Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Gündem / LOJİSTİKTE KÜRESEL KRİZ MÜCBİR SEBEP SAYILAMAZ

LOJİSTİKTE KÜRESEL KRİZ MÜCBİR SEBEP SAYILAMAZ

LOJİSTİKTE KÜRESEL KRİZ MÜCBİR SEBEP SAYILAMAZ15.06.2009

Küresel kriz nedeniyle lojistik sektöründe sözleşme iptalleri artarken, mücbir sebep konusu da gündeme geliyor. Mücbir sebep, beklenmeyen, önceden öngörülmeyen ve istenmeyen bir durum olarak tanımlanıyor. Küresel krizin lojistik sektöründe mücbir sebep olup olamayacağı konuşulurken, Ankaralı Hukuk Bürosu Avukatı Egemen Gürsel Ankaralı, küresel krizin lojistik sektöründe mücbir sebep sayılamayacağını ifade etti. Ankaralı, “Bugüne kadar ekonomik krizlerin hep mücbir sebep olduğu ileri sürüldü. Mücbir sebep konusunda birtakım tartışmalar var. Küresel kriz tek başına mücbir sebep değildir. Bu nedenle her örneğe göre yorum yapmak gerekir. Sözgelimi 2008’in 2’nci yarısında sözleşme yapılmış. Ama bugün bu sözleşmeye mücbir sebep diyerek uyulmaması söz konusu olamaz. Çünkü sözleşmenin yapıldığı tarihte krizin emaresi başlamıştı. Bu nedenle mücbir sebep ileri sürülemez. Ama 5 yıl önce imzalanmış bir sözleşme var. Her şey normal.  Ama bugün kriz olduğu için mücbir sebep ileri sürülebilir. Şimdi lojistik sektörüne baktığımız zaman sözleşmeler genellikle birer yıllıktır. Bu nedenle krizi mücbir sebep olarak ileri sürmek biraz zor. Çünkü 2008 başından itibaren kriz yorumları, gelecek-gelmeyecek tartışmaları yapılmaya başlanmıştı. Ama birde uzun zamanlı taşımayı kapsayan projeler var. Bu sözleşmeyi yapanlar uzun soluklu, 4–5 yıllık anlaşmalar yapabiliyorlar. Bu tür durumlarda kriz mücbir sebep sayılabilir” dedi.
Bugüne kadar mücbir sebep nedeniyle açılmış bir dava olmadığına da işaret eden Ankaralı, “Kriz nedeniyle sözleşme iptallerinde artış oldu. Bu iptaller sözleşmeyi yapan tarafların mutabakatıyla oluyor. Tek taraflı sözleşme iptalinin olması için ya sözleşmede böyle bir anlaşma olması gerekir, ya da mücbir sebep öne sürülmesi gerekir. Bir geminin korsan tarafından kaçırılması mücbir sebeptir. İzlanda örneğinde olduğu gibi iflasın eşiğine gelmiş olmak da mücbir sebeptir” açıklamasını yaptı.
“Sözleşmelerde detaya girmemek sıkıntı yaratıyor”
Lojistik sözleşmelerde yaşanan sorunları da aktaran Egemen Gürsel Ankaralı, “Lojistik geniş bir şemsiye. Lojistikte taşıma sözleşmeleri, antrepo sözleşmeleri gibi sözleşmeler var. Taşıma sözleşmelerinde sıkıntılar, birtakım anlaşmaların yazılı hale getirilmemesinden kaynaklanıyor. Bir taşıma ilişkisi kuruluyor ama ayrıntıya girilmiyor. Karayolunda bekleme ücretinin kimin tarafından karşılanacağı konusunda sıkıntılar var. Eğer sözleşmede belirtilmemişse araç sahibi yük sahibinden bekleme ücreti alamaz. Bazen aylarca gümrükte bekleyen kamyonlar oluyor. Bunların sayısı 10’ları buluyor. Navlun bedeli 3 bin Euro iken bekleme ücretiyle birlikte 20 bin Euro’yu buluyor. Lojistikçi bu parayı alamıyor. Sigorta konusunda sıkıntı doğabiliyor. Taşıyıcı yapması gereken nakliye sigortasını yapmayabiliyor. Bir de navlun bedelinin nasıl ödeneceği konusunda sıkıntılar çıkabiliyor. Taşıyıcı firma yükü teslim etmeden önce navlun bedelini almamışsa ve sözleşmede de nasıl ödeneceği belirtilmemişse bedelin tahsilatı konusunda zor duruma düşebiliyor” şeklinde konuştu.
Türkiye’de 4-5 yıldır uygulanan iflas ertelemeler konusunda da açıklama yapan Ankaralı şunları söyledi: “İflas ertelemeler bizim lokal sorunumuz. Kriz öncesinde getirilen bir yasal uygulamadır iflas ertelemeleri. Zor durumda olan ama iflas durumunda olmayan firmaların borçlarının belli bir süreliğine durdurulması yoluyla işleyen bir süreç. Kriz nedeniyle Türkiye’de iflas erteleme başvurularında gözle görülür bir atış var. Ancak lojistik sektöründe bu fazla değil. 4-5 lojistik firması başvurdu iflas erteleme için.”
Ankaralı, lojistik sektöründe iflas erteleme taleplerinin az olmasını da, “Kanımca lojistik firmaları zor durumda olsa da kendi yağında kavrulmak istiyorlar. Yaşadıkları sıkıntıları kendi kendilerine, küçülerek çözmek istiyorlar. Öte yandan bir prestij söz konusu. Nihayetinde iflastan söz ediyoruz. Bir iflas erteleme başvurusu nedeniyle yara almak istemiyorlar” sözleriyle açıkladı.

Kaynak: Persembe Rotası