Amsterdam limanı ile Amsterdam Schiphol havalimanı arasında kalan bu alan, Hollanda’nın en önemli lojistik bölgelerinden bir tanesidir. Önümüzdeki yıllarda, birçok noktanın, karayolu, deniz, demiryolu ve hava ulaşımının kesişme noktasını oluşturmasından ötürü “Amsterdam Connecting Trade ( ACT )” adının verildiği bu alan ve sunduğu çeşitlilik ile büyüme gösterecektir.
Tüm planlanan hedeflere ulaşıldığı takdirde, ACT 141 hektarlık (yan tarafa bakınız) bir alanı kapsayacaktır. Hollanda Hava Kargo, Aalsmeer Çiçek Borsası, Air France-KLM, Schiphol Havalimanı ve Schiphol Alanı Geliştirme Şirketi ( SADC ) projeye taraf olanlardan sadece bir kaçıdır. ACT için, planlananlar sadece geleceğe dönük değildir. Projenin şu ana kadar gerçekleşen en önemli kısmı, büyük bir TIR terminalinin yapımının da devreye girmesi ile genişleyecek olan Schiphol Kargo alanıdır. Bu projeyi hazırlayanlar, konteynır aktarmaları için denizden içerlek bir noktada yeni bir lojistik merkez kurmayı amaçlamaktadır.
Bunun diğer bir yeni unsuru da, ACT’yi, European Carex’in önayak olduğu ve gelecekteki çeşitli Yüksek Hızlı Tren terminalleri arasındaki işbirliğinin kapsamına sokmaktır. Diğer aktarma merkezleri ise, Paris’te, Lyon’da, Liege ve Londra’da gelişmekte, ileride bunları da Barselona, Madrid ve Milano’nun takip etmesi beklenmektedir. Posta ve Express kargo firmaları ve de demiryolu firmaları da Carex’e katılacaktır.
İnsansız Yük Taşıyıcı Araçlar
ACT’nin en ilginç yanlarından biri, her ne kadar bu yeniliğin tam olarak nasıl çalışacağı belli değilse de, Kesintisiz Lojistik Bağlantısı’dır ( Uninterrupted Logistics Connection (OLV)). Bu belki de, kamyonlar için serbest geçiş koridoru veya insansız yük nakliye araçlarını da kapsayabilir. ACT’ de Taşıma Modları Proje müdürü Arjen Donkersloot “Bu ikinci seçenek yakın bir gelecekte hiçbir yerde gerçekleşmeyecek” demekte “Kamyon ve trenin yüklerini önce varış noktasına ulaştırmaları gerektiğinden, insansız araçlara yük aktarımının lojistik zincir içersinde ilave bir bağlantı gerektirecektir. İnsansız araçlar mevcut teknolojilerle hala çok pahalı görünse de, bu uzun vadede değişim gösterecektir. OLV’lerin maliyetleri nihai kullanım amaçlarına göre 120 ila 220 milyon Euro arsında değişmektedir”, diye eklemektedir.
Tedarik Zinciri Geliştirme müdürü Edwin Weenink’e göre “Flora (Çiçekçilik) Holland, ACT projesi ile çok yakından ilgilenmektedir. İhracat yönüyle baktığımızda, çiçeklerimizi çok hızlı bir şekilde Brüksel’e, Paris’e ve hatta büyük bir olasılıkla Londra’ya bile ulaştırabilmemizi sağlayacağından Yüksek Hızlı Tren kargosu ile ilgilenilmektedir. “Onlarla geçekten çalışabilmemiz taşıma hızına ve maliyetlere bağlı olacaktır” diye eklemektedir. Flora Holland, normal yük trenleri ile yapılacak konteynır taşımacılığı ile ilgilenerek, bunun Milano gibi nispeten daha uzak mesafelere yönelik mesafelerde karayolu taşımacılığın büyük ölçüde yerini alacağını düşünmektedir.
ACT pahalı bir projedir. Tüm endüstriyel alanların, yapıların ve altyapının tasarımının yapılıp, inşa edilmesi, hemen hemen tamamını sektörün karşılayacağı üç milyon Euro’ya mal olacaktır. Sonuçta, bu proje geliştirilmesi uzun vadeli bir proje olacaktır. Arazinin son parsellerinin inşaat için tahsil edilmesinin 2035’den önce gerçekleşmesi beklenmemektedir. ACT’nin yaklaşık 15.000 kişi için iş olanakları oluşturması beklenmektedir.
KAYNAK: AMSTERDAM SEAPORT