Tarakçıoğlu, otomotiv sektöründe 2009 yılının ilk 6 ayına bakıldığında, geçen yılın ilk 6 ayıyla paralel gözüktüğünü söyledi.
Ancak hükümetin 15 Mart-15 Haziran arasında 3 aylık süreçte ÖTV'ye bir teşvik indirimi uyguladığını hatırlatan Tarakçıoğlu, “Bu sayede geçen yıla göre aynı paralelde devam ediyor. Yoksa geçen yılın yaklaşık yüzde 30-40'lar altında bir taleple karşılaşılacaktı” diye konuştu.
15 Haziran'dan sonrasının ikinci dönem olarak adlandırabileceği bu teşviğin bir miktar geri çekilmiş hali olduğunu, ama hala bir teşviğin söz konusu olduğunu bildiren Tarakçıoğlu, “Bu dönemde satışlar ilk dönemdeki gibi olmuyor artık. Bir miktar düşme var. Pazarda bir daralma gözüküyor” dedi.
Tüketici talebinin düşmesinden dolayı 30 Eylül sonrasında bu daralmanın daha da artarak devam edeceğinin düşünüldüğünü vurgulayan Tarakçıoğlu, “Türkiye'nin bugün lokomotif sanayisi olan otomotiv sanayisi yaklaşık 400 bin kişinin istihdam edildiği bir sanayidir. Bunun 50 bini ana sanayide, 50 bini hizmet tarafında, 300 bini ise yan sanayinde istihdam edilmekte” ifadesini kullandı.
Otomotiv sektörünün ülkeye çok büyük katma değer yaratan bir sektör olduğunu dile getiren Tarakçıoğlu, şunları kaydetti:
“Eğer bu teşvikler aynı şekilde devam ettirilmezse veya hükümet yeni uygulamalarla sektörü teşvik etmezse maalesef otomotiv sanayi ve yan sanayi büyük bir tehdit altında önümüzdeki günlerde, istihdam açısından ve üretimin ülkeye sağladığı katma değer açısından. Ancak benim görüşüm şu. Şu anda zaten dernekler bazında hükümetle de, hükümetin ilgili organlarıyla da görüşmelerimiz devam ediyor. Bir 16 yaşından büyük araçlara uygulanacak 3 bin 500 lira civarında bir ÖTV'de uygulanacak bir teşvik sayesinde otomobil pazarında bir hareketlenme sağlanabilir. Bunun yanında KDV'de yüzde 18'den yüzde 8'e düşürülerek KDV'nin uygulanması da bugün esas buhran yaşanan ticari araç sanayisinde bir miktar hiç olmazsa başa baş noktasına getirebilecek talebi sağlayacaktır diye ümit ediyorum.”
Dolayısıyla 1 Ekim'den sonra hükümetin mutlaka müdahale etmesi gerektiğini, muhtemelen de edeceğini ümit ettiğini bildiren Tarakçıoğlu, “Türkiye'de çok büyük bir potansiyel var bugün, otomobil alma potansiyeli var. Ancak dünyadaki mevcut şartlar sebebiyle maalesef bu potansiyel ortaya çıkartılamıyor. İşte bunu itekleyecek olan da hükümetin bir takım uygulamaları olacaktır” şeklinde konuştu.
HURDA ARAÇ YASASI
Hurda araç meselesi eğer yasalaşırsa bunun çevreyle ilgili kanunlara ve gelişmelere çok pozitif etkisinin olacağını vurgulayan Tarakçıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Trafikten çekilecek olan 16 yaşın üzerindeki araçların yerine yeni verilecek yeni teknolojideki araçlar, araçların karbon salınımını ciddi şekilde düşürecek ve Türkiye'yi de çevreyi koruma konusunda imzalamış olduğu KYOTO Protokolünün şartlarını yerine getirir hale getirecek. Dolayısıyla bir taşla birkaç kuş vurulacak hurda yasasıyla. Tüketici daha uygun fiyattan otomobil alabilecek, üretici hatlarını çalıştırabiliyor olabilecek, ticaret erbabı yapmış olduğu yatırımı ayakta tutuyor olabilecek ve devlet vergi geliri olarak kasasına kazanç sağlayacak. Aynı zamanda çevrenin de korunmasıyla daha az karbon salınımıyla hem atmosferimiz, hem de vatandaşımız korunacak bir anlamda. Dolayısıyla böyle bir yasaya acil ihtiyaç var. 1 Ekim gibi de sanırım bunun zamanı gelmiştir diyorum.”
Kaynak: Hürriyet Gazetesi