Bir süredir Avrupa'da dünyanın diğer bölgelerinde yaşanandan çok daha derin bir resesyon gözlendiği, yaşanan küresel ekonomik çöküşte en büyük darbeyi eski kıtanın aldığı konuşuluyor. IMF'nin açıkladığı son verilere göre Avrupa Birliği (AB) ekonomisinin bu yıl yüzde 4 küçülmesi beklenirken ABD için bu beklenti yüzde 2,8. Avrupa'nın en büyük ekonomisi Almanya ilk çeyrekte yüzde 3,3 küçüldü. 2008'in son çeyreğinde bu oran yüzde 2,1'di. Almanya Maliye Bakanı Peer Steinbrück'e göre bu yıl toplam küçülme yüzde 5, hatta daha fazlası olabilir. Almanya'nın önde gelen ekonomi enstitüleri ise Gayrısafi Yurtiçi Hasıla'nın (GSYİH) yüzde 6 gerileyeceğini öngörüyorlar ki bu, 1931'den bu yana kaydedilen en kötü performans olacak. IMF ise Almanya için yüzde 5,6 küçülme öngörüyor.
İngiltere ise geçen hafta açıkladığı bütçesi doğrultusunda İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana en büyük borçlanmasını gerçekleştirecek. Ayrıca ekonominin bu yıl yüzde 3,5 küçülmesi de bekleniyor. Bu rakam İngiltere ekonomisinin İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana en hızlı daralmayı yaşayacağı anlamına geliyor. Yine IMF verilerine göre Avrupa bankalarının küresel krizden kaynaklanan kayıpları ABD bankalarının kayıplarının üzerine çıkacak.
Hükümetler yavaş kaldı
Wall Street Journal'da (WSJ) geçen hafta yer alan bir habere göre 27 üyeli AB'de ekonomide yaşanan çöküş, ABD'nin küresel ekonomik krizin merkezi olduğu ve Avrupa'nın sorunlarının ABD'ninkiler yanında küçük kaldığı iddiasında olan hükümetlerin bu görüşlerini yerle bir edecek. IMF'nin "Dünya Ekonomisinin Genel Görünümü Raporu" da bu savı doğrular nitelikte. Raporda, özellikle Avrupa'nın finansal sisteminin inşasına ilişkin sorunların çözümü için koordine edilmiş finansal politikaya ihtiyaç duyulduğunun altı çizilirken ekonomik durgunluğun İrlanda'da "şiddetli", İngiltere'de "epeyce şiddetli" olduğu, gelişmiş Avrupa ekonomilerinde işsizliğin, 2009'un sonunda yüzde 10'un üzerine çıkacağı ve 2011 yılına kadar da tırmanacağı ifade edilmişti. İşsizlik oranı yüzde 17,4'e, işsiz sayısı da 4 milyona ulaşan İspanya da AB'nin işsizlik şampiyonu olarak dikkat çekiyor.
Gelişmekte olan Avrupa ekonomilerinin 2009'da yüzde 3,75 daralacağı, gelecek yıl ise yüzde 1 büyüyeceği öngörülen raporda , eski SSCB ülkelerinin bu yıl yüzde 5,1 küçüleceği ve gelecek yıl yüzde 1,2 büyüyeceği vurgulanmıştı.
IMF'nin eski şef ekonomistlerinden Simon Johnson, WSJ'a yaptığı açıklamada, Avrupa bankalarının ve politikaları belirleyenlerin krizin oluşmasında katkıları bulunduğunu, ekonominin kötü olmasının bir nedeninin de bu kurumların krize tepkilerinin yavaş kaldığını anlamadıklarını belirtti.
Dünyaya çelme takıyor
Avrupa'nın yaşadığı bu zor günler ve alınan önlemlerin ekonomiyi bir türlü harekete geçirememesi ABD, Asya ve dünyanın diğer bölgelerini de olumsuz etkiliyor. Bunun nedeni ise AB'nin 18.4 trilyon büyüklüğündeki ekonomisinin dünya ekonomisinin yüzde 30'unu oluşturuyor olması. Örneğin geçen hafta birinci çeyrek verilerini açıklayan Caterpillar, bu dönemde Avrupa'ya yaptığı satışların önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 46 gerilediğini, bunun ABD, Asya ya da Latin Amerika ülkelerinde yaşanan gerilemenin çok üzerinde olduğunu belirtti.
Avrupa'nın bankacılık sektöründe yaşanan zayıflamanın dünya ekonomisi için ABD bankalarındaki bozulmadan daha tehlikeli olduğunu belirten uzmanlar, bunun nedeni olarak Avrupa'nın finansal sisteminin hisse senedi piyasalarına değil daha çok banka kredilerine dayanmasını gösteriyor. IMF, Avrupa bankalarının bilançolarının ABD'li rakiplerinden daha büyük olduğunu, dolayısıyla kayıplarının toplam varlıkların yüzdesi olarak daha küçük kaldığını belirtiyor. Ama bu yeterli değil çünkü bu durum Avrupa bankalarının sermaye yapılarını düzeltmek için daha fazla taze paraya ihtiyaç duymalarına da neden oluyor.
Sosyal patlama riski kapıda
IMF raporuna göre İngiltere haricindeki Batı Avrupa bankalarında 2007-2010 arasında oluşması beklenen toplam zarar 1 trilyon 109 milyar dolar. ABD'de ise bu rakam 1 trilyon 49 milyar dolar.
Avrupa ekonomisi için bir başka risk ise eski komünist Doğu Bloğu ülkelerinde yaşanan derin ekonomik ve mali kriz. Örneğin Avusturya bankalarının bu ülkelerde toplam 278 milyar doları var ki bu Avusturya'nın GSYİH'sının yüzde 70'ine karşılık geliyor. IMF, kıta Avrupası bankalarının gelişmekte olan ülke varlıkları nedeniyle uğradıkları kayıpların 2010'a kadar 172 milyar dolara ulaşmasını bekliyor. Bu da İngiltere, ABD ya da Asya bankalarının bu ülkelerde oluşması beklenen kayıplarının 4 katı anlamına geliyor. Üstelik ekonomi kötüye gittikçe toplumsal huzursuzluk da artıyor, neredeyse her Avrupa ülkesinde protestolar yaşanıyor, Fransa'da işten çıkarılan işçiler şirketin yöneticilerini rehin alabiliyor. Hatta uzmanlar yaşanabilecek bir sosyal patlamaya dikkat çekiyor.
Küresel kriz, ABD'de patlak vermesine rağmen, Avrupa kıtasına yansıması daha derin oldu. Ekonomik çöküşte en büyük darbeyi eski kıtanın aldığı belirti...
referans