envanter yönetimi, lojistik bilgi sistemi, yedek parça desteği, dağıtım, iade işlemleri, üretime malzeme verme, katma değerli işlemler (etiketleme, fiyat-barkod, paketleme, birleştirme-ayırma, müşteri taleplerine göre ürün hazırlama vs.), rota planlaması ve araç optimizasyonu ile sevkiyat (yükleme ve varış zamanı planlama) gibi çok çeşitli faaliyetler günümüzde lojistik ile eş anlamlı hale gelmiştir.

Dünya üzerindeki gelişmiş ülkelerin tamamının entegre olduğu, günden güne gelişen lojistik sektörü, Türkiye’de de 1980’lerle 1990’lı yıllar arasında kara, hava, deniz, demiryolu ve kombine taşımacılık alanlarındaki yatırımlarla alt yapısını oluşmuş ve 1990’lı yıllarda atılıma geçmiştir.

 

Türkiye’de Lojistik Faaliyetler

Dünyadaki benzer uygulamalara paralel biçimde hizmetlerini çeşitlendiren ve uzmanlaştıran Türkiye’de yerleşik lojistik sektörü 2000 yılının başına gelindiğinde, yerli ve uluslararası şirketlerle işbirliğine giden, yurtdışı bürolar açan hizmetlerinin kalitesini sürekli artıran, dinamik bir sektör haline gelmiştir. 

Özellikle son 10 yıl içinde uluslararası pazarda çok ciddi bir gelişme gösteren lojistik sektörü ile ilgili yansımalar Türkiye ekonomisinde de görülmüş ve her geçen gün lojistik hizmetler daha fazla anılır bir hale gelmiştir.

Büyüme potansiyelinin oldukça yüksek olduğu lojistik sektörünün önemi Türkiye’de giderek artmaktadır. Hizmet sektörlerinden biri olan lojistik sektörünün, ülkemizde turizmden sonra en fazla potansiyeli bünyesinde barındıran ikinci sektör olduğu ifade edilmektedir.

Türkiye ekonomisi için, lojistik faaliyetlerin gelişmiş düzeye ulaşması ve dünya standartlarına yaklaşmasının iki önemli yararı olacaktır. Türkiye sahip olduğu coğrafi konumu itibariyle yakın çevresinde lojistik hizmet verebilecek tek ülke olacaktır. Barındırdığı nüfus ve sahip olduğu büyük ekonomi nedeniyle, lojistik hizmetlerden yararlanacak olan milli üretici ve ihracatçı fayda sağlayacak, Türk ürünlerinin dış pazarlara erişim süre ve maliyeti azalacak, bu durum da talebi olumlu etkileyecektir.

Türkiyedeki lojistik sektörünü şu şekilde analiz edebiliriz;

 

Güçlü Yönler

• Stratejik ve coğrafik konum,

• Ekonomik büyüme,

• Üretkenlik artışı ,

• Türkiye’nin üç tarafının denizlerle çevrili olması,

• Kara taşımacılığının gelişmiş olması ve bu alanda önemli bir filoya sahip olma,

• Maliyetlerin Avrupa ülkelerine göre düşüklüğü,

 

Zayıf Yönler

• Eğitimli/kalifiye personel yetersizliği,

• Teknolojik altyapı eksikliği,

• Demiryolu ve denizyolu taşımacılığı ve altyapısının yetersizliği,

• Kombine taşımacılıktaki yetersizlikler,

• Yaşlı taşıt filosu,

• İş etiği eksiklikleri,

• Mevcut tesis stoğunun çoğunluğunun kalitesiz olması,

• Karayolu Taşıma Kanunu ve yönetmeliğinin getirdiği mali yükler,

• Liman ve havalimanlarımız ile sınır kapılarının altyapı sorunları.

 

Tehditler

• Ekonomikdeki belirsizlik ve dalgalanmalar,

• Taşıma ile bağlantılı devam eden bir takım projelerin tamamlanmama riski

 

Fırsatlar

• Yabancı firmaların sektöre girişi,

• Sektörün dinamik yapısı ve gelişme göstermesi

• Genç ve dinamik nüfus,

• Liman inşaatına elverişli bir coğrafi altyapı

• Karadeniz, Balkan, Arap ve BDT ülkeleri

• Avrupa Birliği üyeliği

 

Türkiye’de Faaliyet Gösteren Lojistik Firmaları

Türkiye’de gelişmekte olan sektörlerin başında gelen lojistiğin önemi, Türkiye’nin coğrafi konumu gözönünde bulundurulduğunda, uluslararası boyutta daha da artmaktadır. Türkiye’de dış ticaret yapan yaklaşık 50.000 şirket bulunmaktadır. Bu şirketlerin yaklaşık 5.000’i 1 milyon doların üzerinde dış ticaret hacmine sahiptir. Dış ticaret şirketlerine verilen lojistik hizmetleri sağlayan yaklaşık 2.000 gümrükleme şirketi, 1.200 uluslararası kara taşımacılık şirketi, 1.000 uluslararası denizcilik şirketi, 250 taşıma işleri organizatörü (freight-forwarder) şirket ve 250 civarında antrepo bulunmaktadır.1Ayrıca nakliyat ambarı işletmecileri, taşıma işleri komisyoncuları, dağıtım şirketi, kargo ve kurye sektöründe çalışan şirketleri de sektör kapsamına dahil etmek mümkündür.  Bu firmalardan bazıları şu şekildedir;

 

•Omsan Lojistik

• Ekol Lojistik

• Reysaş Lojistik

• Borusan Lojistik

• Barsan Global Lojistik

• Balnak

• Mars Lojistik

• Sıttnak

• Yurtiçi Lojistik

• Alişan Lojistik

• DHL

• Exel Lojistik

• TNT

• Serlog

• Gefco

• Kuhne&Nagel

• Rynart

• UPS

• Willi Betz

• Nunner

• Fedex

• Expeditors

• Maresk Denizcilik

• Deutsche Post

• Frans Maas

• Gökbora Lojistik

• Horoz Lojistik

• İzmir Lojistik

• Sertrans

• Yeni Antalya

• Schenker Arkas

• Karınca / Meyer&Meyer / Geologıstıcs

• Geopost&Yurtiçi Kargo

• Galata Taşımacılık

 

Lojistik sektöründe yer alan firmaları depolama alanı yerseçiminde bazı önemli kriterleri göz önünde bulundurmaktadırlar. Bu kriterlerden en önemlileri:

• Şehir merkezlerine, havaalanı ve limanlara yakınlık

• Ulaşımı ve trafiği son derece kolay olması

• Kamyon ve TIR trafiğinin serbestliği

• Kamyon ve TIR park manevra alanlarına sahip olması

• Depo tavan yüksekliği minimum 9 m. olması

• Depoda mümkün olduğunca çok sayıda yükleme boşaltma kapıları ve rampalar bulunması olarak sıralanabilir.

 

İzmit Bölgesinde Lojistik sektörü

İzmit, Marmara bölgesinin ve Türkiye’nin en önemli sanayi ve depolama alanlarından biridir. Bölgenin avantajları, İstanbul’a yakınlığı, TEM, E-5 gibi önemli uluslararası karayollarına ulaşılabilirliği, deniz ve demiryolları gibi ulaşım çeşitliliğidir. Bölge, sanayi alanında kapasitesini doldurmakta olup buna rağmen lojistik sektöründe düzenli bir yapılaşmaya gidilememiştir. Ayrıca karayolu taşımacılığında kamyon ve tırların oldukça yoğun olan İstanbul trafiğine girerek bölgeye ulaşmasıda ve bölgeye ait havaalanının olmaması en önemli dezavantajlarındandır.

• Lojistik sektöründe stoka eklenen yeni binalarla birlikte bazı bölgelerdeki kira rakamlarında geçen yıla göre %10 ile %15 arasında artışlar meydana gelmiştir. Gelecek dönemde piyasadaki taleple bağlantılı olarak kira rakamlarındaki artış devam edeceği düşünülmektedir. Üretimin ve ticaret hacminin büyümeye devam ettiği 2008 yılının ilk iki çeyreğinde, artan ihtiyacı karşılamaya yönelik lojistik ve endüstri merkezlerine yapılan yatırımların arttığı gözlemlenmektedir. 2007 yılı verilerine göre İzmit genelindeki sanayi tesislerinin yaklaşık %85’i İzmit ilinin kuzey kısmında, İstanbul iline yakın konumda yer almaktadır. Son dönemde Köseköy ve Uzunçiftlik bölgeleri, arsa maliyetleri açısından Gebze bölgesine kıyasla daha uygun olması sebebiyle lojistik alanında yatırım yapmak isteyen firmaların alternatifler arasına aldığı bölgeler olmuştur.

• İlerki yıllarda bölgeye desteğin sürmesi ile birlikte İstanbul trafik yoğunluğunun azaltılması çalışmaları, İzmit bölgesine alternatif lojistik bölgelerinin yaratılması, sanayi bölgelerinin gelişimlerinin yavaş yavaş tamamlanması nedenleriyle lojistik alanında büyük yatırımlar  beklenmemektedir. Ancak genel olarak sektördeki büyümenin devam etmesi ile birlikte kiraların normal seyrinde artabileceği ve İzmit’in yakın çevresinde bulunan bölgelere doğru yeni depolama alanlarının büyüyebileceği düşünülmektedir.

 

Türkiye’de İzmit’e Rakip Olabilecek Lojistik Merkezleri

 

Çorlu Bölgesi

Özellikle Atatürk Havaalanı’nın kargo yükünü ve İstanbul araç trafiğini azaltmak amacıyla Tekirdağ’ın Çorlu Havalimanı yakınında lojistik köyü kurulması planlanmaktadır. Havayolu, demiryolu ve karayolu ile bağlantısı olacak olan Çorlu Lojistik Köyü projesinin yapım aşaması olduğu öğrenilmiştir. Mevcutta askeri havaalanı olarak kullanılan Çorlu havaalanının lojistik köyü projesinden sonra aktif hale gelmesi planlanmaktadır. Yaklaşık 1.100.000 m2 alan üzerine kurulacak olan köyün havayolu, demiryolu ve Tekirdağ'a yeni yapılan Akport Limanı'nın aynı üçgende birleştirilerek Türkiye'de tek olması planlanmaktadır. Lojistik köyün TOKİ tarafından inşa edilmesinin gündemdedir.

 

İstanbul Bölgesi

İstanbul’da şehir merkezine yakın konumda bulunan Ümraniye, Sarıgazi, Kartal, Dudullu, Maltepe, İkitelli, Ayazağa ve Kemerburgaz bölgeleri E-5 ve TEM otoyollarına olan yakınlıkları dolayısıyla lojistik ve üretim amaçlı en fazla tercih edilen bölgeler konumundaydı. Ancak gelişen sanayi ve lojistik sektörü ile birlikte şehir merkezinde arsa fiyatlarının artması ve yeterli sanayi alanı üretilememesiyle birlikte bu bölgelere alternatif olarak 1970’li yılların sonlarından itibaren Gebze, Beylikdüzü, Hadımköy, Samandıra, Tuzla, Güneşli, Yenibosna bölgeleri organize sanayi bölgelerinin de kurulmasıyla sanayi ve lojistik merkezlerine ev sahipliği yapmaya başlamıştır.

 

Diğer Bölgeler

Türkiye’de İzmit bölgesinin rekabet edebileceği diğer bölgeler olarak Mersin, İzmir ve Trabzon bölgeleri sayılabilir. Trabzon bölgesi havaalanına ve limana sahip olması ile birlikte büyük bir avantaj yakalamış olmasına rağmen  demiryolu bağlantısının bulunmaması ve bölgenin coğrafi yapısı nedeniyle karayolu ulaşımının zorluğu en önemli dezavantajdır. Mersin bölgesinin ise en önemli dezavantajı ise havaalanının bulunmaması gösterilebilir. Ancak bölgeye havaalanı kurma çabaları devam etmektedir. Diğer yandan İzmir bölgesi oldukça güçlü bir lokasyona ve ulaşım ağına sahiptir. Özellikle İzmir limanı Türkiye’nin önemli limanlarından sayılılabilir.