Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Gündem / BOĞAZDAN GEÇEN GEMİLER RİSK YARATIYOR

BOĞAZDAN GEÇEN GEMİLER RİSK YARATIYOR

BOĞAZDAN GEÇEN GEMİLER RİSK YARATIYOR15.06.2009

Dünyanın en önemli doğal dar su yolu olan İstanbul Boğazı'ndan geçen gemilerin yarattığı tehlike, başta Boğaz'ın iki yakasında oturanlar olmak üzere 12 milyonu aşkın İstanbullu için risk yaratıyor.

Boğazlarda seyir, can, mal ve çevre emniyetini artırmak, kaza riskini minimize etmek ve deniz trafiğini daha etkin düzenlemek için Denizcilik Müsteşarlığı önemli çalışmalara imza atsada bazen tehlike kaçınılmaz oluyor.

Karadeniz'i Akdeniz'e birleştiren İstanbul Boğazı, Endonezya ile Malezya arasındaki Malaka Boğazı'ndan sonra dünyada en işlek ve en tehlikeli trafiğe sahip ikinci suyolu olarak kabul ediliyor. Karadeniz'den Ege Denizi'ne kadar uzanan 304 kilometrelik uluslararası suyolunda en tehlikeli etap ve kaza riski en yüksek bölge, keskin dönemeçleri ve 698 metreye kadar daralan kesimleriyle İstanbul Boğazı.

Yılda 55 bin gemi geçiyor

İstanbul Boğazı, şiddetli akıntı, rüzgar ve yoğun sis gibi doğal koşulların yanı sıra 80 dereceye varan keskin dönüşleri ile gemiler için seyir açısından tüm riskleri barındırıyor. Uzunluğu 31.7 kilometre olan İstanbul Boğazı'nın eni Karadeniz girişinde 4.7 kilometre, Marmara girişinde 2.5 kilometre. En dar yeri ise (Kandilli-Rumelihisarı-Bebek) 700 metre genişliğindedir.

Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü verilerine göre, Montrö Sözleşmesi'nin imzalandığı I936'da Boğazlar'dan yılda ortalama 4 bin 500 gemi geçerken aradan geçen 73 yılda bu sayı yılda ortalama 55 bin gemiye yükseldi. Bu gemilerden yaklaşık 10 bin tanesi başta petrol ve petrol türevleri olmak üzere, her türlü patlayıcı, parlayıcı, yanıcı, kimyasal, biyolojik, nükleer, katı, sıvı, gaz gibi maddelerin yanı sıra özellikle büyük felaketlere yol açabilecek LPG, LNG. yüksek basınç altında sıvılaştırılmış amonyak gazı ve benzeri yükler de taşıyor.

Dümen kilitlenmesi sonucu Yeniköy'de bir yalının dalgakıranına çarparak karaya oturan kereste yüklü gemi, boğazda büyük tehlikeye yol açmıştı.Son olarakta İstanbul Boğazı'nda geçtiğimiz günlerde tehlike atlatıldı. İstanbul boğazından geçiş yapan Panama bandıralı "Poseidon V" isimli gemi, dümeninin kilitlenmesi üzerine Arnavutköy açıklarında sürüklendi. Bölgeye Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü´ne bağlı kurtaran botları sevk edilirken, kısa süren çabaların ardından geminin kontrolü sağlandı. Demir atan gemi, kıyıya yaklaşık 50 metre kala durabildi.

Ukrayna'dan Güney Kore'ye gitmek üzere İstanbul Boğazı'ndan geçiş yapan Panama bandıralı "Poseidon V" isimli kuru yük gemisi, dümeninin kilitlenmesi sonucu kontrolden çıktı. 39 bin 500 ton demir yüklü gemiden gelen yardım talebi üzerine harekete geçen Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü'ne bağlı kurtaran botları kısa sürede Arnavutköy'e ulaştı. Gemi, kısa süren çabaların ardından kontrol altına alındı. Demir atan gemi, kıyıya yaklaşık 50 metre kala durabildi.

Boğaz kazaları en çok çatışmadan olmuş

Son on yılda Türkiye'de özellikle İstanbul Boğazında yaklaşık 350'ye yakın kaza meydana gelmiştir. Bu kazaların oluşum biçimlerine göre çatışmalar, karaya oturmalar, karaya çarpmalar ve yangınlar olarak sınıflandırılabilir. Bu kazaların yüzde 57'sini çatışmalar, yüzde 22'si karaya oturmalar yüzde 16'sı karaya çarpma ve yangınlar kalan yüzde 5'i ise diğerleri oluşturmaktadır.

Bu kazaların en büyükleri çevre, can ve mal güvenliklerini tehlikeye sokanlar ise;

Independenta:

1.5.1979 tarihinde Haydarpaşa önlerinde Romen bandıralı Independenta tankerinin bin Yunan tankeri ile çarpışması sonucunda 95.000 ton petrol denize dökülmüştür. Meydana gelen patlama İstanbul'da büyük korkuya sebep olmuş ve birçok semtte konutların camlarının kırılmasına neden olmuştur. Denize dökülen petrol günlerce yanarak hala hesaplanamayan miktarda deniz ve çevre kirliliğine sebep olmuştur.

Bluestar-Gaziantep

28.10.1988 tarihinde İstanbul'da Bluestar adlı kimyasal yüklü tankerin Gaziantep tankeri ile çatışması sonucu Bluestar tankerinde bulunan 1000 ton amonyak gazı denize ve havaya karışmış infilak etme tehlikesi bulunan tanker İstanbul'dan uzaklaştırılarak Marmara Denizine çekilmiştir.

Jambur-Datongsham

29.03.1990 tarihinde İstanbul Boğazında meydana gelen çatışma sonucu yara alan Jambur adlı tankerden yaklaşık 2600 ton gazelin denize dökülerek deniz kirliliğine neden olmuştur.

Leonis-Denizatı

24.8.1991 tarihinde İstanbul Boğazında meydana gelen bir çatışma sonucu Deniz gemisi batmıştır.

Madonnalily- Robinion-18

14.11.1991 günü iki geminin çatışması sonucu 20000 canlı hayvan yüklü Robinion- 18 gemisi 3 personeli ile birlikte batmıştır.

Nassia

13.3.1994 günü 100.000 ton petrol taşıyan Kıbrıs Rum Kesimi bandıralı Nassia tankerinin bir kuru yük gemisi ile İstanbul boğazında çatışması sonucu büyük bir yangın çıkmış ve 30 kişi ölmüştür. Denize dökülen yaklaşık 5000 ton petrol bir hafta yanmıştır.

Semele

7.11.1999 tarihinde İstanbul`da Semele-Shipka gemileri çatışması sonucu Semele adlı gemi batmıştır.

Volganeft-248

29.12.1999 tarihinde Volganef-248 adlı tanker kuvvetli lodos etkisi ile kırılmış ve burun kısmı batmıştır. Kaza sonucu 900-1000 ton fuel-oil denize dökülmüştür. Dökülen fuel-oil'in büyük bir kısmı Florya-Menekşe sahillerinde kirliliğe neden olmuştur.

Bu deniz kazalarına ilave olarak kara kökenli kaynaklardan gelen büyük çapta deniz kirliliği mevcuttur. Bunlara örnek olarak 17.08.1999 tarihinde Marmara bölgesinde meydana gelen deprem sonucunda İzmit Tüpraş tesislerinde hem yangın hemde denize petrol basılması olayı meydana gelmiştir. Ayrıca yine deprem sonrası Yalova'da bulunan AKSA elyaf fabrikasından Akrilonitril kirliliği meydana gelmiştir.

Kaynak:www.UlasimOnline.Com