Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Gümrük / ŞİRKETLERİN BİLANÇOSU TİCARİ SIR OLMAKTAN ÇIKACAK

ŞİRKETLERİN BİLANÇOSU TİCARİ SIR OLMAKTAN ÇIKACAK

ŞİRKETLERİN BİLANÇOSU TİCARİ SIR OLMAKTAN ÇIKACAK02.07.2009

Patronların, şirketlerindeki mali bilgilerinin gizliliğiyle ilgili tavrı belli. Şirketi kâr da etse gizlilik esas; onun kasadaki-bankadaki parasını, cirosunu bir muhasebeci bilir, bir de Maliye.

Zarar etse de aynı, yine gizlilik esas; elinde ne kadar karşılıksız çek var, ne kadar kredi borcu var? Muhasebecisi ve Maliye'den başka kimse bunu bilemez. Patronun en doğal hakkı ve işin gereği de bu aslında.

Şimdi ne olacak peki? Yeni Ticaret Kanunu Tasarısı diyor ki "Sermaye şirketleri web sitesi açmak zorunda ve bu sitede şirketin mali tablolarına, hatta dipnotlarına bile yer vermek durumunda." Başkaca bilgi ve belgeler de zorunlu ayrıca. Genel kurul toplantı bilgileri, hissedarları ilgilendiren bilgi ve belgeler.. En önemlisi mali tablolar ama yine de. Patronlar, "Maliye'ye veriyorum bilançomu, başka kime ne benim hesaplarımdan" diyeceklerdir. "Ticari sır"dı bu bilgiler çünkü.

Hangi zordaki şirket ne kadar kredi borcu olduğunun bilinmesini ister ki? Zorda olmasa da hiçbir şirket rakiplerinin kendi mali durumunu bilmesini istemez. Sonuçta bilanço kalemleri belli bir tarihteki o şirketin mevcutlarını (Kasa, banka, alacaklar, stoklar, demirbaşlar) ve borçlarını (Bankalara, tedarikçilere) TL olarak gösteriyor. Gelir tablosu da öyle; belli bir tarih içinde yapılan satışları, satışlarının maliyetini vb "ticari sır" sayılan bilgileri içeriyor.

Meclis'te bulunan tasarının bu haliyle yasalaşması halinde bir çok bilgi ve belge ticari sır olmaktan çıkacak. Ticari sır konusunda tasarının mimarlarından Prof. Dr. Ünal Tekinalp'in çarşamba günü (24.6.09) Referans'taki sözlerine kulak verelim: "Bir şirketin bilançosunu açıklaması ticari sırlarını açıklaması anlamına gelmez. Bu, adalet ve haklılık temelleri olmayan bir itiraz. Yasa Avrupa Birliği'ne (AB) uyum açısından da vazgeçilmez. 'AB'ye üye olmak istiyorum ama bunu yapmayacağım' diyemezsiniz."

 

6 aya kadar hapis cezası

Tasarının can alıcı cezai hükümlerine baktığımızda iki faklı ceza var: 1) 6 aya kadar hapis ve 100 günden 300 güne kadar adli para cezası. Bu ceza internet sitesini yasanın yürürlüğe girmesinden itibaren 3 ay içinde açmayanlar veya mevcut sitesini yasaya uygun hale getirmeyenler için. 2) 3 aya kadar hapis ve yüz güne kadar adli para cezası. Bu da internet sitesini açmış ancak yasanın istediği içeriği (mali tablolar, genel kurula ilişkin bilgi ve belgeler...) siteye koymamış şirket sorumluları için.

İnternet kullanımının yaygınlaşmasıyla birçok şirket kendi internet sitesini zaten açmıştı. Bu sitelerin birçoğunda ürün tanıtmak, iletişim bilgilerini vermek bir yana internetten sipariş almak bile sıradan bir hizmet artık. İnternet sitesi halen var olan şirketlerin site içeriğini tasarının yasalaşmasını takip eden 3 ay içinde yenilemeleri gerekecek yalnızca. Tasarıdaki ifadeyle söylersek "internet sitesinin bir bölümünü bilgi toplumu hizmetlerine özgülemek" zorundalar.

 

 

Tasarıdaki ‘özgülemek' ne demek

Yeni Türk Ticaret Kanunu Tasarısı'nın 1524'üncü maddesinde, şirketlerin web sitesi açma zorunluluğundan bahsedilirken tam üç kez "özgülemek" fiili kullanılıyor. Zorunluluğa uymayanlara uygulanacak cezayı açıklayan 562'nci maddede bir kez geçiyor aynı sözcük.

Türk Dil Kurumu'nun sözlüğünde "Bir şey veya bir yeri birine, bir şeye ayırmak, vermek, hasretmek, tahsis etmek" yazıyor özgülemek sözcüğünün karşısında.

Kaynak: Referans Gazetesi

Gayrettepe Mahallesi, Barbaros Bulvarı Dr. Orhan Birman İş Merkezi No:149/6 Beşiktaş 34349 İstanbul
+90 212 663 08 85 | +90 530 960 84 24
+90 212 663 62 72
utikad@utikad.org.tr