Dünya’da yaşanan kriz göstermektedir ki, yeni dönemde ekonomik dengeler çok farklı olacaktır. Ekonomik bir daralmanın olduğu çok nettir. Kriz Dünya’nın farklı bölgelerinde, farklı ülkelerde, farklı düzeylerde hissedilmektedir.
Küresel ekonomideki daralmadan uluslar arası taşımacılık ve lojistik sektörü de olumsuz bir şekilde etkilenmeye devam etmektedir. Dünya ekonomisindeki dinamizmin kaybolmasına paralel olarak lojistik sektöründe işlem hacmi azalmıştır. Dolayısıyla taşımacılık ve lojistik sektöründe rekabet daha da keskin hale gelmiştir. Bu dönemde şirket kapanmaları ve birleşmelerinin sayısı ne yazık ki artmaktadır.
Deniz ticaret hacmi, 1970’li yıllardan itibaren dört kat büyüdü
hava kargo taşımacılığının 1950’li yıllardan itibaren senede yaklaşık %12 büyümesi, deniz ticaret hacminin 1970’li yıllardan günümüze dört kat büyümesi çok çarpıcı verilerdir. Bu veriler ticaretin Dünya çapında hız kazanması ve küreselleşme olgusu açık bir biçimde gözler önüne sermektedir.
Dünya Bankası Küresel Ekonomik Beklentiler-2009” başlıklı çalışmasında, Dünya ticaret hacminin 2009 yılında %2,1 küçüleceğini, 2010 yılında ise, %6 büyüyeceği tahmin edilmektedir. Yine aynı çalışmada Türkiye’nin GSMH’na ilişkin olarak 2009 yılında %1,7, 2010 yılında ise, %4,9 büyüyeceği şeklinde tahminlerde bulunulmaktadır.
Gemi kiralama ve navlun piyasasında büyük değişim yaşanıyor
Kriz döneminin ulaştırma sektörüne yansımaları konusunda denizcilik sektöründen örnek vermek gerekirse, gemi kiralama ve navlun piyasası arz ve talep piyasasına bağlı olarak büyük bir değişim göstermektedir. bu değişim sağlıklı bir planlama yapılabilmesini zorlaştırmaktadır. Talebin yoğun olduğu geçmiş dönemlerde, fiyatlarda bir şişme olması sektörü nasıl etkilediyse benzer bir durum bugün için de geçerlidir. Deniz taşımacılığında talebin daralması sonucunda bazı alt sektörlerde on, bazı alt sektörlerde ise 20 yıl öncesi rakamlar seviyesine gelinmiştir. Günümüz deniz taşıma sektöründeki düşük rakamlar, sektörün canlanması ve müşteriler açısından olumlu bir dönem şeklinde düşünülebilmektedir. Ekonomideki daralma gemi sahipleri, yatırımcılar ve tersaneler açısından olumsuz bir yön olarak kabul edilmelidir.
Ekonomik kriz yeniden yapılanma için bir fırsat
Ekonomik durgunluk, yüksek enerji akaryakıt maliyetleri taşımacılığın ve dolayısla küreselleşmenin önündeki önemli engellerdir. Taşımacılık ve lojistik sektörü, yaşanmakta olan bu zorlu dönemi yeniden yapılanma için bir fırsat olarak görmelidir. Gelişmekte olan ülkeler makro açıdan ulaştırma politikalarını gözden geçirerek, altyapı bilişim teknolojileri ve mevzuat açısından eksiklikleri hızla gidermek mecburiyetindedirler.
Türkiye’nin küreselleşme sürecinde ulaştırma sektörüne yönelik atılımlar
Türkiye, coğrafi konumu sebebiyle küreselleşme açısından önemli bir yere sahiptir. Türkiye, bölgesindeki dış ticaret hacmi ile lider konumda olup kuzey, güney, doğu ve batı ile entegre olmuş ekonomik bir güçtür. Aynı zamanda Türkiye, enerji geçişi ve güvenliği açısından stratejik bir merkezdedir.
Türkiye, ulaştırma sektörünü ekonomik gelişmesinin arkasındaki temel dayanak noktalarından biri olarak görmektedir. Taşıma maliyetleri açısından, hedef pazarlara yakınlık büyük bir avantajdır.Türkiye, ulaştırma konusuna bakışını değiştirmiş bu alana gereken ilgiyi vermeye başlamıştır. her bir taşıma türünde radikal kararlar alınmaktadır. İşlemlerin hızlandırılması, mevzuatın standartlaştırılması ve bürokrasinin azaltılması konusunda önemli gelişmeler sağlanmıştır. Kamu tarafından işletilen bir çok liman özelleştirme kapsamına alınmıştır. Limanlar konusunda özelleştirme çalışmalarına hız verilmiştir. Benzer serbestleştirme çalışmalarını demiryolu alt yapı ve üst yapı işletimi konusunda da sürdürmektedir. Hızlı tren projesi hayata geçirilmiştir. Gümrüklerdeki anlayış gerektiği kadar kontrol, gerektiği kadar hız kapsamında yeniden ele alınmaktadır. bu kapsamda, bilişim teknolojilerinden elektronik devlet uygulamalarından sonunda kadar istifade edilmeye başlanmıştır.
2009 yılında Ulaştırma Şurası ile birlikte mevcut planlamalara hız verilmiş, her alanda taşıma ve ticaret kesişimli projeler hayata geçirilmeye başlanmıştır. Türkiye’nin gelecekteki hedefi, bölgenin üretim ve lojistik üssü olmaktır. Tüm planlama ve çalışmalar bu hedefe yönelik olarak gerçekleştirilmektedir.
Kaynak: UTIKAD Eğitim Danışmanı –İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç.Dr.Murat Erdal/ Gemi İnşa Sanayi Dergisi