Ekonomik görünüm belirsizliğini koruyor. Ekonomiye ve piyasalara yönelik tahmin yapmaya çalışan uzmanlar da iki ayrı kampa ayrılmış durumda.
Birinci grup "yarı dolu, yarı boş" bardağın "dolu" tarafını görenler yani "yeşil filizci"ler. Bizim de çok uzun zamandır dahil olduğumuz bu kamptaki uzmanlar ekonomik toparlanmanın V harfi şeklinden ziyade U-harfi şeklinde olmasını bekliyorlar. Bir başka ifadeyle, bu yılın son çeyreğinde başlaması beklenen büyüme döneminin en az 1-1.5 yıl kadar "zayıf" kalacağını, ekonomik büyümenin ancak 2011 yılında kuvvetlenebileceğini düşünüyorlar. Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz'ın teşbihi ile bu kamptaki uzmanlar tünelin ucundaki ışığın karşıdan gelmekte olan kamyonun far ışığından ziyade güneş ışığı olduğu görüşündeler. Kredi piyasaları göstergeleri ve son gelen ekonomik veriler bu grubun görüşünü daha çok desteklemekte. Nedir bunlar kısaca bir göz atalım.
Dünya ekonomileri iki ayrı ancak birbirini besleyen problemle boğuşuyor. Ancak yeşil filizciler her iki problemin çözümünde de önemli mesafe alındığı görüşündeler.
1.Ekonomik daralma (resesyon): Son aylarda gelen ekonomik veriler birinci türevin halen negatif ancak ikinci türevin pozitife döndüğünü, bir başka ifadeyle ekonomik faaliyetlerin halen daralmakta olduğunu ancak daralmanın şiddetin önemli ölçüde azalma yaşandığını gösteriyor. ABD ve Türkiye ekonomilerini örnek olarak alalım. ABD ekonomisi geçen yılın son çeyreğinde yüzde 6.3, 2009'un ilk çeyreğinde ise yüzde 5.5 gibi son derece sert daralma yaşamıştı. Tahminlerimize göre ABD ekonomisi 2009'un ikinci çeyreğinde de daralacak ancak daralma yüzde 2 düzeylerinde olacak. Bu da daralmanın şiddetinde önemli sayılacak düzeyde azalma yaşandığını göstermekte. Aynı şey Türkiye ekonomisi için de geçerli. Bu yılın ilk çeyreğinde herkesin beklentisinden fazla yüzde 13.8 daralan Türkiye ekonomisinin yılın ikinci çeyreğinde yüzde 7.5 düzeylerinde bir daralma yaşamasını bekliyoruz. "Yeşil filizci"ler dünya ekonomilerinin büyük çoğunluğunda daralmanın bu yılın son çeyreğine kadar devam edeceğini ancak son çeyrekle birlikte zayıf büyümenin başlayacağı görüşünde. Örnek olarak Türkiye ekonomisinin bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 13.8 daralmasının ardından ikinci ve üçüncü çeyreklerde sırasıyla yüzde 7.5 ve 3.5 düzeylerinde küçülmesini ancak yılın son çeyreğinde 2.5-3 düzeylerinde büyüme gerçekleştirmesini bekliyoruz. 2010 yılında da büyüme hızının yüzde 3-3.5 düzeylerinde olacağını yani Türkiye'nin potansiyel büyüme hızı olan yuzde 5-5.5'un önemli ölçüde altında kalacağını tahmin ediyoruz. U-harfi şeklinde ekonomik toparlanmadan da kastettiğimiz bu.
2.Kredi krizi: Yeşil filizciler kredi piyasalarında da önemli ölçüde iyileşme yaşandığından dem vuruyorlar. Kredi piyasalarının en önemli göstergesi olarak kabul ettiğimiz Libor ile FED faizleri arasındaki makastaki yavaş ve kalıcı gerileme de bu görüşü destekliyor. Kredi piyasalarının halen sıkışık olduğu doğru. Ancak kredi piyasası koşullarının Lehman Brothers'ın batışından (gecen eylül) önceki düzeylerine kadar iyileştigi gün gibi ortada.
Birinci grup "yarı dolu, yarı boş" bardağın "dolu" tarafını görenler yani "yeşil filizci"ler. Bizim de çok uzun zamandır dahil olduğumuz bu kamptaki uzmanlar ekonomik toparlanmanın V harfi şeklinden ziyade U-harfi şeklinde olmasını bekliyorlar. Bir başka ifadeyle, bu yılın son çeyreğinde başlaması beklenen büyüme döneminin en az 1-1.5 yıl kadar "zayıf" kalacağını, ekonomik büyümenin ancak 2011 yılında kuvvetlenebileceğini düşünüyorlar. Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz'ın teşbihi ile bu kamptaki uzmanlar tünelin ucundaki ışığın karşıdan gelmekte olan kamyonun far ışığından ziyade güneş ışığı olduğu görüşündeler. Kredi piyasaları göstergeleri ve son gelen ekonomik veriler bu grubun görüşünü daha çok desteklemekte. Nedir bunlar kısaca bir göz atalım.
İkinci kamp ise "yarı dolu, yarı boş" bardağın "boş" tarafını görenler. Ekonomide beliren "yeşil filizler"in aldatıcı olduğunu, belli bir süre sonra yeşil filizlerin sararak "sarı otlar"a dönüşeceklerini öngörüyorlar. Bu gruptakiler ekonominin W harfi şeklinde hareket edeceğini, yani sert daralmayı aldatıcı bir büyümenin izleyeceğini ancak ekonomilerin sonra yeniden daralmaya başlayacaklarını düşünüyorlar. Bir başka ifadeyle, küresel krizin "biter gibi yaptıktan sonra" yeniden kuvvetlenmesini bekliyorlar. Ya da Durmuş Yılmaz'ın teşbihiyle tünelin ucundaki ışığın güneş ışığından ziyade karşıdan gelmekte olan kamyonun far ışığı olduğu görüşündeler. Bu grubun başını "büyük kahin" Nouriel Roubini çekmekte.
Her iki kampın da düşüncelerini destekleyen veriler ve gelişmeler var. Ancak birinci kampın görüşünü yani yeşil filizcilerin görüşlerini ve beklentilerini destekleyen veriler daha fazla. Biz "yeşil filizlerin" önümüzdeki dönemde daha da yeşereceğini uzun zamandır öngörmekteyiz.
Merkez bankaları ve hükümetlerin sisteme verdiği yüksek dozlu ilaçların, hastayı iyileştirmeye başladığı gün gibi ortada. Hastanın bu yılın son çeyreğinde ayağa kalkmasını (ekonomik daralmanın sona ermesi), tedavinin 2010 yılı boyunca "ayakta" devam etmesini (zayıf büyüme dönemi), 2011 yılında ise tedaviye son verilmesini ve hastanın tamamen iyileşmiş bir şekilde yavaş yavaş eski yaşamına dönmeye başlamasını (yüksek büyüme dönemi) bekliyoruz. Devam edeceğiz…
Kaynak: Dünya Gazetesi