Quinnipiac Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Kılıç piyasaların 3-4 yıl inişli çıkışlı devam edeceğini düşünüyor. Denizcilik Sektöründe 2003 -2008 yılları arasında görülen iyi gidişatın tekrar yaşanmasının zor göründüğünü anlatan Prof. Dr. Kılıç, piyasaların yaşadığı en büyük iki sıkıntıyı talep olmaması ve kredi piyasalarının kötü durumda olması olarak açıklıyor. Yatırım ve para konularında dünyanın önde gelen uzmanları arasında gösterilen Prof. Dr. Kılıç ile Dünyayı sarsan ekonomik krizi konuştuk.
Kendinizden bahsedermisiniz?
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Denizcilik Fakültesi Makine Bölümü 1986 yılı mezunuyum. Yaklaşık 3 yıl denizcilik sektöründe çalıştıktan sonra, New Orleans Üniversitesi’nde yüksek lisans, South Alabama Üniversitesi’nde doktora eğitimini tamamladım. Şu anda Amerika’da Connecticut Eyaletinde bulunan Quinnipiac Üniversitesi’nde finans bölümünde görev yapmaktayım.Çalışmalarımı Uluslararası yatırım ve para alanlarında yapıyorum.
Piyasaların içerisinde bulunduğu durumunu değerlendirirseniz neler söylersiniz?
Ekonominin 2008’den önceki iyi durumuna döneceğini bundan sonra zannetmiyorum. Şu aylarda ekonomide hafif bir kıpırdama oldu. Bu olay kimseyi aldatmasın. Bu olayın tek sebebi, İngiltere ve Çin gibi ülkelerin ekonomilerinin canlanması için darphanelerinde para basmasıdır. Bu kıpırdanma beklenen bir kıpırdanmaydı.Bir mal ya da bir hizmet üretildiği zaman önemli olan son alıcının, kullanıcının bundan sonraki talebidir. Şu an son kullanıcının talebi yok piyasada. Herkesde bir korku var. O korku halen devam ediyor. Vatandaşın parası yok değil. Para var. Ancak, vatandaş parasını harcamak istemiyor. Özellikle bazı sektörlerde şirketler ellerindeki stokları erittiği için bir panikleme oldu. Şu an yapılan eriyen stokların yeniden yukarıya çekilmesidir. Ama önemli olan üretici malını satabiliyor mu bu önemli.Önümüzdeki Temmuz ve Ağustos ayı küresel ekonomi için çok önemli. Eğer talep artmazsa sıkıntı yeniden yaşanacak.
Peki bu kriz 2008 yılında yaşanan bir kriz gibi mi olacak sizce?
Yaşanacak bu sıkıntı 2008’in son döneminde ortaya çıkan kriz gibi olmayabilir. Ancak, tekrardan bir sıkıntının yaşanacağı düşünülüyor.
Piyasaların canlanması için devletlerin çabalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Eskiden piyasanın canlanmasını sağlayan özel sektördü. Ancak yaşanan bu büyük ekonomik krizden sonra, piyasayı devletler canlandırmaya çalışıyor. Bu durum Türkiye için de geçerli. Piyisa son 8-9 ayda bir anda piyasadan çekildi. Alış-verişin olabilmesi için birinin devreye girmesi lazım. Şu anda devreye giren devlet. Piyasayı 9 aydır ayakta tutan devlet oldu. Bu durum denizcilik için çok önemli. Çünkü alış-veriş olursa taşımacılıkta gelişecek. Ticaret olmazsa mal taşıyamazsınız.
Piyasaları Çin’in tetikleyerek iyileşme olacağı beklentisi yoğunlukta katılıyormusunuz?
Küresel bazda kredi piyasalarında iyileşme var. Büyük şirketlerin arasında bir güven oluşmaya başladı. Ancak reel ekonomide bir iyileşme yok. Talebe bakıldığında herhangi bir artış yok. Amerika’da talep artışı hiç yok. Ha keza durum Avrupa’da daha beter. Bizim için çok önemli bir konu. Çünkü işlerimizin yüzde 80’ini Avrupa’yla yapıyoruz. Bu durumda geriye ne kalıyor. Çin. Çin’in elinde çok para var. Bu 2 trilyon dolar olarak konuşuluyor. Çin elindeki paranın bir kısmını ülkesine yol köprü yaparak değerlendiriyor. Bir kısmını ise ham maddeye yatırıyor. Çin hangi ürün satın alırsa o ürünün fiyatları birden artıyor. Örneğin petrolün fiyatı 2-3 ay öncesine kadar 30-35 dolar seviyesindeyken, Çin’in alımıyla bu rakam 70-80 dolarlara kadar çıktı. Yani Çin hangi maddeye alsa, spekülatörler o alana giriyor ve fiyatları yükseltiyor.
Uluslararası piyasaların yaşadığı sıkıntılardan bahsedersek neler söylersiniz?
Uluslararası piyasaların en büyük iki sıkıntısı; birincisi talep yok oldu. İkincisi kredi piyasaları çok kötü durumda. İthalatçı mal satın alıcak. Banka kredi vermiyor. 2008’in son dönemlerinin bir daha yaşanacağını düşünmüyorum. Bu olay 100 senede bir yaşanır. Önümüzdeki günlerde talep yaşanmazsa ekonomide daralma meydana gelir Ancak, tekrarlıyorum, bu 2008’in son dönemi gibi olmaz. Dalgalanma olur sadece.Çin’in her yıl yüzde 6-7 büyümesinin büyütülecek birşey değil. Çin’in, ABD’nin seviyesine gelebilmesi için her yıl en az yüzde 6 büyümesi gerekiyor. Çin’in ekonomisinin üçte biri ihracat. Üçte birinden daha fazlası, yarıya yakını yatırım. Çin’de halk, parasının yüzde 50’sini tasarruf ediyor. Bu oran Hindistan’da yüzde 33, Türkiye’de ise yüzde 17-18. Amerika’daki oran ise yüzde 0’dır. Ancak, krizden sonra bu oran yüzde 6-7 çıktı. Büyük bir ihtimalle Amerika’da bu oran yıl sonunda yüzde 10’a çıkacak. Yani halkı bir korku sardı.Yatırımcılar şu an önünü göremediği için yatırım yapamıyor. Bu yüzden parayı bekletiyorlar. Bu güveni geri kazanmak uzun süreç. Krizin ortadan kalkması bir süreç. Zamanla düzelecektir. ABD küresel ekonomi tarihinde ilk defa küçüldü. Almanya yüzde 6 küçüldü. Almanya’nın GSYİH’ya oranı yüzde 40. Almanya ki Avrupa’nın motoru.
Amerika’nın en büyük sorunu bankacılıkdı. Amerika bunu güç bela halletti. Devlet çok para harcadı ve halletti. Ancak reel sektör daha farklı.
Güven ortamının geri gelmesi için neler yapılabilir?
Devletler hediye çeki gibi yöntemlerle piyasayı canlandırmaya çalışıyorlar. Ancak kimsenin güveni olmadığı için para harcamıyor. Piyasalar 3-5 sene durgun bir şekilde devam edebilir. Hiç kimse ilk adımı yapmak istemiyor. Para harcamak istemiyor. Herşey ölü gibi. Önümüzdeki iki ay küresel ekonomi için çok hassas. İnsanlar para harcamazsa durum çok vahim. İstenilen harcama seviyesine gelinmezse sıkıntı var. Şu an bu piyasa manipüle edilebilen piyasa. İster inanın ister inanmayın paranın sahipleri piyasanın kontrolünü ele almışlar. Aslında bu insanlar piyasayı büyük şirketlerin de elinden almışlar. Ellerinde trilyonlarca dolar var. Piyasayı manipüle ediyorlar ve etmeye de devam edecekler. Bu insanlar geleceğe dönük planları var.
Dünyayı sarsan bu krizin ne zaman biteceğini tahmin ediyorsunuz?
Yaşanan ekonomik krizin aslında sistem krizi.Kim ne derse desin Artık sistem değişiyor. Son 25 senedir olan sistem bitti. Bundan sonra yeni sistem geliyor. Yeni sistemin oturması için de zaman gerekli. Belli bir dalgalanmadan sonra sistem yerine oturacak. Sistem değişirken sıkıntı yaşanıyor. Yeni sistem oturana kadar dalgalanmalar olacak. Uzun dönemde kimse eski güzel ekonomi günlerini beklemesin. O eski şaşalı günleri unutun. Ancak çok kötüyü geçirdik. Şu an kötünün içerisindeyiz. ABD 2010 yılında piyasaya 10 milyar dolar destekle girebilir.
Küresel kriz ortamında Türkiye’nin dikkat etmesi gereken en büyük risklerin ne olduğunu düşünüyorsunuz?
Türkiye’nin en büyük handikapı korumacılıktır. Bugün Çin bile gümrüklerde kısıtlama getiriyor. İlla ki Çin malı alacaksın diye diretiyor. Denizcilerin en büyük sıkıntısı korumacılıktır. Bu adamlar korumacılığın yüzde 10’unu yapsa, denizcilerin hali haraptır. Hindistan neden Çin kadar gelişemedi. Olay tamamen paraya dayalı. Para bir yere giriyorsa istikrarı da kurar Kapital sistem olduğu gibi Çin’e akıyor. Küresel parayı tutan adamlar şu an Çin’e giriyor. Para batıdan doğuya doğru kayıyor. Hindistan’ a bakıldığında ise, küresel ekonominin Hindistan’a biçtiği rol servis sektörüdür. Amerikada telefon şirketini aradığımda hindistan’daki call center çıkıyor. Hindistan pek gelecek vad etmiyor. Hele Hindistan’a para girmezse durumu vahim.Çin’in 2 trilyon doları varken, Hindistan’ın hiçbir parası yok. Parayı çalıştıran adamlar parayı ham maddeye yatırıyor.
Semaye sahipleri ellerinde bulunan nakit paraları nasıl değerlendiriyor?
Piyasada petrol için hareket yok ama petrol fiyatı halen yukarı çıkıyor. Neden çünkü para sahipleri ham maddeye yatırım yapıyor. Bu sektörler kağıt piyasası olduğu için piyasayla çok rahat bir şekilde oynayabilmektedir. Bir hafta önce 30 dolar olan bir ürün bir hafta sonra 100 dolara çıkabilir. Birden bir alım yaparlar ve fiyatlar vın! Diye yukarı çıkar. Şu an fiyatlar belirleniyor. Esas petrolun alımı önümüzdeki ay gerçekleştirilecek. Benim şahsi düşüncem önümüzdeki 5-6 ay içinde piyasada bir hareketlenme olmayacağı için petrol fiyatlarında yükselme olmayacak.
Yatırımcılar bu zamanda paralarını nasıl değerlendirmelerini önerirsiniz?
Ham madde alın tavsiyesinde bulunuyorum. Bu sayede petrol ve türevi gibi ürünlere yatırım yapanlar ciddi paralar kazandılar. Artık paranın değeri yok artık. Kağıt paranın değeri yok. Küresel ekonomiye bakıldığında önemli olan artık mal. Yatırım yapacaksanız mal alacaksınız. ABD neden doların hegomanyasını düşürsün. İstediği gibi parayı basıyor. Piyasadaki dolar sirkülasyonunun yüzde 60’ı ABD’nin dışında. Şu an Avro’nun değeri dolara göre yüzde 20 pahalı. Bunun sebebi herkesin dolarını bozdurmaya çalışması. Vatandaş dolarla borçlanıyor. Daha sonra gidiyor parayı Avroya, Kanada Avustralya dolarına yatırıyor. Yani Dolar’ın hegomanyası devam ediyor. Uzun süre de böyle devam edecek. Ekonomi küresel bazda canlanırsa, doların Avro’ya karşı değer kazanması yüksek ihtimal. Hiçbir zaman paranının değeri düşük gösterildiğinde ülkenin ekonomisi iyiye gitmez. Böyle bir yol olmaz. Bu şekilde başarılı olmuş bir ülke tarihte yok. Önemli olan ABD’yi ayakta tutan olay iç talebin canlanmasıdır.
Kaynak: Aktueldeniz