Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Üye Şirketlerden / DEMİRYOLUNDAKİ REKABETLE KENDİMİZİ ÖLÇÜYORUZ

DEMİRYOLUNDAKİ REKABETLE KENDİMİZİ ÖLÇÜYORUZ

DEMİRYOLUNDAKİ REKABETLE KENDİMİZİ ÖLÇÜYORUZ20.03.2009

Konsped 1989 yılında kurulan ve sadece demiryolu taşımacılığına yönelik hizmet veren bir kuruluş. Kurulduğu dönemde çok az firma bulunuyordu demiryolu taşımacılığında. Konsped Genel Müdürü Mete Tırman Konsped’i kurarken taşıma sektörü içinde Türkiye açısından en az ilgi gören demiryolu taşımacılığını seçtiklerini söyleyerek, “Çok az firmanın olmasını bir avantaja dönüştürmek istedik. Demiryolunu seçme nedenimiz demiryolunun geleceğe yönelik gelişme potansiyelinin olmasıydı. Konsped klasik bir nakliye şirketi değildir. Türkiye’deki klasik nakliye şirketleri her taşıma moduna girerler. Biz Konsped’i demiryolunda uzmanlaştırmak istedik” diye konuştu.

 
Geçmişte önemli faaliyetler yürüttüklerine işaret eden Tırman, “Ancak hiçbir şirket geçmişte yaptıklarıyla sürekli gündemde kalamaz. Geçmişte yapılanlar önemlidir, firmaya bir saygınlık kazandırır. Konsped geçmişte yaptıklarını geleceğe taşımanın çabasında. Bugün ortam biraz daha farklı. Her şeyden önce geçmişte rakip yoktu. Rakip olmamasının sıkıntılarını yaşıyorduk. Kendimizi ölçemiyorduk. Ben daha iyiyim veya daha kötüyüm, hizmetim iyi veya kötü deme şansımız çok azdı. Şimdi rekabetin artmasıyla kendimizi ölçebilir konuma geldik” dedi.
“Bir başka dezavantaj da piyasanın demiryolu taşımasını tanımamasıydı” diyerek sözlerine devam eden Mete Tırman, “Hiç kimsenin sunmadığı hizmeti 1–2 firma sunuyorsa insanlar çekimser bakarlar. Nostaljik bir bakış vardır. Kara tren gider, gelmez. Böyle bir bakış var. Geçmişte bu sıkıntıları çok yaşadık. 2010’a yaklaştığımız şu dönemde durum biraz daha farklılaştı. Artık daha fazla sayıda firma demiryolu taşımasına yöneliyor. Karayolundaki engeller Avrupa’ya çıkışta Bulgaristan’da, Avusturya’da, Macaristan’da karşılaşılan taşımayı zorlaştırıcı engeller firmaları alternatif aramaya itiyor. Demiryolu bunlardan bir tanesi ve eskiye oranla daha çok gündeme geliyor. Dolayısıyla bugünkü rekabet koşullarına ayak uydurmak zorunda Konsped.

“Türkiye merkezli taşımalarda önemli görevler üstlendik”

Tırman kurulduklarından bu yana yürüttükleri önemli çalışmaları da şu sözlerle anlattı: “Konsped’ten söz ederken ilk değinilmesi gereken unsur konvansiyonel taşıma. Konvansiyonel taşıma bildiğimiz kara vagonlarıyla yapılan taşımadır. Gerek Yakın Doğu’ya yani Suriye, İran taraflarına, gerekse Orta Avrupa ve Doğu Avrupa ülkelerine taşıma yapmaya başladık. O dönemde neler yaptık? Konsped uzun yıllar demiryolunda frigo taşımacılık yapan, merkezi İsviçre’de olan ve Avrupa’daki demiryollarının ortaklığından oluşan Interfrigo adlı firmanın Türkiye’deki ticari temsilciliğini yaptı. Yürütülen işbirliği çerçevesinde gerek Mersin bölgesinden gerek İzmir bölgesinden Orta Avrupa’ya, Rusya’ya dönemsel olarak ekim ayı ile ocak-şubat ayları arasında narenciye taşıma işlerini organize etti. Bu oldukça önemli bir taşımaydı. Çok kısa dönemde çok büyük çaplı taşımalar yaptık ve uzun yıllar sürdü. Demiryolunda konteyner taşımacılığının kuruyük alanındaki ilk denemelerini yaptık. 1994–1995 yıllarında Avusturyalı Ökombi firmasıyla Viyana’dan Halkalı’ya ve Halkalı’dan Viyana’ya blok tren işletmeciliği yaptık. Bu da ilklerden biriydi. Çünkü kombine taşımacılık alanında çalışma yürüten bu firma Macaristan-Türkiye arasında blok trenler işletir. Devletçi bir yapısı vardır. Özel sektörün Türkiye’ye blok tren işletmeciliğinin ilk örneğiydi Ökombi ile yürütülen çalışma. Konsped bu çalışmada Türkiye’deki ayak olarak yer aldı. Bu arada 1996 yılında o dönemin cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in ve Orta Asya ülkelerinin başkanlarının katılımıyla, İran-Türkî Cumhuriyetler kapısında Rus vagonlarının dingil değiştirme istasyonu açıldı. Bu ne demek? Van’a kadar gelen Rus vagonlarının veya eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği içinde yer alan ülkelerden gelen vagonların Van’a kadar getirilip orada yüklenmesi, yüklenen vagonların nihai noktaya taşınması demek. Bu doğrultuda biz Orta Asya taşımalarına başladık. Buna benzer bir taşımayı frigo vagonlarla Moldova üzerinden yaptık. 2000’li yıllara geldiğimizde Ilichevsk-Derince arasında Ro-Ro işletmesi gündeme geldi. Hizmeti sunan feribot şirketi kanalıyla Rus ve Ukrayna vagonlarını Türkiye’ye kadar getirdik. Derince Limanı’nda bu vagonlar yüklendi. Yine Ro-Ro ile Ilichevsk Limanı’na götürüldü. Oradan bütün eski Birleşik Devletler Topluluğu ülkelerine dağıtıldı. Bu sistemin yerleşmesinde önemli katkılardan birini Konsped yaptı. Konsped gerçekten demiryolunda, Türkiye merkezli ama sınır aşan alanında yapılan taşımalarda önemli görevler üstlendi.”

“Sermayemiz yerine getirdiğimiz sözler ve çalışanlarımız”

Tırman Konsped’in 2 önemli sermayesi olduğunu belirterek, demiryolunda tanınmış, bilinir bir firma olduklarını söyledi. Tırman, “Bugüne kadar verdiği sözü yerine getirmiş bir firma Konsped. Bu gerçekten kazanılması zor bir sermaye. İkinci sermaye de yıllarını bu konuya ayırmış, iyi bir ekiple çalışıyor Konsped. Çalışanların konularında en iyileri olduğunu düşünüyorum. Bu 2 önemli sermayemizle geleceğe yol alıyoruz. Bugün geçmişte yaptığımız taşımalarda olduğu gibi Orta Asya’ya önemli oranda taşıma yapıyoruz. Türkiye’den İran ve Suriye’ye taşımalarda oldukça aktif bir konumdayız. Sahip olduğumuz konteyner parkıyla ülkemizin en büyük demiryolu taşıma firmalarından birisiyiz. Konsped gelecekte de sadece demiryoluyla ilişkili olmaya devam edecek” şeklinde konuştu.

“Gelen gideni aratacak”

Küresel krizin lojistik sektörüne etkisine de değinen Mete Tırman, “2009 yılına girdik. Her zaman dile getirilen bir istek vardır. Umarız gelen gideni aratmaz. Ama 2009’la ilgili herkesin hemfikir olduğu bir şey var. Gelen gideni aratacak. 2009, 2008’den iyi olmaya aday bir yıl değil ne yazık ki. Belki de bu dönemi en kolay atlatacak sektörlerden birisi lojistik sektörü. Özellikle uluslararası taşıma yapanlar. Çünkü bu firmalar döviz hareketlerinden genellikle çok olumsuz etkilenmezler. Çünkü gelirlerinin büyük bir bölümü dövizdir. Ama bu dönemin temel sorunlarından bir tanesi, olayın sadece dövizin etkisinden ibaret olmaması. Hızla düşen taşıma kapasitesi ve yüzde 20-30 ciro kaybı söz konusu. Dolayısıyla bu da bizi zarar noktasına götürebilecek bir oran” dedi. Krizin işsiz ordusunu artıracağına da vurgu yapan Tırman, “Biz 2009’a yönelik olarak, kesinlikle personel düzeyinde bir önlem almayı düşünmüyoruz. Bizim alanımız personelin kazanılması, eğitilmesi zor olan bir alan. Çalışanlar buraya geldiğinde işi bilerek gelmiyorlar. Burada öğreniyorlar. Özellikle demiryolunda bu konuda daha büyük sıkıntı var. Çözüm muhakkak tasarruf, ama doğru alanlarda tasarruf. Yapılacak en iyi şey hacmi artırmak, çalışma kapasitesini artırmak” önerisinde bulundu. Perşembe Rotası