2009 yılının ilk çeyreğinde Türkiye'de gayrisafi yurtiçi hasılanın (GSYH) yüzde 13,8 daralmasının yankıları sürüyor. Türk ekonomisinin, tarihinin en büyük daralmalarından birini yaşamasında, küresel kriz oldukça etkili olurken, ekonominin krizden nasıl çıkacağı ve Türkiye'nin istikrarlı bir büyümeyi nasıl yakalayacağı konusu, son günlerde ekonomistler arasında tartışma konusu. Yaşanılar kriz, Türkiye'ye yönelik doğrudan yatırımları da olumsuz etkiliyor. 2007 yılında Türkiye'ye net 22 milyar dolarlık doğrudan yatırım yapılırken, bu geçen yıl krizin de etkisiyle 18.1 milyar dolara geriledi. Geçen yılın ilk dört ayında 5.4 milyar dolar olan doğrudan yabancı sermaye girişi, bu yılın aynı döneminde yaklaşık yüzde 45 oranında azalarak 3 milyar dolara geriledi. Türkiye'nin ekonomik büyümesinde "dış tasarruflar"ın önemine dikkat çeken Yapı Kredi Baş Ekonomisti Cevdet Akçay, Türkiye'de kriz sonrasında doğrudan yabancı yatırımların yeniden artacağını söyledi.
Tasarrufu artırmak zor
Türkiye'nin hem 70 milyonluk nüfusunun tüketim ve yatırım ihtiyaçlarını karşılayacak hem de cari fazla yaratacak bir "üretim" fonksiyonuna sahip olmadığını belirten Akçay, sermaye hareketlerini serbestleştirmiş açık bir ekonomi olarak Türkiye'nin cari fazlayı döviz kuru hareketleriyle sağlamasının mümkün olmadığını ifade etti. Cari açığın nihayette bir "tasarruf" problemi olduğunun anlaşılmasının olumlu olduğunu kaydeden Akçay, sorunun çözümü için bazı ekonomistlerce sık sık dile getirilen "tasarruflar artmalı" görüşünün bu üretim fonksiyonu ve dolayısıyla üretim/gelir düzeyinde fizibilitesi olmayan bir öneri olduğunun altını çizdi.
Orta sınıf daha çok yeni
Yaptıkları çalışmalarda tüketim kalıplarındaki değişimlerden hareketle Türkiye'de orta sınıfın ortaya çıkışının 5-6 senelik bir olgu olduğunu aktaran Akçay, bu genç sınıfın tasarruf eğiliminin son derece düşük olmasının kaçınılmaz olduğunu söyledi. Akçay, ayrıca keskin rekabet ortamında çalışan, marka ve pazar payı avantajı olmayan şirketlerin de yine aynı şekilde tasarruf oranlarını yukarıya çekmelerinin çok zor olduğunu belirtti. Bunlar veri alındığında da yabancı tasarrufları çekebilmenin zorunlu olduğunu kaydeden Akçay ancak bu tasarrufların yatırıma dönüşüp sermaye stokunu artırması ve üretim fonksiyonunu dönüştürmesi ile zenginleşecek Türkiye'nin iç tasarruflarını artırabileceğini söyledi. Türkiye'nin cari açığının yarısını kolaylıkla doğrudan yabancı sermaye girişi ile finanse edebilecek bir yatırım ortamı sunmasının önemli olduğunu aktaran Akçay, yakın geçmişte gördüğümüz 45 milyar dolar civarı cari açık rakamlarının bugün için çok uzak rakamlar olduğunu söyledi.
Oynak fonlar azalacak
Türkiye'nin kaliteli, "real money" olarak adlandırılan portföy yatırımlarına da ihtiyacı olmakla birlikte eskisi kadar yüksek miktarların gelmesinin beklenmemesini belirten Akçay, buna ihtiyacın da muhtemelen olmayacağını söyledi. Akçay, en oynak giriş çıkış yapan fonların birçoğunun yeni finansal sistemde mevcut bile olmayacaklarını, bunun da makro istikrar açısından son derece hayırlı olduğunu belirtti.
Doğrudan yatırım 2 yıldır geriliyor |
Yıl |
Milyon $ |
2004 |
2.785 |
2005 |
10.031 |
2006 |
20.185 |
2007 |
22.046 |
2008 |
18.198 |
2009/4 |
3.016 |
Hazine Müsteşarlığı.
Kaynak: Referans Gazetesi