Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Gündem / LOJİSTİĞİN 7 DOĞRUSU

LOJİSTİĞİN 7 DOĞRUSU

LOJİSTİĞİN 7 DOĞRUSU 14.05.2009

Üretici kuruluşlar bu beklentileri yerine getirmek, hatta yapacakları AR-GE çalışmalarıyla da yeni ürünler ve yeni sunum biçimleri geliştirmek zorundadırlar. Bir malın pazara ulaşması ve satışı için üreticilerin müşteri beklentilerini analiz etmesi, lojistik departmanlarını  devreye sokması ve üretilecek yeni mamul ile pazara çıkma sürecinde stratejik bir avantaj yaratmaları önemlidir.

Ürünlerin farklı ölçeklerde hatta farklı ambalaj formlarında üretilmesi, pazarlanması açısından avantaj yaratırken üretim ve üretimin devamından gelen lojistik açısından iş yükü artmasından başka bir şey değildir. Artan ürün çeşidi aynı zamanda stok devir hızını düşürmekte, ölü stoklar yaratmakta, depo içinde yer kaybına neden olmakta, hatta dağıtım hızının düşmesine de yol açmaktadır. Her türlü zorluğa karşılık tüketici memnuniyeti esasdır ve bu zorluklara lojistik şirketler katlanmak zorundadır.

Satılacak olan ürünün özelliğini, kullanılabilirliğini, raf ömrünü kaybetmemesi gerekmektedir. Bunun sağlanması ancak lojistik sürecin hızlanmasıyla, süreç boyunca kontrol sistemlerinin çalışmasıyla elde edilmektedir. Taşıma-Depolama- Taşıma – Depolama – Satış sürecinde ürünü korumak için koruyucu bakım yapılması ürünün ömrünü uzatması açısından verilmesi gereken bir lojistik hizmettir.

Doğru biçimde tüketiciye ulaştırılacak olan ürünlerde ambalajlama son derece önemlidir. Ürünlerin kolilere yerleştirilmesi, kolilerin de 80x120 palet alanlarında 1.50-1.60 cm yüksekliğinde paletlenmesi gerekmektedir. Bu sayede taşıma sırasında hasarlanmalar ve hatalar önlenmiş olacaktır. Milk run çalışmalarında standart, değişebilir metal kasa kullanılması, tüketim malzemelerinin uzak mesafelerden konteynerlerle taşınması kısa mesafede arka kapağı hidrolik olarak açılabilen yükleme –indirme düzeneğine sahip araçlarla yapılması tavsiye edilmektedir.

Doğru biçimde taşıma ve rafa yerleştirme ürünün satışı için ilk şarttır. Bunun sağlanması ancak tedarik zinciri yönetiminin hammadde girişi, ürün fabrika çıkışı seviyesinde kalmaması ile gündeme gelmelidir. Lojistik yönetimine hammaddenin başlangıç noktası ile ürünün tüketildiği son nokta arasındaki sürecin yönetilmesi olarak bakarak başarılı oluruz. Unutmamalıyız ki tedarik zincirinin gücü ve kalitesi  tüketen memnuniyeti ile doğru orantılıdır. Memnun olmayan bir müşteri söz konusu olamaz. Önemli olan müşterilerinizin beklentisinin seviyesini artırmaktır. Bunu başarabilen firmaların pazar paylarını artıracakları ve çok büyüyecekleri bilinen bir gerçektir. Bunu başaracak kişilerin iş kalitelerinde bir süreç analizi çerçevesinden bakmaları yerinde olacaktır.

Kaynak: Persembe Rotası