Evet. Top yere düştü, Yere vurdu, Zıpladı ve yukarı doğru gidiyor artık. Küçük çocuklar bile bilir, topu ne kadar yukarıdan bırakırsanız o kadar yukarı zıplar. Ve bilirler ki hiçbir zaman bıraktığınız seviyeye kadar yükselmez. Tutarsanız, yeniden yukarıdan bırakma şansınız olacaktır. Tutamazsanız tekrar geri düşecektir.
Lojistik sektörü de top gibi yaşadı krizi. Yükselmiştik. Büyük araç filolarımız vardı, büyük depolara taşındık hatta inşaatlarını başlattık. Kapımızda işinize para yatıralım, size araç kiralayalım, depo yapmanız için para verelim diyen yüzlerce kişi bir anda kayboldu. Önce deniz taşımacılığımız yavaşladı, daha sonra demiryolu ve uluslararası karayolu. Antrepolarımız boşaldı, milli depolardaki hammaddeleri ve bitmiş ürün stoklarını tükettik. Depoları boşalttık. Araçlarımızı sürücülere sattık, bankalara teslim ettik. Depolarımızı satın al ve bana tekrar kirala yöntemiyle devrettik, nakit sıkışıklıklarımızı aşmaya çalıştık. Dış ticaret azaldı, tüketim azaldı, eskisi kadar taşıyamadık, eskisi kadar tüketemedik.
Doğru zamanda dibe vurdu ekonomi. Daha aşağısı tüm sektör için felaket olacaktı. Top patlamadı, sadece bir süre şekil değiştirdi ve yine yukarı çıkmaya başladı. Borsalar artmakta, demir çelik fiyatları yükselmekte. Petrol fiyatları tekrar eski seviyelere gelmeye çalışmakta. Piyasada para bollaşmaya başladı diyoruz artık. Yeni depo aramaları gündem geliyor. Elindeki çantada başkasının parasını taşıyan yabancılar beş yıldızlı otellere geliyorlar. Araç alımları tekrar gündeme geldi, kamyon ve tırlar artık operasyonel kiralama yöntemi ile satılmakta. Tüketim artıyor, işsizlikteki düşüş durdu, yaz ucuzluğu satılan mal miktarını arttırdı. Daha fazla taşıyoruz artık. Henüz daha fazla üretim konusunda motivasyonumuz yok, tedbirliyiz ancak düşen döviz kuru ithalatı arttıracak. Önce yabancı üreticiyi kurtaracak bir ortama giriyoruz. Sonra kendi sanayicimiz kurtulacak. “Oksijen maskesini önce çocuğunuza takın” sözünü hatırlıyorum. Bu durum uluslararası deniz ve kara taşımasını arttıracak ve antrepolara olan ihtiyaç büyüyecek. Ardından da milli depolama, yurtiçi taşıma, dağıtım merkezleri ve yurt içi ürün depolaması ile ihracat gelecek.
Yine eski günler kadar olmasa da temizlenmiş, kısmen elenmiş bir pazarda olacak lojistikçimiz. Ekonomide en zor şey büyümeyi yönetmektir. Bir büyüme sürecine gireceğiz. Sayısı azalan, var olanların güçsüzleştiği, güçlülerin daha da güçleneceği, yabancı kuruluşların gelip lojistik sektöründe şirket satın alacakları bir döneme giriyoruz.
Geçen büyümede büyümeyi yönetemediğimiz için dibe vurdu sektörümüz. Düşüşü de yönetemedik ezildik, şekil değiştirdik, enerji kaybettik. Şimdi de bu çıkışı yönetemez neyi nasıl yapacağımızı planlayamazsak, kaynakları düzgün kullanamazsak tekrar yukarılara çıkacağız. Emin olun ki eski seviyeye sadece esnek, hafif, üzerinde fazla yük olmayan, kaliteli bilgiden üretilmiş, şekli düzgün olanlar yükselecektir. Gerisinin yapacağı tek şey vardır. Büyümeyi yönetemeyecekler ve aşağıda bekleyen yabancı kuruluşların, büyük holding şirketlerinin, yabancı sermayenin eline düşeceklerdir. Kötü olan budur. Herkes yükselirken geriye düşmek. Yakın gelecekte bunu göreceğiz. Hepimize kolay gelsin.
Kaynak: Dünya Gazetesi