Türkiye'deki ünlülerin yatlarını yapan Demircan, son bir yıldır siparişlerin iptal edilmesi ve yeni siparişlerin alınamaması nedeniyle sektörde yüzde 60-70 oranında işçi çıkartıldığını ifade etti.
Tersaneciliğin Türkiye'nin son yıllarda atar damarı haline geldiğini ifade eden Demircan, şöyle konuştu:
"Türkiye'de tersanelerde işçilik ve malzeme kaliteli olduğundan büyük adımlar atıldı. Maliyetler Avrupa'ya nazaran Türkiye'ye ucuza geliyor. Bu nedenle Türkiye dünya tersaneciliğinde 3. sıraya geldi. Tuzla tersaneleri ise Türkiye'nin tersanecilik merkezi oldu. Burada siparişler o kadar arttı ki 7-8 yıl sonrasına sipariş alınmaya başlandı. Bu durum Tuzla tersanelerinin yetersiz kalmasına sebep oldu. Türkiye çapında yeni tersaneler kuruldu, iki üç yıl böyle devam etti. Daha sonra bildiğiniz üzere küresel bir kriz geldi ve ilk planda Tuzla'da 200 gemi siparişi iptal edildi. Kriz öncesi Tuzla'da 60 bin işçi çalışırken, kriz döneminde bu işçilerin yüzde 60-70'i işten çıkartıldı. Tersanelerde şu an işletmeler yarım kalan işlerini tamamlıyor. Elinde işi olmayan kapanma ile yüz yüze. Tekstil sektörü gibi tersanecilik sektörü de bitme noktasında. Yalova, Karadeniz Ereğli, Cide, Trabzon ve Sinop'taki tersanelerde aynı akıbeti yaşıyorlar."
Kendi alanında Türkiye'de önde gelen firmalardan olduklarını ifade eden Demircan, sözlerine şöyle devam etti:
"Ben ahşap tekne yapıyorum. 40 metre boya ulaştık. Bizim yaptığımız tekneleri görenler Türkiye'de yapıldığına inanmak istemiyor ve hayret ediyorlar. Hükümetimizden tek isteğimiz bize yeni iş bulunması. Kredi talebimiz yok. Mahiyetimizde bulunan işçilerimizle çalışmak istiyoruz. Avrupa'da ahşap işçiliği kalmadı. Fiber, alüminyum ya da sacdan yapılan yatlar var. Ahşap ustası yok. Bizim elimizden tutulursa dünyaya sesimizi duyururuz."
Ahşap yapılar tamamen el sanatına ve ustalığına dayandığı için Avrupa'da yeni eleman yetişmediğini anlatan Demircan, şunları söyledi:
"Türkiye'de ise bu alt yapı ve potansiyel var. Yaptığımız tekneler dünya standartlarındadır. Bu meslek bizim dedelerimizden ve babamızdan geliyor. Babam 65 yıldır, bende 25 yıldır bu mesleği yapıyorum. Şu an 81 yaşında olan babam İlyas Demircan halen daha tersanenin başındadır. Türkiye'deki ahşap ve yat tekneciliğinin bu seviyeye gelmesinde büyük pay sahibidir. Rusya, Hırvatistan, Amerika gibi ülkelere de gittiler. Türkiye'nin çok önde gelen büyük işadamlarına yat yaptık."
Gelen talep nedeniyle Alaplı'da yer istediklerini belirten Demircan sözlerini şöyle tamamladı:
"Gelen talep yoğun olunca Alaplı'dan bir yer istedik. Bize uygun bir yer verdiler. 35 arkadaşımızın üye olduğu AYTEK adında bir kooperatif kurduk. İrili ufaklı yat ve tekne imalatına yöneldik. Denizin doldurma işi başlayacaktı ancak kriz gelince ara verildi. Şu an beklemedeyiz. Bu kriz yaşanmasaydı dolgu yapılıp atölyeler kurulacaktı. Yaklaşık 25-30 trilyon sadece Aytek yatırım yapacaktı. Sadece Aytek'in kendi bünyesindeki atölyelerde direk bin kişi, yan sanayilerle birlikte bu sayı bin 500'leri bulacaktı."
Kaynak: www.UlasimOnline.Com