Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Gündem / KRİZDE KAZANANLAR DA VAR

KRİZDE KAZANANLAR DA VAR

KRİZDE KAZANANLAR DA VAR18.02.2009

ABD’de başlayan ancak Avrupa’yı daha fazla etkileyen küresel kriz, ithalatı ve ihracatı etkilemeyi sürdürüyor. İthalat ve ihracatın düşmesi, birçok sektörde üretimin de ya durmasını ya da yavaşlamasını beraberinde getiriyor. Krizin etkisi ithalat ve ihracatın olmazsa olmazı lojistikçileri de etkiliyor. Yük bulamayan lojistik firmaları araçlarını bekletmek durumunda. Tekerleği dönmeyen araçlar, amortisman ve yakıt giderleriyle lojistikçilerin üzerine maliyet yükü bindiriyor. Ancak krizin etkisi tüm lojistik firmaları için eşit değil. İhracatın düşmesiyle birlikte taşınmayan yükler depo ve antrepolarda bekletilmek durumunda kalıyor. Bu durum, kriz öncesinde depo ve antrepolara yatırım yapan lojistik firmaları için bir fırsat yaratıyor. Çünkü zaten yatırımı yapmış olan firmanın depo giderleri asgari seviyede. Bunun yanı sıra yük depo ve antrepoda beklediği sürece depo ve antrepo işletmecisi firma, ardiye parasını alıyor. Dolayısıyla depo ve antrepo sahibi lojistikçilerin krizi daha hafif yaşadığı belirtiliyor.

Reysaş: 600 bin m2 depo alanımız tamamen dolu
Depo ve antrepo yatırımı yapan önemli firmaların başında Reysaş Lojistik geliyor. Firma yetkilisi, depo ve antrepo yatırımı yapan firmaların daha az kayıp yaşadığını doğruluyor. Genel anlamda lojistik şirketlerinin krizden büyük ölçüde etkilendiğini söyleyen yetkili, “İhracatın azalması üretimin de azalmasını beraberinde getirdi. Yük akışları durdu. Ancak depo ve antrepo yatırımı yapan firmalar krizde daha az kayıp yaşıyorlar. Reysaş kriz döneminde depo ve antrepo yatırımı yapmadı. Kriz öncesinde yaptığımız yatırımlarla devam ediyoruz. Bu yatırımlar bize şu anda bir avantaj getirdi. Yüklerini taşıyamayan firmalar bizi arayıp depo ve antrepolarımızda yer almak istiyorlar. Dolayısıyla kriz bizim için bir fırsat yarattı diyebiliriz. Şu anda bizim depo ve antrepolarımızda toplam 600 bin m2 depolama sahamız var ve tamamıyla dolu” diye konuştu.

Ran Lojistik: Doluluk hizmet verilen alana göre değişir
Ran Lojistik Genel Müdür Yardımcısı Hakan Kavruk da, lojistikte antrepo yatırımı yapan firmaların krizi hafif atlatmasında bütünüyle olmasa da doğruluk payı olduğunu söyledi. Kavruk, “Lojistik sektörünün krizden etkilenmesi, antrepoların etkilenmemesi söz konusu değil. Biraz göreceli bir durum var ortada. Otomotiv lojistiğine baktığımızda, otomotivde üretim ciddi oranda azalmış durumda. Dolayısıyla araç park sahaları boş. Beyaz eşya lojistiği yapan firmaların da depo ve antrepolarının boş olduğu görülüyor. Yani hizmet verilen sektöre göre değişiyor depo ve antrepoların durumu. Ama genel olarak bakıldığında antrepoların daha az etkilendiğini söyleyebiliriz. Ran Lojistik için de depo ve antrepoların durumu hizmet verdiğimiz sektöre göre değişiyor” dedi. 

Balnak Lojistik: Evet depocu kısa vadede karlı
Balnak Lojistik yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Aygüler ise kısa vadede depo ve antrepocuların karlı olduğunu ancak uzun vadede kayıp yaşayacakları görüşünde. Aygüler, “Depo ve antrepo yatırımı yapan lojistik firmaları, bekleyen yükten para kazanıyor. Kısa vadede depolar doldu. Mal satılmayınca depoda kalıyor. Bu nedenle depo işletmeciliği yapan firmalarda kriz açısından fazla bir sorun yok. Ama uzun vadede bakıldığında bu depolara yansır. Çünkü üretim düşüyor, depolar boşalınca giren mal fazla olmayacak. Bu da sıkıntı yaratır depo işletenler için” açıklamasını yaptı.

“Gümrüklü antrepolar yük sirkülasyonu istiyor”                                        Gümrüklü antrepolar da yük beklediğinde ardiye parasını aldıklarını ancak yük sirkülasyonunun kendileri için daha avantajlı olduğunu belirtiyorlar. Özellikle kiralık antrepoları işletenlerin tercihi bu yönde.
Egemen Antrepoları sorumlusu Resul Serttaş, “Nakliyecilerin krizden etkilenmesi onların taşıma yapamaması demek. Eğer nakliyecilerin tekerlekleri dönmezse antrepolara yük getiremezler. Bu kolektif bir durumdur. Dolayısıyla kriz bize de yansıyor. Yük beklerse ona göre de ardiye biniyor tabii ki. Ama bekleyen yükün de belirli bir masrafı var. Devamlı bir dönüş olduğu zaman bizim için daha avantajlı. Ancak yük beklerse de yapacak bir şeyimiz yok” şeklinde konuştu
Kargo Lojistik Antrepolar Sorumlusu Kemal Kaçmaz da, “Antrepolara mal ne kadar hızlı girip çıkarsa antreponun karınadır. Mal uzun süre kaldığı zaman zarar eder antrepocu” şeklinde görüş bildirdi. 
Güneydoğu Uluslarası Nakliyat antrepo yetkilisi Taner Serbest ise “Uzakdoğu’dan gelen mallar 35-40 günlük sürelerde geliyor. Bu mallar doğrudan limana geliyor. Müşteri limanda bunu konteynerde bekletemiyor. 10-15 günden sonra konteynerdeki yük demoraja giriyor. Dolayısıyla bunu daha avantajlı bir hale getirmek istiyor. Yükü limanda bekletmektense, antrepoda bekletmeyi yeğliyor. Dolayısıyla bizim liman gümrüğüne bağlı antrepomuz dolu ve paramı alıyorum. Bu nedenle limandaki antrepomuzda krizden fazla etkilenmedik. Bazı müşterilerimiz malını getirip antrepoya bıraktı. Bu benim avantajımadır” dedi. Serbest, kiralık antrepoları işleten firmalar için ise bekleyen yükün değil sirkülasyonu olan yükün avantaj oluşturduğunu söyleyerek, “Bu firmaların nakit paraya ihtiyaçları bulunuyor. Depolarda bekleyen yükün parası, mal çekildiğinde alınıyor. Dolayısıyla bekleyen yük kiralık antrepo işletenler için bire dezavantaj oluyor” açıklamasını yaptı.

Online yük borsaları ilgi odağı oldu

Küresel krizin etkisiyle özellikle ithal taşımalarının durma noktasına gelmesiyle nakliye pazarındaki yüzde 40'lık daralma ve önümüzdeki süreçte sert düşüşlerin yaşanacağı endişesi, yük borsalarına olan ilgiyi artırdı. Üreticilerle nakliyecilerin buluştuğu platform olarak değerlendirilen yük borsaları, yük sahibinin daha kısa zaman diliminde araç tedarik etmesini sağlarken, nakliye firmalarını ise araçların boş dönmesi riskinden koruyor. Kriz döneminde online yük borsalarına olan ilginin arttığını söyleyen Nakliyerehberim.com Firma Direktörü Uğur Karahasan, kendi müşteri ağını oluşturan çok büyük firmaların bile bu dönemde yük borsalarına yöneldiğini kaydetti. Yüklerin azalmasıyla nakliyecilerin birbirlerini yük borsalarına yönlendirdiğini dile getiren Karahasan, "Krizle birlikte nakliyeciler ciddi sıkıntı yaşamaya başladılar. Bu yüzden bazı firmalar artık bütün işlerini bu sistem üzerinden takip eder hale geldi. Boşta kalan araçlara bu şekilde yük ayarlanıyor" dedi. Ekonomik krizin hissedilmeye başlamasıyla yük borsasına giriş yapanların sayısında hissedilir oranda artış yaşandığını ifade eden Avrupa Trans Borsası Türkiye Koordinatörü Mehmet Parlak "Böyle bir sistemden haberdar olmayan nakliyeciler, alternatif ararken bizlerle karşılaşmaya başladı. Dolu giden araçlarının boş dönmesini istemeyen firmalar, boş araç kayıtlarını yaptırarak sistemden yararlanıyorlar. Sadece büyükler değil, küçük firmalar da artık sisteme giriyor" diye konuştu. Orhanlı Nakliyeciler Sitesi Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Koçin de sanayicilere zaman ve maliyet avantajı sağlayan nakliye borsalarının kriz döneminde öneminin arttığını belirtti.

Sistem araç ve yük takibinde zaman avantajı sağlıyor
Nakliyerehberim.com  olarak 2003 yılından bu yana nakliyeci firmalara yardımcı olmak için çalıştıklarını kaydeden Uğur Karahasan, "Nakliyeci firmalarımız yerleşik düzende ama araçları sürekli hareket halinde. Bu sistem sayesinde araçların hangi bölgede olduğu, ne kadar yük aldığı, aracın modeli gibi tüm detaylar online olarak biliniyor. Dolayısıyla nakliyecinin karşısındaki firmaya bunları anlatmasına gerek kalmıyor. Zaman verimli kullanılıyor, firmalar maliyet avantajı sağlıyor" dedi. Araç sahiplerinin sisteme kaydolduğunu, yük taşıtacak firmanın da sistem üzerinden araç sahiplerine ulaştığını belirten Karahasan, "Sistemde rekabet ortamı da oluşuyor. Bir firmanın anlaşma yaptığı araç 1 saat içerisinde gitmiyorsa, hemen alternatife geçilebiliyor. Bir yüke 10 tane firma da talep verebiliyor. Yüke ihtiyacı olan firma ile nakliyeciye ihtiyacı olan firma platformda buluşup anlaşma sağlıyorlar" diye konuştu.
Sistemin resmi üyelik şeklinde işlediğini açıklayan Karahasan, dünyanın her noktasına taşıma yapabilecek araçların sistemde bulunduğunu kaydetti. Her gün yüzlerce araç ve firmanın sisteme girdiğini aktaran Karahasan, bu nedenle sistemden yararlanan firma sayısını çıkarmanın mümkün olmadığını, kendi sitelerinde aylık 30 bin civarında ziyaretçinin bulunduğunu söyledi. Sisteme üyeliğin yıllık 390 liradan başladığını açıklayan Karahasan, reklam çalışmaları yapıldığı zaman fiyatın aylık bin liraya çıkabildiğini belirtti.

Yük borsası hızla büyüyen bir pazara dönecek
Yük borsası sisteminin sadece Türkiye'nin değil dünyanın en büyük sektörlerinden biri haline geleceğini söyleyen  Karahasan, "Çünkü yük ve araç bulmak sürekli değişiyor. Bir araç bir gün Almanya'ya giderken öbür gün Fransa'ya çalışabiliyor. Bunun takibi de çok zor. Ama internetten rahatlıkla takip ediliyor. Firmanın 30-40 aracı olabilir ama ihtiyaca 'ben size döneyim' ile cevap veriliyor. Bu devam ettiği sürece de araç ve yük borsalarına talep artarak devam edecektir" dedi. İnternetin tüm sektörler için vazgeçilmez bir araç olduğunu dile getiren Mehmet Parlak, firmalar için zamanın da çok önemli olduğunu, dolayısıyla hem zamandan, hem maliyetten avantaj sağlamak isteyenlerin online yük borsalarına yönelmeye devam edeceğini söyledi. Bugün sistemden yararlanan firmaların yüzde 10'unu küçük firmaların oluşturduğunu ileten Parlak, "Diğerleri de orta ve büyük ölçekli firmalar. Küçükler daha çok tanıdıklarına hizmet veriyor, ama kriz dönemleri bizim gibi firmaların iş hacmini artırıyor. Çünkü alternatif arayan küçük kuruluşlar da sisteme giriyorlar" dedi.

Trans Borsası olarak normal sistemden farklı şekilde, üyelere sistem üzerinden yazışma fırsatı sunduklarını aktaran Mehmet Parlak, böylece firmaların ulaştığı ilgili isimlerle pazarlık yapabildiğini belirtti. Sisteme giriş yapanlara 1 ay deneme süresi verdiklerini ileten Parlak, üye olacak firmaların güvenlik kontrolünün ise kendileri tarafından yapıldığını belirtti. Firmaların sisteme giriş yaparken hem yurtdışı, hem de yurtiçi araçlarını bildirmesi gerektiğini vurgulayan Parlak, tüm dünya pazarlarına yönelik hizmet verdiklerini hatırlattı. Sistemlerinde 3 bin civarında firmanın kayıtlı olduğunu, ancak toplam kullanıcı sayılarının 100 bini aştığını kaydeden Parlak, 2 yıldır Türkiye'de bulunan Trans Borsası'nın önümüzdeki 2 yıl içinde Türkiye temsilciliğini açacağını da bildirdi.

"Sanayiciye maliyet avantajı sağlıyoruz"
Orhanlı Nakliyeciler Sitesi'ni Türkiye'de modern lojistiğin ilk adımı olarak nitelendiren Ahmet Koçin, sitede bulunan araçların piyasaya göre yüzde 40-50 indirimli çalıştığını kaydetti. Sitedeki araçların tabelada yazılan işlere gittiğini, fiyatların da tabelada belirtildiğini aktaran Koçin, piyasada bin 500 lira olan bir işin, sitede 700 liraya taşındığını belirtti. Site olarak güvenli taşımacılığın altyapısını kurduklarını ayrıca www.orhanlilojistikmerkezi.com adresi üzerinden online hizmet vermeye de başladıklarını söyleyen Koçin, Nakliyerehberim.com ile geliştirdikleri işbirliği sonucu yurtiçi taşımacılıkta sanal yük borsası oluşturduklarını belirtti.

Yük borsası nedir?
Yük borsası,yük ve araç sahipleri için oluşturulmuş sanal, gerçek zamanlı bir piyasa olarak tanımlanıyor. Online bir servis olan yük borsasında, nakliyeci firmaların ellerinde bulunan yükler ile araçlardaki yer kapasitelerini eşleştirilebiliyor. Nakliye firmaları veri tabanında gidiş ve dönüş yüklerini araştırabiliyor ya da ellerinde var olan boş araç kapasitesini yayınlayabiliyor. Aynı şekilde yük sahibi firmalar da, taşınması için yüklerini önerebiliyorlar ya da uygun aracı sistem üzerinden arayabiliyorlar. Nakliyeci ile yük sahibi firmaları buluşturan sanal bir platform özelliği taşıyor. Sisteme üye olmanın maliyeti değişiklik.

 
Perşemberotası