Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Üye Şirketlerden / NERMİN ÖNDER: “LOJİSTİK PROBLEM ÇÖZME İŞİ”

NERMİN ÖNDER: “LOJİSTİK PROBLEM ÇÖZME İŞİ”

 NERMİN ÖNDER: “LOJİSTİK PROBLEM ÇÖZME İŞİ”03.09.2019
Yeniay Lojistik'in kurucu ortaklarından Nermin Önder, bir gün dahi ara vermeden çalıştığı mesleğinde 30'uncu yılını geride bıraktı. “Bir daha dünyaya gelsen ne olmak istersin deseler, ben yine lojistik derim” şeklinde sektöre olan tutkusunu yansıtan Önder, lojistikte idealleri ve hayalleri olan birisi. Türkiye'nin lojistik markaları yaratması için desteklenmesi gerektiğine inanan ve bunun için Başbakanlığa mektup yazdığını ifade eden Önder, lojistiğin problem çözme işi olduğunu vurguluyor. Lojistikte daima bir hareketlilik olduğunu vurgulayan Önder, “Bence genç kalmanın sırrı bu iş” diyor. Bir taraftan emeklilik CV'sini de hazırladığını belirten Önder, “Yogo hocasıyım, tekne belgemi aldım. Bu işi nasıl bırakırım bilmiyorum” yorumunu yapıyor.

Samsun'da doğan Nermin Önder ilk, orta ve liseyi burada tamamladı. Dört çocuklu çiftçi bir ailenin, üyesi olan Önder, geleceğini kendi emekleri üzerinde inşa eden birisi. “Anadolu'da sabit bir geliriniz yok ise ailenizin sizi şehir dışında okutma imkanı pek yoktur. Bu yüzden İstanbul'da açılan kambiyo okulunu, burslu kazandım. Açıkçası kambiyo nedir bilmiyordum ama ismi beni çok etkilemişti” diyen Önder, kariyerini lojistik üzerine kurmaya karar veriyor. Lojistiğin, masa gibi dört ayağı olduğundan yola çıkan Önder, kariyer gelişimini şöyle anlatıyor: “Genç yaşta kendime büyük hedefler koydum. İlk olarak 1989 yılında Barbaros Kargo'da çalıştım. Barbaros Kargo, lojistiğin her departmanını öğrendiğim yer. Burada; kargolarımızı gönderiyorduk, gümrüğümüzü yapıyorduk, konşimentomuzu hazırlıyorduk, rezervasyonumuzu yapıyorduk. Uzun yıllar çalıştım ve çok tecrübe edindim. Türkspeed‘de Mehmet Pir ve Ahmet Kartal ile birlikte çalıştım. Burada Tır nakliyesi konusunda tecrübe edindim. Daha sonra kotalı gönderimlerde koşulları öğrenmeyi istiyordum. Bugün halen önem veriyorum.

Tekstil firmasında üretim, ihracat nasıl oluyor, mallar nereye gidiyor öğrenmek istedim. Kotalı gönderimleri yoğun olan Palet Empirme firmasında çalıştım. Burada çalışırken arkadaşların önerisiyle üzerine EGS'ye başvurdum. Açıkçası gitmeyi çok istemiyordum. Büyüklerime danıştım, onlar da büyük ve kurumsal firma diye tavsiye etti. Bunun üzerine reddetsinler diye 1000 lira maaş alıyorsam, 2 bin 500 lira talep ettim. Buna rağmen beni işe aldılar. EGS kapanınca müşteriler işlerini benim yapmam konusunda teklif yaptılar. EGS kendi işyerimi kurmama da vesile oldu..”

Hava kargoda 7'nci büyük acente Yeniay Lojistik'ten önce başka bir firmada ortaklıkları olduğunu söyleyen Önder, “Keşkelerimiz vardı. Bunların başında firma isminin uluslararası olması veya A.Ş. olması gibi. Yeniay'ı kurarken ne istediğimizi çok iyi biliyorduk” diyor. Yeniay'ın tam istedikleri gibi bir firma olduğunu belirten Önder, ortaklık yapacakları firmanın buraya geldiğinde kafasında hiç soru kalmaması gerektiğini söylüyor. 400 ton hava kargo ile başladıkları işte kısa zamanda 700 tona çıktıkları bilgisini veren Önder, Mayıs ayında 970 tonlara çıktıklarını ve hava kargoda acenteler arasında en büyük 7'nci firma olduklarını vurguluyor. “Rakiplerimiz uluslararası firmalar milyon dolar zarar bütçeleriyle işe girmek istiyorlar. 6-8 ay vade yapabiliyorlar. Bunlara karşı başarı elde etmek kolay değil” diyen Önder, “Bana göre zarar edilen hiçbir iş yapılmaz. Kârsız hiç işe girmedim, girmek de istemem. Kârsız iş mutlu etmez.” diyor.

Ulaşılabilir olmalısınız Lojistik sektöründe ulaşılabilir olmanın çok önemli olduğuna vurgu yapan Nermin Önder, sözlerine şöyle devam ediyor: “Herhangi bir sorun çıktığında firmalar bize doğrudan ulaşır. Lojistikte benim öğrendiğim şu: Kesinlikle ulaşılabilir olmalısınız. Zaman kaybı, öldürür. Hasta ölmeden, zamanında tedavi edilmesi gerekiyor.” Araştırmayı, incelemeyi çok sevdiğini dile getiren Önder, “Ziyaret ettiğim ülkelerin limanlarına bakarım. Mağazaya gittiğimde ürünlerin üretim etiketine bakarım. Yıllar evvel müşterilerin barkod ile ürünlerini depodaki tüm hareketleri takip edeceği bir sistem kurmayı planladım. Sermaye bunu yapmaya yetmedi. Ancak yıllar sonra aynısını Ekol yaptı. Çok da güzel yaptı. Ben hep bilgim ile bir yerlere geldim. Bu hazırladığım dosyanın şu anda uygulanıyor olması bu işi ne kadar sevdiğimi ortaya koyuyor. Hayal etmek çok önemli” diyor. Bizim pazarlama ekibimiz çalıştığımız firmalarımız oldu Her firma ile çalışmak istemediklerini ifade eden Önder, bunun sebebini şöyle açıklıyor: “Herkes ile çalışmak istemiyoruz.

Türkiye'deki mevzuat, firmaları birbirine o kadar çok bağlıyor ki benim yaptığım yanlış bir iş, diğer firmaları da etkileyebilir. Türkiye'de yaptığınız işten 10 yıl sorumlusunuz. Karşıdaki firmaya da güven vermek istiyorum. Yapacaklarımı firmanın gözüne bakarak anlatıyorum. Müşteriler kiminle çalıştığını bilmeli. Bu prensipler sayesinde zaman içerisinde pazarlama ekibimiz firmalarımız oldu. Şu anda firmaların referansıyla her ay 4-5 firma bizimle irtibata geçiyor.” Lojistik kendisini yenileyerek sürdürecek Lojistiğin geleceği ile ilgili düşüncelerini de paylaşan Önder, “Dünyada asla bitmeyeceğini düşündüğüm nadir sektörlerden biri; lojistik” diyor. Lojistiğin kendisini yenileyerek sürdüreceğini kaydeden Önder, sözlerini şöyle tamamlıyor: “Gelecekte depolar olmayacak. Mallar fabrikadan doğrudan yüklenip, son noktaya gidecek. Daha güzel ve daha hızlı olacak. Burada çok rekabet şartları var. Özellikle global şirketler ciddi avantajlara sahip. Bu nedenle özellikle Türkiye'deki lojistik firmaları için evlilikler önemli. Bu sayede globallerin sahip olduğu teknolojik üstünlük, finansman gücü ve sürdürülebilir gelişmeye sahip olunabilir. Türkiye'nin coğrafi ve jeopolitik konumu aslında hem tehdit hem de fırsat. Fırsat çünkü bir çok dünya lojistik şirketlerinin çalışamadığı ya da çalışmak istemediği bölgelere çalışma imkanımız ve iletişimimiz var. Her gün farklı bir gelişme ve bambaşka senaryolar önümüze geliyor. Politik olaylardan çok etkileniyoruz. Mısır ve Arabistan'da hava kargoda çok güçlüydük. Bugün bu şartlar değişebiliyor. Tüm bunların ötesinde Türkiye'nin kendi potansiyeli başlı başına tüm dünya için bir fırsattır.

Türkiye'den tır bir günde Arabistan'a gidiyor. Türkiye dünyanın lojistik merkezi. İstanbul dünyanın lojistik şehri.” Lojistikte marka olmak için devlet desteği şart Lojistik konusunda dünya markalarına sahip olmak için devletin destek olması gerektiğini savunan Nermin Önder, bu konuyla ilgili Başbakanlığa mektup yazıyor. “Türkiye'de firmaların global marka olması çok zor. Rakiplerimiz dünya devleri. Maddi olarak da çok kuvvetliler. Benim finansman gücüm olsa… ‘Babam 10 milyon dolarım var deseydi' bugün ilk üçte belki de birinci olurdum. Çünkü bu işi çok iyi biliyorum. Firmaların taleplerini çok iyi biliyorum.” diyen Önder, “Her ülkenin bir markası var. Bizim niye bir tek THY'miz var. Türk firmalarına devlet destek olsun biz dünyadan acenteler alalım” diyor. Üniversite işbirliği ile kendi elemanını yetiştiriyor Eğitimin sadece sektörümüzün sorunu olmadığını dile getiren Önder, Aydın Üniversitesi ile işbirliğine gittiklerini ve elemanlarını kendilerinin yetiştirdiklerini belirtiyor. Firma ortağı Ahmet Çimer'in üniversitede ders verdiğinin de altını çizen Önder'in eğitimle ilgili görüşleri şöyle: “Mutlaka ileride daha farklı bir konuma sahip olabilmek için yetişmiş ve gelişime açık vizyonlu kadrolara ihtiyaç var. Burada görev biraz da sektör mensuplarına düşüyor. Çok klişe ama her şeyi devletten bekleyemeyiz. Çünkü üniversiten Incoterms'i bilmeden mezun oluyorlar.” İki kardeş birbirimizi tamamlıyoruz Nermin Önder, hem kardeşi hem de ortağı Nail Önder'e ayrı bir paragraf açıyor: “Nail Önder, hem kardeşim hem çok uzun yıllar ortağım. Yeniay Lojistik'i birlikte üzerinde düşünüp, kurduk. Başka ortağımız yok. Havacılık konusunda oldukça başarılı ve yetenekli birisi olan Nail Önder, manevra kabiliyetiyle bizi, hızlı çözüme götürüyor.

Aynı zamanda A karne sahibi yetkili gümrük müşaviri. Bildiğiniz gibi bu, hızlı kargo projemizde bizim için gerekli bir belge. İki kardeş yetenek, karakter olarak inanılmaz uçlarda ve farklıyız, saygı, sevgi ve bağlılık olması, farklı karakterimizin işlerimizde bizi tamamladığını gördük.” Pozitif ayrımcılığı bıraktım İşe alımlarda pozitif ayırımcılık uyguladıklarını, ancak şimdilerde bundan vazgeçtiklerini anlatan Önder, bunun sebebini “Kadın öğrencileri işe alıp, yetiştiriyorsunuz. Ne zaman bırakıyorlar biliyor musunuz? Evlenince veya nişanlanınca. Demek ki onu kurtuluş olarak görüyorlar. Bu da beni üzüyor. Bir de bizim işte kadının 8'den sonra telefonu çalarsa sorun olur. Bizim telefonlarımız susarsa sorun var demektir. Bu yüzden kadını daha önce tercih ediyordum, artık etmiyorum” şeklinde açıklıyor.

Bu ülkede kadınlar iş hayatına geriden başlıyor Kadınların bu ülkede geriden başladığını vurgulayan Önder, buna örnek olarak kadının, şirket kuruluşunda eşinden bir taahhütname istemesini örnek gösteriyor. “Türkiye'de hala durum biraz iyileşse de kadınlar erkeklere göre iş hayatında ne yazık ki geriden başlıyor. Ailede bile kadınların sorumluluk ve görevleri daha fazla. Annelerin davranışları kız ve erkeklere farklı .Ne yazık ki erkek çocuklarının tüm işlerini çocuk çok ileri yaşlara gelse dahi ananeleri yapıyor. Oysa kız çocuklarının öyle değil daha küçücük iken kendi işlerini yapmayı öğretiyorlar. Bu da kadının; bir çok olayda çözüm bulma konusunda yetisini arttırıyor. Erkekler de ise bu maalesef olumsuz sonuç ortaya koyuyor. Problem halledebilme yetisi gelişmemiş oluyor. Anneden gördüğü için kadınları hep etrafında hizmet eden onun işlerini yapan olarak görüyorlar. Tüm erkek çocuğu olan arkadaşlarıma ‘lütfen güzel erkek çocukları yetiştirin' diye tembih ediyorum” yorumunu yapıyor.

Kaynak: transmedya.com
Gayrettepe Mahallesi, Barbaros Bulvarı Dr. Orhan Birman İş Merkezi No:149/6 Beşiktaş 34349 İstanbul
+90 212 663 08 85 | +90 530 960 84 24
+90 212 663 62 72
utikad@utikad.org.tr