Maersk, Kuzey Amerika'nın batı kıyılarındaki limanlarında daha temiz bir yakıt kullanma konusundaki Çevre Koruma Girişiminde bir dönüm noktasına varıldığını, 1000. gemiye ulaşıldığını belirtti. 2006'da program başladıktan beri 111 gemi programa katıldı
Maersk, Kuzey Amerika'nın batı kıyılarındaki limanlarında daha temiz bir yakıt kullanma konusundaki Çevre Koruma Girişiminde bir dönüm noktasına ulaştıklarını, 1000. gemiye ulaşıldığını belirtti.2006'da program başladıktan beri 111 gemi programa katıldı.
Bu girişimin Kaliforniya'da Los Angeles, Oakland;Washington Takoma ve Kanada Vancover'a uğrayan gemilerin yol açtığı hava emisyonunu 2400 tonun üzerinde azalttığı iddia ediliyor. Ayrıca particüler madde de yıllık % 86, sülfür oksitte % 95, Nitrojen oksitte % 12 azalma sağlandı. Bu dünyanın en büyük konteyner operatörünün limanların hava kalitesini arttırmaya yönelik gönüllü girişimi övgüye değerken, uluslararası sevkiyattan kaynaklanan Bunker yakıt emisyonlarının kyoto protokolü'nde belirtilen uluslararası düzenleyici bir çerçeve kapsamında olmaması da dikkate değer bir konudur.
Gemilerden kaynaklanan kirlilikle ve çeşitli kirlilik türleri (petrol, kimyasallar, paket şeklinde kirleticiler, kanalizasyon, çöp)ile ilgili başlıca uluslararası konvansiyon olan "Gemilerden kaynaklanan kirliliği önlemeye yönelik Uluslararası Convansiyon(1973)",daha sonra 1978 Protokolü(Marpol 1973/1978) ile değiştirilmiştir; 1997'de özel bir konferansta Annexe VI "Gemilerden Kaynaklanan Hava kirliliğini Önleme Yönetmeliği" kabul edilene kadar hava kirliliğini kapsamıyor idi. Marpol Annexe VI Mayıs 2005'de yürürlüğe geldi ve Haziran 2008'e kadar dünyadaki gros ticari filo tonajının % 80'ini temsil eden 51 ülke tarafından onaylandı.
İlginçtir ki sülfür oksit, nitrojen oksit emisyonları ve partiküler madde ile ilgili Annexe VI global ısınmaya yol açan karbondioksiti kapsamaz. Karbondioksit emisyonları IMO içinde ayrı bir tartışma konusudur.
IMO Çalışmasının Güncellenmesi
Sera gazları emisyonları konusundaki IMO Çalışmasının erken bir aşamada olduğunu gözönüne almalıyız.Onun 56. Oturumunda, IMO Deniz Çevre Koruma Komitesi(MEPC) sera gazı emisyonlarıyla ilgili İMO çalışmasının güncellenmesi ihtiyacını teyit etmiştir.
Bu çalışma ilk 2000 yılında tamamlandı.Yeni sera gazı çalışmasının mevcut küresel seragazı stokları ve uluslararası taşımacılık yapan gemilerden kaynaklanan ilgili maddelerin analiz edilmesini; yöntemsel bakış açılarını; gelecekte olası emisyon senaryosunu; bir fayda-maliyet analizi yapılarak emisyonları düşürmeye yönelik alınabilecek önlemleri,emisyonların iklim değişikliğine olan etkilerini analiz etmesi gerektiği hissedildi.
Şu an uluslararası bir konsorsuyum tarafından 2 aşamada yürütülen günecelleştirilmiş çalışmanın son raporunun, bu yıl Mart ayında MEPC'in 59. oturumunda görüşülmesi bekleniyor. 56. Oturumda, 2008 UNCTAD Deniz Taşımacılığı dergisine göre MEPC farklı yakıt seçeneklerinin deniz taşımacılığına olduğu kadar çevre ve insan sağlığına etkilerini de değerlendirecek bir çalışma başlatmıştır.
UNCTAD dergisinin işaret ettiği bu çalışma devletten ve endüstriden gelen bir gurup uzman bilim adamı tarafından yapılmış; üye ülke ve sivil toplum örgütlerince finanse edilmiştir.
Bu rapor MEPC'ye 31 Mart- 4 Nisan 2008 tarihinde gerçekleşen 57. oturumu öncesi sunulmuştur. Rapora göre 2007'de deniz taşımacılığından kaynaklanan toplam 1.2 milyar ton karbondioksit emisyonunun, yakıtların yanmasından kaynaklanan global karbondioksit emisyonunun % 4 'nü oluşturduğunun düşünüldüğü belirtildi.2020'ye kadar bunun % 30 artarak 1.47 milyar tona ulaşacağı öngörüldü. Bu tahminlerin havacılık sektöründeki emisyon tahminlerinden oldukça fazla olması sebebiyle şu hissediliyor ki sera gazı emisyonu kontrolünde artan baskıya maruz kalacak olan deniz taşımacılığı.
Emisyonları Kontrol
MEPC, IMO Genel Sekreteri'nin sera gaz emisyonları üzerine çalışmayı hızlandırmak için yaptığı girişimi memnuniyetle karşıladı ve gemilerden kaynaklanan sera gaz emisyonları için gelecte düzenleyici bir IMO çerçevesi oluşturulması hususunda bazı ilkelerde hemfikir oldu.
Bazı ülkeler bu düzenleyici IMO çerçevesini tüm bayrak ülkeleri açısından bağlayıcı ve uygulanabilir olması üzerinde durdular. Bu arada MEPC tarafından oluşturulan çalışma gurubu sera gaz emisyonlarını kısa ve uzun vadelerde düşürmeye yönelik alınacak önlemleri inceledi.
Kısa dönemde alınabilecek tedbirler arasında emisyon konusuna dikkat çekilmesi, yakıt verimliliğinin geliştirilmesi, rüzgar enerjisi kullanımı,gemi hızının düşürülmesi ve kıyıda
güç kaynağı yer alıyor. Uzun vadede alınabilecek tedbirler ise uygun gemi tasarımı,alternative yakıt kullanımı,yeni gemiler için bir karbondioksit tasarım indeksi,temiz gelişme mekanizması,liman altyapısında zorunlu karbondioksit elemanı vs. Ulasimonline