|
4 Haziran 2009'da gerçekleştirilen İMEAK DTO Haziran ayı Olağan Meclis Toplantısı’nda konuşan Solmaz Lojistik Grup Yönetim Kurulu Başkanı ve DTO Deniz Taşımacılığı Lojistiği Komitesi Üyesi Asım Barlın, Gümrük Kanunu’nda AB’ye uyum amacıyla elektronik ortama geçiş ve beyan esaslarındaki aşama için yapılacak değişikliklerin kendilerini kaçakçı konumuna götürdüğünü söyledi.
Barlın’ın iddialarının ardından söz alan İstanbul Gümrük Muhafaza Müdürü İstanbul Gümrük Muhafaza Baş Müdürü Lütfi Ekinci, konuya farklı yaklaştıklarını, üretimi sistemin temeli olarak gören bir yaklaşıma sahip olduklarını kaydetti.
Ekinci, amaçlarının mal akışını engellemek olmadığını, tüm paketleri ve kargoları incelemek yerine bir adediyle yetinmek olduğunu, ancak güvene dayalı işlemlerden dolayı faturanın kendilerine çıkarıldığını vurguladı.
İMEAK DTO Başkanı Metin Kalkavan ise üretimin olması için tüketimin de olması gerektiğini, dolayısıyla ticaretinin önemli olduğunu, ticareti yerine getiren hizmetler üzerinde yürütülen gümrük işlemlerinin bu süreci engeller nitelikte olmayıp, günümüz açık pazar ilişkilerinde hız ve rekabet imkanı tanıması gerektirdiğini vurguladı.
Ancak, gümrüklerin de personel ve teknik imkan yetersizliği kıskacında olduğunu Almanya’yı örnek vererek anlatan Kalkavan, Almanya’nın Türkiye ile yaklaşık işlemlerini 30-35 bin eleman istihdam ederek yürütürken, Türkiye’nin aynı işlemleri 8-9 bin çalışanca yürüttüğünü kaydetti.
İMEAK DTO Üyesi Halim Mete de Kartal – Tuzla ve Kumkapı’da bekleyen gemilerin ÖTV’siz yakıtan yararlanamadığını, Gümrük Muhafaza’nın buna izin vermesi gerektiğini kaydetti.
Barlın: Hatalarımızın bazılarını
gümrük idarelerine yüklüyoruz
Asım Barlın, denizciliğin ilk işinin taşıma, taşımanın başlama ve bitişinde ise gümrük idareleri bulunduğunu, dolayısıyla buralarda yaşananların çok önem arzettiğini hatılatarak sözlerine başladı. Türkiye’de söz konusu gümrük işlemlerinde bazı yanlışların bulunduğuna dikkat çeken Barlın, “şimdi onlara değineceğim” dedi.
Barlın sadece gümrüklerin değil, kendilerinin de eleştirilecek yönleri bulunduğuna dikkat çekerek; “Pekçok sermayedar konçimento imzalama yetkisi ile alakalı olarak, iyi eğitimli insanları istihdam edemiyor, dolayısıyla esyanın alımı ve tesliminde bazı prosedür esksiklikleri yaşanıyor. Sonra da dönüp diyoruz ki, ‘e, işte gümrük idaresi bunlarda zorluk çıkarıyor” dedi.
Gümrük Kanunu’nda
yapılacak değişikliklere dikkat
Ardından gümrük idarelerinin ve beklenen yasal düzenlemenin eleştirilecek yönlerine değinen Barlın, “önümüzdeki günlerde gümrük kanununda bir değişiklik olacağı bilinmektedir. Bu Gümrük Kanunu’ndaki değişiklik, AB ile yapılan Gümrük Anlaşmasın’nın şu andaki yapsıyla alakalı olarak son değişiklikleri içerecek. Bu değişiklikler mümkün olduğunca elektronik ortamdaki sisteme geçişi ve yine mümkün olduğunca beyan esaslı dediğimiz, yani insana, yani güvene dayalı sistemin çalıştırılmasına dönük mevzuatı içeriyor.
Bu değişikliklerle, yaklaşık 1 yıl sonra evraksız gümrük faaliyetlerine hazrılanmamız isteniyor. Evraksız gümrük faaliyetleri, elektonik özet beyanlarının biraz daha geliştirilerek eşyayı ilgilendiren tüm belgelerin elektronoik ortamda gümrüklere sunumunu içeriyor” dedi.
İşin denizcileri ilgilendiren tarafı için yukarıdaki açıklamanın yeterli görünse de eşyanın mükellefiyetini elinde bulunduranlar için işin başka yönlerinin bulunduğunu belirten Barlın, eşyanın tüketiciye sunumundan önceki tüketici haklarını ilgilendiren prosedürlerin gümrük aşamasından sonrasına devrinin söz konusu olduğunu, mükellefin tam bu noktada kaçakçı durumuna düşebileceğini söyledi.
Tüketici haklarını korumayanlar
Kaçakçılık Yasası’ndan yargılanabilecek
Barlın, eşyanın tüketiciye sunumundan önceki tüketici haklarını ilgilendiren prosedürlerin gümrük aşamasından sonrasına devrinin ciddi bir aşama gibi görünse de öyle olmadığını savundu. Türkiye’nin uzun yıllar korumacılığı esas alan sistem içinde ticaret yaptığını, şimdi ise beyana dayalı bir düzene adım attığını dile getiren Barlın, bu aşamanın da standarların ve gelişmişliğin bir sembolü gibi göründüğünü kaydetti. Barlın, “ancak, işlemlerin gümrük sonrasına devri mükellefyetlerimizin yok olması anlamını taşımıyor. Kesinlikle çok daha sert piyasa denetim ve gözetim mekanizmalarının gelmesi lazım.
Böylece tüketici hakları daha da önemli olacak. Bu hataları yapanların geriye dönük tüm inceleme ve denetimleri yapıldıktan sonra bugünkü Kaçakçılık Yasaı'nda bulunan cezalar belki de anlına yapışacak” dedi. |